AJANS ÜNİVERSİTE- Neslihan KALKAN, Yağmur Meltem ATİK
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ceyhan Kandemir’in üstlendiği konuşmacıların Albina Nafigova, Sadık Şerniyaz, Hocakulu Narlıyev ve İhsan Kabil’in yaptığı panelde Türk dünyası sinema ilişkileri ele alındı.
Festivalin direktörlüğünü yapan konuşmacı Albina Nafigova kültürler arası iletişimi sunmanın önemli olduğuna vurgu yaptı. Farklı ülkeler ve kültürler arasında en can alıcı noktanın sinema sektörü olduğunu belirten Nafigova festivalde Türk Dünyasının önemini büyük olduğunu dile getirdi. Nafigova “Türk dünyası genel olarak kültürler arası iletişimi yaymak konusunda sinema sektöründe en önemli rolü üstlenmektedir” şeklinde konuştu. Türk dünyasının birçok dine ev sahipliği yaptığına değinen Nafigova, bu yüzden pek çok kültüre de yer verdiğini söyledi.
“Festival Dostluk ve Kardeşliği Olumlu Yönde Etkiliyor”
Panelin ikinci konuşmacısı olan Sadık Şerniyaz sinema sektöründen önce politikada etkin rol oynadığının bilgisini vererek sözlerine başladı. Kırgızistan Meclisi’nde Milletvekili ve Kültür Bakanlığı’nda görev almış olan Şerniyaz festivalleri düzenlemeyi çok sevdiğinden bahsetti. Şerniyaz, bu yıl 7. düzenlenecek olan Kırgızistan Kısa Filmler Festivaline olan katkılarını da dile getirdi. Festivallerin ülkeler arasındaki dostluk ve kardeşliği olumlu yönde etkilediğini anlatan Şerniyaz, her yıl kendi etkinlikleriyle Orta Asya’da etkili olan Kino Festivali’ne de değindi. “ Bu yıl düzenlenen en önemli festival Türk Dünyası Belgesel Film Festivali olacak” şeklinde konuşan Şerniyaz, yönetmen ve yapımcıları bir araya getirerek sinema dünyasını daha iyi bir seviyeye getireceğini söylerken sözlerini noktaladı.
“Festivalin Amacı Bağları Güçlendirmek”
Türk dünyasının sinema sektörünü geliştirmek için büyük çabalar harcadığını söyleyerek sözlerine başlayan Hocakulu Narlıyev, “ Festivalin amacı Türk dünyasıyla bağları güçlendirmek ve ilişkileri daha iyi seviyeye getirmektir” şeklinde konuştu. Festivallere herkesin katılması gerektiğinin önemine vurgu yapan Narlıyev, kültürlerin birbiriyle kaynaşmasının değerli olduğunun altını çizdi. Narlıyev, günümüzde teknolojinin ve kitle iletişim araçlarının çok geliştiğini fakat insanların birbiriyle yeterli düzeyde iletişim kurmadığına da değindi. “Türkiye’de belgesel ve festival filmini denetlediğinizde festivale katılım organizasyonun olmaması üzücü” şeklinde ifade eden Narlıyev, festivallerde insanların kendilerini ifade etme fırsatı bulduğuna da değindi. Narlıyev festivale katılıma teşekkür ederek sözlerini bitirdi.
“Dünyanın Tüm Renklerini Katarak Sinema Merkezi Oluşturulmalı”
İhsan Kabil konuşmasında Türkiye’de bulunan festivaller hakkında bilgi verdi. Koordinasyon anlamında festivallerin zayıf olduğunu eleştiren Kabil, “ Türkiye’de bir gelenek oluşturma problemi var” diye konuştu. Kabil, çok değerli çalışmaların devamlılığının olmadığına vurgu yaparken yeterli ve sağlıklı adımların atılamadığına değindi. Kendi sinemamızı ele alıp dünyanın tüm renklerini katarak sinema merkezinin oluşturulması gerektiğinden bahsederken Kabil, “Umarım sağlıklı adımlarla devam ederiz” diyerek konuşmasına son verdi.
Konuşmacıların sözlerini noktalamasının ardından panelin moderatörü Prof. Dr. Ceyhan Kandemir, Türk dünya sinemasının geliştirilmesi için yabancı öğrencilerinin doktora tezlerinin arttırılıp iletişim fakülteleriyle işbirliği içinde olmasının önemini belirtirken panel soru cevap şeklinde devam etti.