AJANS ÜNİVERSİTE- Elif KARAKOÇ- Gözde KARAKURT
Milliyet Gazetesi Moskova temsilcisi ve İstanbul Üniversitesi Öğr. Gör. Cenk Başlamışlı, tarafından verilen “Ukrayna ve Kırım’daki Son Gelişmeler Konferansı”, 19 Mart tarihinde İÜ İletişim Fakültesi’nde yapıldı
Konuşmasına Kırım’daki referandum sürecini genel bir çerçevede ele alarak başlayan Öğr. Gör. Başlamışlı, “Kasım ayında Ukrayna’da bir karışıklık baş gösterdi. Bu karışıklığın gerekçesi, Ukrayna’nın Avrupa Birliği ile iş birliği niteliğinde bir anlaşma imzalaması gerekirken dönemin devlet başkanı Viktor Yanukoviç’in anlaşmayı imzalamaktan son anda vazgeçmesidir. Yanukoviç, bu anlaşmayı imzalamaktan vazgeçince anlaşmayı imzalamaktan yana olanlar sokağa döküldüler ve birtakım gösteriler yapmaya başladılar” diyerek süreci oluşturan nedenleri belirtti. Bu anlaşmanın imzalanmasından yana olan insanlara ayrıca değinen Başlamışlı, “Anlaşmayı imzalamak isteyenler, Sovyet tarzı yönetimden sıkılmışlardır. Rusya’nın kendi içinde gelişmiş bir demokrasiye sahip olmaması onları batı tarzı bir demokrasiye yönlendirmiştir” diyerek asıl istediklerinin demokratik ve çağdaş bir ülkede yaşamak olduğunu belirtti.
“Kırım, Rusya için stratejik olarak hayati önem taşımaktadır”
Referandum sonucu çıkan karardan ve sonrasında yaşanabileceklerden söz eden Başlamışlı, “Kırım, Rusya için stratejik olarak hayati önem taşımaktadır. Öyle görünüyor ki, referandum kararını cebine koyan Putin, belki hemen değil ama yaklaşık bir yıllık süreç içinde Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasına yeşil ışık yakacak. Ukrayna’nın bu durumu değiştirmek için askeri seçeneğe başvurma olasılığı son derece zayıf. Batı’nın Ukrayna için Rusya ile savaşa tutuşması olasılığı aynı şekilde son derece az. Batı ve Ukrayna Rusya’yı zorla atamayacağına göre, Kırım öyle ya da böyle Moskova’ya bağlı, en azından onun ekseninde kalacak gözüküyor. Zayıf bir olasılık, Rusya referandumda cebine koyduğu Kırım kozunu, Ukrayna’da kendisine düşman bir yönetim kurulmasını engellemek için de kullanabilir. Büyük olasılıkla, Batı ne kadar bağırıp çağırsa da Kırım’ın artık Rusya’ya ait olduğunu şimdiden kabulleniyor. Ama buna karşılık Batı Rusya’ya artık biraz daha yaklaşmış durumda. Ukrayna’daki gerginliğin bir an önce bitmesi Rusya’nın çıkarına olacaktır. Çünkü gerginlik büyüdükçe Batılılar daha çok işin içine girmeye başlayacaktır. Bu da Rusya’nın istemediği bir durumdur” dedi.
Rusya’nın yeniden doğuşu mümkün mü?
Rusya’nın uzak ve yakın dönemdeki durumunu değerlendiren Başlamışlı, “Uzun dönemde Rusya, yeniden doğar diyebilirim. Fakat kısa dönemde hayır. Rusya, ekonomi üzerine kurulu bir ülkedir ve O’nu ayakta tutan Petrol ve Doğalgaz kaynaklarından elde ettiği paradır. Batı’nın Rusya’yı önemsemesinin tek nedeni de elindeki nükleer silahlardır. Aslında Rusya, her anlamda geri kalmış bir ülkedir. Çünkü Rusya, Batı ile girdiği bütün mücadelelerde aklınıza gelebilecek bütün çekişmelerde kaybetmiş vaziyettedir. Rusya’nın devlet yapısı çağ dışıdır. Rusya var olma savaşı vermektedir. Dolayısıyla gelecekte bir ‘Rus Baharı’ da görebiliriz” diyerek bu durumda Rusya’nın kısa dönemde batıya erişemeyeceğini vurguladı.