AJANS ÜNİVERSİTE-Dilara YÜKSEL-Seray YALÇIN
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ‘’Yazınsal İletişim’’ konulu konferans yapıldı. Konferansa Dedalus Kitap Editörü Sedat Demir ve yazar Melih Tuğtağ katıldı.
Konferasa İÜ İletişim Fakültesi öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Yazınsal İletişimin ana tema olarak ele alındığı organizasyonda; sosyal medyanın gençler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri, yazı dilinin değişimi, metin yazarlığı konuları da yer buldu. Konferansın sonunda görüştüğümüz Sedat Demir ve Melih Tuğtağ önemli açıklamalarda bulundu. Demir, metin yazarlığının yaratıcılık boyutu olduğunu ve bunun yetenekle bağlantılı olduğunu söyledi.
Tuğtağ bu konuda şu görüşleri belirtti: “Bir afiş düşünün, reklam afişi, onu da bir metin yazarı ortaya koyuyor. Metin yazarı kavramı fikir bulucu diye özetlenebilir. Metin yazarlığı sadece dil bilgisi bilmek ile alakalı bir kavram değil.” Piyasada kaliteli metin yazarı bulmanın zorluğuna değinen Demir, bu eksikliğin asıl nedeninin yetenekle alakalı olduğunu söyledi ve şair arkadaşlarının çoğunun da metin yazarlığı yaptığını sözlerine ekledi.
Sosyal Medyada Eğleniyorum
Konferansta, sosyal medyaya değinen Demir ve Tuğtağ ‘a sosyal medyayı nasıl kullandıklarını sorduk. Demir “Ben sosyal medyanın biraz yalancı bir yer olduğunu düşünerek, biraz eğlenmek için yazıyorum, Twitter’da biz başka biriyiz, biz değiliz, kendimiz olamıyoruz o yüzden kafama göre komik şeyler yazdığım da oluyor.” şeklinde konuştu. Tuğtağ ise sosyal medyada kişilerin olmak istedikleri gibi göründüğünü ve kendisinin de birkaç hesabı olduğunu belirtti.
Herkes Yazar Olabilir mi?
Son günlerde sosyal medyanın popüler isimlerinin kitapları, raflarda yerlerini aldı. Bu durum okuyucularda ister istemez yazarlığın kolay bir meslek olduğu izlenimini yarattı. Bu konuda bir yazar olarak Tuğtağ: “Twitter ve Facebook’a yazıyorsun beğeniliyor ve insanlar kendilerini yazar sanmaya başlıyor. İnsanlar sosyal medyadan etkilenerek yazar olmaya karar veriyor ve kitap basıyor. Bu popüleriteyi de arttıran bir olgu. Neticede Serdar Ortaç’ın da Mozart’ın da yaptığı müzik olarak nitelendiriyor. Aslına bu birazda arz-talep meselesidir,” dedi.