AJANS ÜNİVERSİTE
Tarih öncesi kültürleri gün yüzüne çıkartmak için çalıştıklarını ve kazının bilim dünyası için önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Özdoğan, şöyle konuştu: “Anadolu da gelişen kültürlerin Avrupa’ya aktarılmasında Aşağıpınar, köprü vazifesi görmüş. Şu ana kadar ulaştığımız en eski tarih MÖ 6 bin 200. Yani günümüzden 8 bin 200 yıl öncesindeyiz. Buraya gelen ilk çiftçilerin yerleşim yerlerini açığa çıkartıyoruz. Anadolu’da gelişen en eski tarım kültürünü ortaya çıkartıyoruz. Buradaki doğal çevrenin nasıl değiştiğini, orman örtüsünün oluşma sürecini, Anadolu’nun yaşam biçimini, köy yaşantısının burada nasıl bir değişim geçirdiğini izleyebiliyoruz. Aşağıpınar, Balkanları Avrupa’ya bağlayan doğal bir geçit.”
Prof. Dr. Özdoğan, Avrupa kültürlerinin çekirdeğinin kazı yaptıkları alanda oluştuğunu ifade ederek, “Kazı alanı bilim dünyasında ilgi çeken merkezlerden biri haline geldi. Avrupa kültürlerinin çekirdeği burada oluşuyor. Bizim burada aradığımız ilk tarım toplulukları, ilk defa tarımın başlangıcı, köy yaşantısının başlangıcı, çiftçiliğin başlangıcı. Anadolu’da gelişen yaşam” diye konuştu.
Hayvan Modelleri Oluşturulacak
Prof. Dr. Özdoğan, neolitik dönemdeki doğal yaşamı canlandırmak için proje hazırladıklarını söyledi. MÖ 6 bin 200 öncesinde insanların avladıkları evcil ve yabani hayvanların modellerini yaparak sergileyeceklerini belirten Prof. Dr. Özdoğan, “Proje dünyada bir ilk. Bölgede yaşayan ve daha sonra nesilleri yok olan aslan, sığır, koyun, keçi, geyik, karaca gibi hayvanların modellerini yapacağız” diye konuştu.
Prof. Dr. Özdoğan, kazı yaptıkları alanda yaşayan insanların daha çok buğday, arpa, çavdar, koyun, keçi ve sığırla beslendiklerini belirlediklerini ifade etti. Anadolu’dan bölgeye gelen insanların kap yapımına başladığını ve yemeklerin bu kaplarda hazırlandığını dile getiren Prof. Dr. Özdoğan, şunları kaydetti: “Kaplarda kalan tortuları incelediğimizde, 6 bin yıl önce insanların süt ürünlerini kullandıkları kesin olarak ortaya çıktı. Bu bilim dünyası adına çok önemli bir gelişme. Sütü kaynattıklarını gördük. Çok ilginç bir bulgu oldu.” Prof. Dr. Özdoğan, kazı çalışmalarının yaklaşık 3 yıl daha süreceğini ifade etti.
Kaynak: AA