Ülkemizin İlk Transgenik Kuzusu Çimen İstanbul Üniversitesi’nde Doğdu

Türkiye’nin İlk Kopya Kuzusunun Dünyaya Geldiği İstanbul Üniversitesi’nde Bir İlk Daha Gerçekleşti

 

Ülkemizin ilk klon canlıları olan Oyalı ve Zarife’yi üreten İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Birler başkanlığındaki ekip, ülkemizin ilk transgenik çiftlik hayvanını da üretti. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı’nda 23 Kasım 2013 tarihinde doğan transgenik kuzu “Çimen” sağlıklı bir şekilde büyüyor.

İÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen projede üç anneden elde edilen beş yavrudan bir tanesi transgenik olarak dünyaya geldi.

 

 Prof. Dr. Sema Birler, yakın bir gelecekte de sütünden biyofarmasötik üreten hayvanları elde edebileceklerinin müjdesini verdi.

 

 

Yurtiçi ve yurtdışından üniversitelerle ortaklaşa gerçekleştirilen çalışmada Hawaii Üniversitesi’nden Prof. Dr. Stefan Moisyadi tarafından geliştirilmiş hiperaktif plazmid kullanılmıştır. Bu gen, intrasitoplazmik gen enjeksiyonu yöntemiyle koyun embriyolarına transfer edilmiştir. Gerçekleştirilen bu çalışma, kullanılan yöntem itibariyle dünyadaki öncü çalışmalardandır.

 

Bundan birkaç ay önce yine aynı ekip İÜ Veteriner Fakültesi’nde Türkiye’nin ilk transgenik tavşanlarını üretmişti. Yurtdışında da ilgi gören bu çalışma Amerika ve İngiltere’de birçok habere konu oldu.

 

Çimen kuzunun doğumu ile, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan biyoteknolojik ilaçların üretilmesinde önemli bir aşama başarı ile tamamlanmıştır.

 

TRANSGENİK HAYVANLAR ÜLKEMİZDE ÜRETİLEMEYEN İLAÇLAR İÇİN ÇARE

Hayvanlardaki gen temelli çalışmalar, birçok hastalığın sebebi ve tedavi yöntemlerinin araştırılmasında, aşı, ilaç, tanı yöntemlerinin geliştirilmesinde ve endüstriye yönelik ürünlerin üretilmesinde önemli olanaklar sağlamaktadır.

 

Özellikle diyabet, kanser, Alzheimer gibi çok sayıda hastalığın oluşma nedenleri ve tedavileri konusunda, transgenik çalışmalar bizlere hayati bilgiler vermektedir.

 

Transgenik çalışmaların önemli bir diğer kullanım alanı ise sentetik olarak üretilemeyen biyofarmasötiklerin, yani ilaç veya ilaç benzeri maddelerin, transgenik canlılar aracılığıyla üretilebilir olmasıdır. Biyolojik ilaç fabrikalarının oluşturulması yolunu açacak bu çalışmalar ile hayvan sütü gibi kolay elde edilebilen hayvansal ürünlerden değerli ilaç ve ilaç benzeri maddelerin üretimi mümkün olmaktadır. Avrupa İlaç Dairesi, 2006 yılında transgenik keçilerin sütünden, 2009 yılında ise transgenik tavşanların sütünden elde edilen ilaçların insanlar tarafından kullanılmasına onay vermiştir.

 

Ülkemize bu tür ilaçlar ithal olarak gelmekte ve sağlık harcamalarında ciddi ekonomik kayba yol açmaktadır.

 

TRANSGENİK HAYVAN SÜTÜNDEN İLAÇ ÜRETİMİNDE SON AŞAMAYA GELİNDİ

TÜBİTAK tarafından hazırlanan “Vizyon 2023” Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi ve T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) İlaç Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda “Transgenik Teknoloji ile İlaç Üretilmesi” stratejik amaç olarak belirtilmiştir. İstanbul Üniversitesi, ülkemizin ilk klon hayvanları ve ilk transgenik tavşanlarından sonra ilk transgenik kuzusunu üreterek bu stratejik amaç çerçevesinde çok önemli bir adım atmıştır. Ülkemiz ilaç sanayii için de bir ilk olacak olan transgenik hayvan sütünden değerli ilaçların üretimi için yapılan bilimsel çalışmalarda son aşamaya gelmiştir.

