Yaralı Hayvanlar İÜ’de Tedavi Altında

AJANS ÜNİVERSİTE- Esra MUTLU

İÜ Veteriner Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren VAŞAK, İÜ Veteriner Fakültesi Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Özsoy önderliğinde, Türkiye’nin her yerinden getirilen yaralı, hasta yabani ve egzotik hayvanların tedavilerini ve bakımlarını gönüllü olarak yapıyor.

Yaralı hayvanlar, Orman Bakanlığı’na bağlı ekipler, HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) gönüllüleri ya da halk tarafından fakülteye getiriliyorlar. Getirilen hayvanlar arasında leylek, martı, yarasa gibi kuşların yanı sıra tilki, sansar hatta vaşak gibi yurdun muhtelif bölgelerinde yaşayan hayvanlar da bulunuyor.

Yaralı hayvanların tedavi, rehabilitasyon ve salınma aşamalarının hepsi kulüp tarafından gerçekleştiriliyor. Çoğunlukla Trakya ve Marmara bölgelerinde yaralanan ve İÜ Veteriner Fakültesi’ne getirilen yabani hayvanların önce genel durumlarına bakılıyor. Sonra da yarası tespit edilen hayvanlar tedavi edilerek yeniden doğayla buluşturuluyorlar. Salınacak hayvanlar daha çok doğayla içi içe olan Çatalca, Polonezköy gibi insanın az ormanın ve doğal çevrenin fazla olduğu yerlere bırakılıyorlar.

Her Türün Yaralanma Şekli Farklı
Hayvanların yaralanma şekilleri türlerine göre değişiyor. Kuşlar büyük oranda avcılar tarafından vurulma, enfeksiyon hastalıkları ya da zehirlenmeler; karacalar ve geyikler köpek saldırılarına ya da trafik kazalarına bağlı yaralanmalar; leylekler avcılar tarafından ateşli silahla yaralanma ya da elektrik tellerine takılmadan dolayı meydana gelen yanıklar nedeniyle fakülteye getiriliyorlar. Operasyon yapılacak hayvanların öncelikle röntgenleri çekiliyor, kan tahlilleri yapılıyor ve genel durumlarına bakılıyor. Raporlar doğrultusunda operatif ya da medikal tedaviler uygulanıyor.

IMG_8487

Uçamayacak ya da doğaya yeniden dönemeyecek durumda olan hayvanları uyutmadıklarını belirten Prof. Dr. Özsoy, bu konuda şöyle konuştu: “Dünyadaki bütün uygulamalarda, uçamayacak hayvanlar uyutularak hayatlarına son verilir. Biz böyle bir şey yapmıyoruz. Bunun nedeni hayvan sevgisi. Bu tamamen sevgiyle ilişkili bir şey. Kediyi, köpeği topal bacağına rağmen doğaya bırakabilirsiniz. Bir şekilde idare eder; ama kanadında en ufak bir aksama olan kuş, uçamayacağı için doğaya salınması mümkün değildir.”

Eksiklikleri Kapatmak İçin Çabalıyoruz
Hayvanlarla ilgili karşılaştıkları sorunların genellikle hayvanların rehabilitasyonu, beslenmeleri ya da ilaç temin edilmesiyle ilgili olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özsoy, “Buraya getirilen hayvanlar çoğunlukla et yiyenler ya da yem ile beslenenler oluyor. Et yiyen hayvanlara genellikle tavuk ürünleri veriyoruz. Bu ürünlerin büyük çoğunluğunu fakültemiz karşılıyor ya da kendimiz alıyoruz. İlaçlar da yeterli olmayabiliyor. Bu eksikliklerin kapatılması için uğraşıyoruz.” dedi. Diğer bir eksikliğin de rehabilitasyona uygun yerlerinin bulunmaması olduğunu belirten Prof. Dr. Özsoy, uzun rehabilitasyona ihtiyacı olan hayvanlar için özel kafeslere ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Bilinçli Olmak Doğal Hayatın Güvenliği İçin Önemli
İnsanların bilinçli olmalarının yaban hayatı için önem taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Özsoy, Türkiye’de doğal hayatın giderek kötüleştiğine ve bu sorunun ancak insanların bilinçlenmeleri sayesinde çözülebileceğine işaret etti. Önemli göç alanlarına sahip olan Türkiye’nin, bilinçsiz avcılıktan dolayı göç hayvanlarına uygun bir yer olmadığını da sözlerine ekledi.

Yabani Hayvan Üreteceğiz
Yabani hayvanların üretilmesiyle de doğaya katkı sağlanabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özsoy, bu konuda şunları söyledi: “Henüz üretim aşamasına geçemedik. Bu zor bir iş. Ancak yapılabilir yine de. Örneğin uçamayacak kuşların üretilmesi sağlanabilir. Doğaya böylece katkıda bulunulabilir. Çünkü onlar belli bir ekosistemin parçası ve bu parçalardan bir tanesini çıkarırsanız diğer taraf yok oluyor. Bunun için öğrencilerimizle birlikte bir çaba içerisindeyiz.”