AJANS ÜNİVERSİTE- Hilal ŞAHİN
Türk Sineması’nın 100.yılı etkinlikleri kapsamında İÜ İletişim Fakültesi Radyo Sinema Televizyon Bölümü Sinema Anabilim Dalı tarafından “Türk Sineması’nın 100. Yılında İstanbul Üniversitesi Film Merkezi” nin 2’inci konferansı düzenlendi
İÜ İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda 21 Mayıs Çarşamba günü düzenlenen etkinliğe Nazan İpşiroğlu ve Prof. Dr. Ceyhan Kandemir konuşmacı olarak katıldı
Film merkezinin nasıl oluştuğu ve o döneme ilişkin filmlerin nasıl, hangi koşullarda çekildiğini anlatan İpsiroğlu, şunları kaydetti: “50’li yılların başında benim çok katıldığım bir çalışma değil fakat ben eşimle birlikte onun çalışmalarına her zaman ilgi gösterdim. Film seyahatlerinin sonucunda, nasıl çalışılıyor hepsini birlikte izledim ama bu çalışmaları birlikte yapmadım. Son yaptığım ‘Kapalı Çarşı’ filmini beraber yapmamızın sebebi ise kalp rahatsızlıklarının olmasıydı. O sebeple baştan sona kadar birlikteydik hatta kesimleri de birlikte yaptık. Daha sonra tekniğin ne kadar değiştiğini konuştuk, eskiden makasla kesip kesip yapıştırırdık.”
Görsellik Düşünmenin Önüne Geçmiş
Görselliğin, düşünmenin önüne geçtiğini söyleyen İpşiroğlu, “Bizim zamanımızda görsel, görme düşünmeyi amaçlıyordu. Siz öyle bir dünyada yaşıyorsunuz ki yeni kuşak kendini sadece görselliğe kaptırıyor ve hiçbir şey düşünemez oluyor. Tabi bunu bir varsayım, tehlike olarak söylüyorum fakat daima görsellikle düşünmeyi baş başa götürebilmek gerekiyor” dedi.
Halka İnebilmek Çok Önemli
Filmlerin toplumla ilişkisinin sağlanabilmesi için halka inme çabasının çok önemli olduğuna vurgu yapan İpşiroğlu, “ Biz Atatürk kuşağı olarak tepeden inme devrimleri yaşadık. Atatürk, halkı kendine çıkarmak istiyordu. Aslında halka inebilseydi bugün çok farklı bir Türkiye olabilirdi. İpşiroğlu ve Eyüboğlu yaptıkları film devrimlerde felsefi boyutu olan bir düşünceden yola çıkıyor ama onu en basite indirgeyerek görselleştirerek halka iniyorlar” şeklinde konuştu.
Konferans, İpşiroğlu’nun öğrencilerin sorularına yanıt vermesiyle sona erdi.