AJANS ÜNİVERSİTE-Erkut KILIÇ
Dünya Zekâ Oyunları Federasyon’u (WPF) 1992 yılında New York Times bulmaca sayfası editörü WillShortz’un girişimi ve içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu 13 ülke ile kuruluşunu gerçekleştirdi. Federasyon böylece zekâ oyunlarını dünyada tek bir çatı altında toplamak adına bir adım attı. Şu anda 43 üyesi bulunan federasyonun Türkiye’yi temsil eden TBT, 1992 yılında çevirmen Nevzat Erkmen liderliğinde gerçekleşen girişimle kuruluyor. O dönem gazeteye verilen ilanla dört kişilik bir takım oluşturularak ilk dünya şampiyonasına da katılıyor. Bu kadroda halen TBT kaptanlığını yapan Ferhat Çalapkulu, Kamer Alyanakyan, Hüsnü Sincar veCihan Altay bulunuyor. Dörtlü 2000’lere kadar sürekli yarışmalara katılıyor ama basılı herhangi bir şey olmadığı için 2003 yılında Akıl Oyunları şirketini kuruyor ve Akıl Oyunları Dergisi’ni çıkarıyorlar.
WPF Komitesi Üyesi ve hem yarışmacı hem de çözer olarak TBT kadrosunda bulunan Serkan Yürekli 3. nesil üyelerden. Yürekli, ayrıca oyun tasarımcılığı da yapıyor ve literatüre 100’den fazla oyun kazandırmış durumda. Akıl Oyunları Dergisi’nin de başında bulunan Yürekli TBT’ye seçmelerde başarılı olan herkesin dâhil olabileceğini ve seçmelerin takım kaptanı Ferhat Çalapkulu tarafından yaz aylarında İstanbul’da yapıldığını dile getirdi. TBT’nin beş sene kadar önce tek bir takımdan oluştuğunu belirten Yürekli, takım kaptanı Çalapkulu tarafından takımın yaş gruplarına göre üçe bölündüğünü ifade etti. Yürekli ayrıca 2005 yılından beri Türkiye’nin birçok yerindeki ilk, ortaokul ve liselerde zekâ yarışmaları düzenlediklerini söyledi. Yürekli, TBT’nin sadece dört kişiden oluşmadığını, TBT denilen ailenin içinde öğretmenler, öğrenciler, okullar ve pedagoglar gibi birçok kişinin olduğunu aktardı. Yaptıkları girişimler ile 2011 yılında ortaokullarda ‘Seçmeli Zekâ Oyunları’ dersini müfredata soktuklarını söyleyen Yürekli, bu dersi öğrencilere vermesi için binden fazla öğretmen yetiştirdiklerini sözlerine ekledi.
Hızlı ve Doğru Karar Verebilmek
Üniversitelerde zekâ oyunlarının ders olması için uğraştıklarını ve 3 üniversitede bunu başarabildiklerini dile getiren Yürekli, “Bu işin yarışma ve organizasyon tarafının yanında eğitim tarafını da geliştirmeye çalışıyoruz. Öğrenci yetiştirmiyoruz çünkü çok zor bir iş bu. Biz öğrencilerini yetiştirsin diye öğretmen yetiştiriyoruz” dedi. Pedagoglarla birlikte bir sene boyunca 5-12 yaş grubundaki çocuklar için uygulanabilecek bir zekâ oyunları programı tasarladıklarını aktaran Yürekli, bunun başka bir örneği olmadığını, Amerika’da yavaş yavaş bu işlerin başladığını ifade etti.
Zekâ oyunlarının çok fazla faydası olduğunu belirten, yapılan araştırmaların sonucunda da bunun iyice anlaşıldığını aktaran Yürekli, yapılan araştırmalar sonucunda araştırmacıların çocuklara zekâlarını geliştirici oyuncaklar alınması yönünde telkinde bulunduğunu dile getirdi. Ayrıcazekâ oyunlarının çocuklarının potansiyellerini kullanmalarının yolunu açtığını, zekâ oyunlarının faydalarını kendilerinde de gördüklerini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Yöneticilerden çabuk ve doğru karar vermesi beklenir. Bizim alanımızın bu çocuklara bahşettiği en iyi şey uzun vadeli düşünmek, hızlı ve doğru karar vermelerini sağlamak”
“Zekâ Oyunları Herkes İçin Tasarlanmış Oyunlardır”
Zekâ oyunlarının şu anda büyüyen bir pazar olduğunu söyleyen Yürekli, üstün yeteneklilerle ilgili ticari bir şeyler yapanların var olduğunu ama asıl çatı ismin kendileri olduğunu belirtti. Yürekli, insanların oyunları yurt dışından getirtip fazla maliyetle sattıklarını dile getirdi ve TBT olarak üretim de yaptıklarını belirtti.Yürekli: “Oyunları kendimiz yarı fiyatına ve aynı kalitede üretiyoruz. Tüketiciye daha kaliteli bir ürün sunmak amacımız. İnsanlar o oyunu aldığı zaman bilişsel becerileri görebiliyorlar. Çocuğunuz oyunu çözdüğü zaman analitik düşünme kapasitesi de artıyor” dedi.
Zekâ oyunlarının sadece zeki insanlar için tasarlanmış oyunlar olmadığını söyleyen Yürekli “Zekâ oyunları herkes için tasarlanmış oyunlardır” dedi ve sözlerine şöyle sonlandırdı: “Biri Mangala’yı sever diğeri sevmez. Biri Sudoku’yaaşıktır, diğeri hoşlanmaz; ancak herkes için mutlaka bir oyun vardır. İnsanlar en azından kendi hayatını renklendirmek için mutlaka ve mutlaka ne var ne yok diye bakmalı. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.”