 

21. yüzyılda genetik biliminin insan ve hayvan sağlığına devasa katkılar yapacağı aşikardır. Bu teknolojileri elinde bulunduran ülkelerin, çok önemli bir gücü de elinde tutacağı açıktır. Özellikle insan sağlığını ilgilendiren alanlarda dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması, ülkemiz açısından çok önemlidir.

 

Ülkemizin ilk ve en büyük üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi, birçok alanda olduğu gibi genetik ve biyoteknoloji alanında da öncü olmaya devam edecektir.

 

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Sema Birler projenin dünya ve Türk bilim alanındaki öneminin altını çizerek konu ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

 

“Çalışmamız sonucu doğan transgenik kuzu bir sonraki aşamada sütünden ilaç elde edebileceğimiz yeni transgenik kuzular üretebilmemiz için önemli bir basamak. Değerli biyofarmasötik ilaçları transgenik koyunlardan üretmek düşüncesindeyiz. Ülkemizde üretilmeyen bu ilaçları yurt dışından ithal ediyoruz. Bu da ülke ekonomisinde büyük kayba sebep oluyor. Çalışmalarımızda ülke önceliklerini göz önünde bulunduruyoruz.

 

Transgenik kuzumuzun özellikle tırnakları ve ağız kısmı, floresan ışık altında yeşil parlama gösteriyor. Koyun embriyolarına özel bir belirteç gen verdik ve bu gen transgenik kuzumuzun genomuna yerleşerek mukozalarda yeşil parlama yapan bir proteinin üretimine neden oluyor. Bu bizim için büyük bir aşama. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda, yani klonlamadan itibaren transgenik hayvan üretimi için çaba gösterdik.

 

Bizim için bu aşamada önemli olan transgenik teknolojinin çalışıp çalışmadığıydı. Transgenik teknoloji çiftlik hayvanlarında çok kolay uygulanabilen bir teknoloji değil. Çalışmada kullanılan yöntemin, uygulama kolaylığı ve başarı yüzdesiyle benzer çalışmaların kolaylaşması konusunda katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Yakın bir gelecekte sütünden biyofarmasötik üreten koyunları elde etmeyi umuyoruz.

 

Transgenik hayvanları kullanarak biyoteknolojik ilaçları üretmek hem daha az maliyetli, hem de günümüzde kullanılan diğer yöntemlere göre daha iyi formda üretime olanak sağlıyor. Biz de bu teknolojiyi ülkemize getirmek için yıllardır uğraşıyoruz. Transgenik kuzumuz çalışmalarımızın son aşamaya geldiğinin bir göstergesi. Amacımız transgenik teknoloji ile ilaç üretmek ve uygun formda olduğunu kanıtlayarak bu ilacı, ilaç sanayiine bir ürün olarak sunabilmek.”

  DSC_4896

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DSC_4975

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PROJE EKİBİ

 Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Sema Birler (İÜ Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama ABD)

 

İstanbul Üniversitesi Araştırıcıları: Prof. Dr. Serhat Pabuccuoğlu, Prof. Dr. Mithat Evecen, Prof. Dr. Kemal Ak, Prof. Dr. Serhat Alkan, Dr. Kamber Demir, Dr. Özge Turna Yılmaz, Dr. Gül Bakırer Öztürk, Ramazan Arıcı,  Ayşe Can, Selin Özdemirci, Hazar Karaçam, İsraa Faris Mohamed, Hüseyin Yüksel, Ezgi Ertürk, Sevilay Şeker, Leyla Eraslan, Muhammed Yanmaz.

 

Hawaii Üniversitesi John A.Burns Tıp Fakültesi, Biogenesis Araştırma Enstitüsü Araştırıcıları: Prof. Dr. Stefan Moisyadi, Dr. Joel Marh

 

Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi: Prof. Dr. Kadir Turan

 

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi: Yard. Doç. Dr. Burcu Üstüner

 

Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi: Doç. Dr. Ümüt Cirit

 

Sponsorlar: İÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, İnterlab Lab. Ürün San. ve Tic. A.Ş., Anadolu Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti., MVM Medikal Veteriner Malzemeleri

 

Özel Teşekkür: Prof. Dr. Batu Erman (Sabancı Üniversitesi)

 

 

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü