AJANS ÜNİVERSİTE – Begüm ERGİNBAY
Günlük yaşamın her alanını kapsayan tasarımlara yeni bir bakış açısı getiren İstanbul Tasarım Bienali’nin Direktörü Deniz Ova bienalin ‘Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil’ başlığı altında izleyicileri manifestolar aracılığıyla günlük normlarımızı sorgulamak üzere bir yandan bugünü değerlendirirken bir yandan da geleceğe bakmaya davet ettiğini belirtiyor.
Küratör Zoe Ryan ve Yardımcı Küratör Meredith Carruthers’ ün belirlediği bienal teması; Fransız, şair, yazar ve filozof Paul Valery’nin 1937’deki sözlerinden geliyor. Valery’nin sözleri günümüzde de geçerliliğini koruyor. Küratörler bu bienali soru sormak, diyalog başlatmak ve tartışmaları zenginleştirmek için bir forum işlevi görecek biçimde tasarladıklarını belirtiyor.
Birçok farklı projenin sunulduğu Tasarım Bienali, beş farklı bölümden oluşuyor. Bienalin merkezi olan Yayın Bölümü atölye çalışmaları, söyleşiler ve film gösterimleri için tasarlanmış. Bu bölümün Kontrakt isimli kısmında canlı etkinler ve radyo şovları düzenleniyor.
Kişisel Bölüm’ de kişiliklerin nasıl oluştuğunu yansıtan projeler önyargıları ortadan kaldırmayı hedefliyor. Kaynaklar Bölümü’nde ise asırlık bilgi, beceri ve yöntemlerin araştırılmasına ve geri kazandırılmasına yer veriliyor. Onarım merkezli bir toplum modelini merkeze alan Onarım Manifestosu’na ziyaretçiler de kendi manifestolarıyla katılabiliyor.
Norm ve Standartlar Bölümü’ndeki projeler mevcut durumu sorgulayan manifestolardan oluşuyor. Yaşamanın yeni biçimlerini gösteren projeler ziyaretçilerle buluşuyor. Bu bölümde yer alan projelerden biri kamusal alanlara ”Pembe Gürültü” yerleştiren “Şekerleme Aralığı” istenilen yer ve zamanda uyumaya teşvik ediyor. “BLESS No 41 Spor Bilgisayarı” ise ofiste çalışmak ve spor yapmak arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor.
İnsanlar arası ilişkileri sorgulayan projelerin yer aldığı Toplumsal İlişkiler Bölümü’nde toplumsal pratikler ve kolektif eylemlere ilişkin manifestolar sergileniyor. “Kadıköy’de bul Kadıköy’de buluştur” projesiyle insanlar kendilerine ait kamusal alanları bizzat kendileri düzenliyor. Bu bölümün bir parçası olan “Kıyıların kullanımı, mikro-kentsellikler için bir mikro-manifesto” projesi su kenarlarını birbirine bağlamak için tasarlanmış esnek ve taşınabilir bir yapıdan oluşuyor.
“Bizimle Konuşun” panel ve konuşmalarında küratör, eleştirmen ve tasarımcılar bir araya geliyor. Film gösterimlerinde gelecekte, yaşamaya dair farklı yaklaşımlar gösteriliyor. Farklı tasarım disiplinlerinin görüldüğü Tasarım Rotaları kapsamında ise şehrin her iki yakasında yürüyüşler düzenleniyor.
2. İstanbul Tasarım Bienali Galata Özel Rum ilköğretim Okulu’nda 14 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir.
Ayrıntılı bilgi için: 2tb.iksv.org