AJANS ÜNİVERSİTE – Gizem TÜRELİ
Bu yılki ana teması “Yeni Nesil” olarak seçilen konferansın açılış konuşmasını yapan İÜ Enformatik Bölüm Başkanı ve Bilgisayar Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sevinç Gülseçen, “Konferans vb. organizasyonlar ciddi bir ekip işidir. Ne mutlu bana ki sağımda ve solumda özverili, çalışkan, yenilikçi ve her şeyden öte dost iki ekip var” diyerek organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti. Prof. Dr. Gülseçen, konuşmasına “Yine ne mutlu üniversitemize ki, konferansımızı omuzlayan sivil toplum kuruluşlarının sayısı hep artmaktadır” diyerek, 2004 yılında gerçekleştirdikleri ilk konferanstan bu yana Türkiye Bilişim Derneği, ikinci konferanstan bu yana Türkiye Bilişim Vakfı ve bu sefer de Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı’yla işbirliği yaptıklarını ifade etti. Prof. Dr. Gülseçen, bu işbirliğinin daim olmasını ümit ettiğini dile getirdi.
2004 yılında gerçekleştirdikleri ilk konferansta ilköğretim kurumlarının e-öğrenmeyi uygulamakta daha cesaretli olduklarının ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Gülseçen, “Bunu doğal bir sonuç olarak kabul etmek gerekir. Çünkü bireyleri değişen dünya koşullarına hazırlamak ilköğretim ve öncesinden başlar” dedi. Bu yılki konferansta tam da bu durumu konu edindiklerini söyleyen Prof. Dr. Gülseçen, “Bir nesil nasıl öğreniyor? Nasıl öğrenmeli?” sorularını tabiri caizse masaya yatıracaklarını belirtti. Bu kez sadece öğretenleri ve araştırmacıları değil, öğrencileri de aralarında göreceklerini söyleyen Prof. Dr. Gülseçen, “Onların fikirlerini, düşüncelerini ve önerilerini almadan inanın bu işte başarılı olamayız” diyerek sözlerini noktaladı.
Türkiye Bilişim Vakfı’nı temsilen konuşan Dr. Aydın Kolat, konferasın sonunda Eğitimde E-Dönüşüm Projesi’nin ödül törenini gerçekleştireceklerini belirterek, kendilerinin jüri olarak katkıda bulunduklarını ifade etti. Davetli konuşmacılara, sponsorlara, TÜBİTAK’a, Bilgeiş’e ve Enocta’ya ve olmazsa olmazları olduğunu ifade ettiği sekreteryalarına çok teşekkür ederek konuşmasını noktaladı.
Türkiye Bilişim Derneği’ni temsilen konuşan Ahmet Ayvalı, 1999’da Türkiye Bilişim Derneği’nin koordinasyonunda Başbakanlık’ta başlatılan e-Türkiye Projesi’nin amacının devlet kurumlarının hizmetlerine kısa yoldan ulaşmak için e-devlet, e-ticaret, e-eğitim gibi internet hizmet sitelerinin ihtiyaç sahiplerine en kısa sürede ulaştırmak olduğunu söyledi. Ayvalı, “Türkiye Bilişim Derneği dün olduğu gibi bugün de web ve mobil uygulamaların Türkiye’de gelişmesi çalışmalarını sürdürmektedir. Günümüzde bilişim ve donanımın yanı sıra özellikle yazılımın ön plana çıktığı yılları yaşamaktayız. Yazılım kodlaması son derece önemlidir” dedi. Yazılım kodlamalarının ilkokula kadar indirilmesi gerektiğini ifade eden Ayvalı, “Ancak o zaman Türkiye yazılım ihracatçısı olabilecektir. Bu nedenle eğitim müfredatımızda gerekli düzenlemelerin yapılmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı’nı temsilen konuşan Prof. Dr. Mehmet Erdal Balaban, bu konferansta hızla gelişen internet ve bilişim teknolojilerinin eğitimde daha fazla rol alacağını düşündüklerini ifade etti. Eğitim sistemini ve eğitimcileri hazırlamayı ve eğitimde daha hızlı dönüşümü sağlayacak kalitede katkı verebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Prof. Dr. Balaban, “Ancak beklediğimiz ölçüde dönüşüm sağlayamadık” dedi. Gelişen teknolojilerin hayatımıza her alanda girmesine karşın eğitim sektöründe yeterince yer almamış olduğunu belirten Prof. Dr. Balaban, “Bu teknolojilerden yararlanmak gerektiği söylendiğinde okullarımızı bilgisayar ve tabletlerle doldurmak gerektiği gibi bir yanlışın içine düşülerek ülkemiz bilgisayar çöplüğüne dönüşmüştür. Oysa öğretmenlerimizin ya da eğitimcilerimizin bu konuda hazır olmaları dikkate alınmamıştır” dedi. Öğrencilerin yeni nesil olarak buna hazır olabileceklerini, ancak onları doğru yönlendirecek akıl hocalarına veya rehber eğitmenlere ihtiyaç duyduklarını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Balaban, “Ülkemiz bilgi toplumuna geçişte yavaş ilerliyor. Bilgi toplumuna geçiş ekonomi, insani gelişim ve demokrasi açsından da çok önemlidir. Bu geçiş ancak ve ancak bilgiye erişim, dijital okuryazarlık ve internet teknolojilerinin sağladığı nimetlerden yararlanmamız ile mümkün olacaktır” diyerek sözlerini noktaladı.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden gelen Bilişimle Gelişen İş Dünyası (Bilgeiş) Yöneticisi Prof. Dr. Kürşat Çağıltay, yaptığı konuşmasında Bilgeiş Projesi’nden bahsederek, öğrenme sürecinin 12 yılla sınırlı olmadığını, hayatın tümünü kapsadığını ifade etti. Yaşam boyu öğrenmenin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Çağıltay, amaçlarının öğrenme süreçlerini bir dört duvar arasına sıkıştırmak değil, hayatın tümüne yaymak olduğunu söyledi. Projenin hedef kitlesinin ilköğretim ve ortaöğretimin dışında kobiler olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Çağıştay, “İnternet sadece eğitim kurumlarına gelmedi. İnternet tüm Türkiye’ye aynı zamanda kobiler için de geldi. Teknik mükemmeliyet ve eğitimdeki yüksek kaliteyi bir araya getirerek istedik ki kobiler için internet üzerinden eğitim sağlayan bir ortam oluşturalım” dedi. Prof. Dr. Çağıltay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği destekli bir proje olan Bilgeiş’le bu hedeflerini gerçekleştirmek istediklerini ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Hilmi Çolakoğlu, bu konferansın Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve okullarımızın ihtiyacı olan konulara değinen bir konferans olduğunu ifade ederek, “Dünya Ekonomi Forumu’nun yayınlamış olduğu raporlarda ve uluslararası AB gibi kuruluşlarda gördüğümüz 20 sene sonra ortaya çıkacak olan mesleklerin bir kısmı üzerinde hazırlıklarımız var” dedi. Ancak bazı mesleklerle ilgili şuan eğitim verme konusunda zayıf durumda olduklarını söyleyen Doç. Dr. Çolakoğlu, “Meslek liselerimizde 3 bin 200 tane öğrenci bulunmaktadır. Mavi yakalı elemanlar yetiştiriyoruz. Mavi yakalı elemanları yetiştirdiğimiz teknolojiler genellikle klasik teknolojilerdir” şeklinde konuştu. Türkiye’nin büyümesini sürdürülebilir bir noktaya getirebilmesi için Dünya Ekonomi Forumu’nun yayınlamış olduğu ileri malzeme teknolojileri, nano teknolojisi, gen teknolojisi gibi alanlarda kendilerinin geleceğin mesleki eğitmenleri yetiştirmemiz gerektiğini belirten Doç. Dr. Çolakoğlu, “Buna üniversitelerin de katılması gerekir. Bu konferans da bize önemli bir işarette bulunmaktadır” dedi.
Açılış konuşmalarından sonra plaket töreni yapıldı.
