AJANS ÜNİVERSİTE- Ozan ÖZEN- Bensu ZORLU
Fotoğraf- Kasım BALTACI
Sempozyumun üçüncü oturumunda “Spor Medyasının Görmedikleri” konusu işlendi. Oturumun moderatörlüğünü ise Hürriyet gazetesi yazarı Serhan Asker yaptı. Asker oturumda spor medyasının öz eleştirisini yapacaklarını vurguladı.
Oturumun ilk konuşmacısı olan 2008 Pekin Paralimpik Yaz Oyunları şampiyonu ve 2009 Dünya şampiyonu engelli okçu Gizem Girişmen spor kültürümüzün olmadığının her daim tartışıldığını belirtti ve “ Medya bu tartışmaların içinde hep eksik kalıyor. Ülkemiz çok futbolsever bir ülke. Dünya şampiyonu olmak, dünyanın en iyisi olmak demek. Medyada bunlar fazla yer bulmadı. Medyanın futbol haricinde branşlara da önem vermesi gerekiyor. Elde ettiğimiz başarılar futbolcunun bardan kimle çıktığını yazmaktan daha önemli” şeklinde konuştu.

Oturumun ikinci konuşmacısı Herkes için Spor Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Erdal Zorba ise federasyonlarının hoşgörü ve sevgi üzerine kurulu olduğunu ifade etti ve “Biz hoşgörü ve sevgi üzerine kurulduğumuz için bizim haberlerimiz pek fazla yayınlanmadı. Medyaya ulaşmak, medyaya dokunmak istedim. Bizim hedefimiz sadece spor değil” diye konuştu.

“Başarılı Kadın Sporcularda Kadın Oluşu Hep Ön Plana Çıkarılıyor”
Oturumda üçüncü sırada konuşan A Milli Kadın Basketbol Takımı Genel Menajeri ve eski basketbolcu Arzu Özyiğit spor medyasının erkek egemen bir medya alanı olduğunu kaydetti ve şu şekilde konuştu: “Kadınların çok az yer aldığı spor haberlerinde erkekler daha çok ilgi görüyor. Başarılı kadın sporcularda kadın oluşu hep ön plana çıkarılıyor. Biz kadın olarak spor sayfalarında yer almak istiyoruz. Fiziksel görünümümüzle değil başarılarımızla medyada yer almak istiyoruz.”

Oturumun dördüncü konuşmacısı Vakıfbank’ta oynayan voleybolcu Gözde Sonsırma voleybolun medyada en çok yer alan bayan sporu olduğunu söyledi ve“Son 5 yılda 4 şampiyonluğumuz var. Medyayla hiç ama hiç ilgilenmiyorum. Başarı gelince sponsorluk geleceğini düşünüyorduk ama yine öyle olmadı. Medyaya biz el atmadıktan sonra kadınlar medyada fazla yer almayacak” dedi.
Beşinci konuşmacı Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Asbaşkanı Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu isemedyadan destek beklediklerini anlattı ve şu şekilde konuştu: “Büyük şampiyonalar yaparak üniversiteli sporcuları bir araya getiriyoruz.”
Oturumda altıncı konuşmacı Tekvando Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Metin Şahin şunları söyledi: “Olimpiyat dönemi sporcuları 3 veya 4 gün tanıtıyoruz. Ama sonrasında çok çalışmamız gerekirken bırakıyoruz. Rusya’da şampiyon olduk. Her gün bir defa marşımız okundu. Bunlar gazetelerde küçük bir kısımda yer aldı. Okullarda sporda olimpizm dersi koymak istedik. Amatör branşlar için finansal destek gerekiyorsa onun sağlanması gerektiğini düşünüyorum. “

Oturumun son konuşmacısı Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfedarasyonu Başkanı Ali Düşmez ise şu açıklamada bulundu: “Bugün olimpiyat şampiyonu sporcuyu ancak yanımıza gelse tanıyabiliriz. Çünkü basında nadir görüyoruz. Amatör branşlar olarak ruh sağlığı düzgün, özgüvenli gençler yetiştirmenin bizim esas görevimiz olduğunu düşünüyorum.”
“Amatörlere Ne İstiyorlarsa Verelim”
Sempozyumun dördüncü oturumunda ise “Spor Endüstrisi ve Medya” konusu konuşuldu. Oturumun moderatörlüğünü Doç. Dr. Atilla Gökçe yaptı. Doç. Dr. Gökçe medyanın ekonomipolitik eğilimlerinin çoğunun futbolla ilgili olduğunu kaydetti.

Oturumun ilk konuşmacısı Erdal Batmaz “Spor ve Ekonomi Politiği” hakkında konuştu.

Oturumun ikinci konuşmacısı Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Kasapoğlu Sporun diğer branşlarınıda önemli olarak gördüklerini vurguladı ve şunları söyledi: “Sporun diğer branşlarını dadesteklemek bağlamında önemli gelişmeler kat ettik. Tüm branşlardaki kulüplerimize verdiğimiz kaynakları arttırıyoruz. Biz ne kadar arttırıyorsak kulüplerin borcu da o kadar artıyor.”

Oturumun son konuşmacısı Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ise kulüp başkanlığı dönemindeki anılarından bahsetti ve “Kulüp başkanlığım sırasında zorluklar yaşadım. Kulüp başkanlığım sırasında birçok iktisadi sıkıntı yaşadım. Amatörlere ne istiyorlarsa verelim” şeklinde açıklamada bulundu.
“Kadın Figürü Olduğum İçin Mutluyum”
Sempozyumun son oturumunda ise “Spor Yayıncılığı” başlığı konuşuldu. Oturumun moderatörlüğünü ise Lütfü Özel yaptı. Özel, herkesin medya kaynağı olacağı dönemi yaşadıklarının altını çizdi.

Oturumun ilk konuşmacısı Vatan Gazetesi spor yazarı Merve Toy, spor medyasında kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatmaya çalışacağını belirtti ve “Spor medyasında kadın figürü olduğum için çok mutluyum. İlgi duyuyorsanız kadın veya erkek olunmasının önemi yok. Bizlerin sporu öğrenmesi, daha fazla efor göstermesi gerekiyor. Hem özel ilgi alanımın spor olması hem de çalıştığım ekip yaptığım işi kolaylaştırdı” dedi.

İkinci konuşmacı Ntv Spor programcısı Fuat Akdağ ise başarılı olunduğu kadar gündemde olunduğundan bahsetti ve“Haberlerin manşette kalma süresi önemlidir. Spor haberi manşette daha az kalıyor ama çok fazla tıklanıyor” şeklinde konuştu.

Üçüncü konuşmacı Tayfun Bayındır ise yazılı basının boyalı basın haline geldiğini anlattı ve okuyucuda hiçbir azalma olmadığını ifade etti.

Oturumda dördüncü konuşmacısı TRT’nin spor spiker Levent Özçelik ise yaklaşık beş yüz maçı canlı olarak yayınladıklarını söyledi ve şu açıklamada bulundu: “Özel televizyonun devreye girmesiyle spor televizyonu evrime uğradı.”

Oturumun son konuşmacısı Hasan Sarıçiçek ise sporun küresel bir oyuncak olduğunu kaydetti ve “Spor gazeteciliği çok zahmetli bir alandır. Sporu ne kadar çok seversek o kadar geri dönüş alırız” diye konuştu.