AJANS ÜNİVERSİTE – Nuran ATIŞ
Erciyes Üniversitesi Sinema Televizyon bölümünden 2009 yılında mezunu olduğunu ve reklamcılıkla son sınıfta seçmeli ders olarak tanıştığını anlatan Altuniş, 2013 yılında mezun olduktan sonra sosyal medya ajansında çalıştığını söyledi. Sosyal medyada istediğimiz her duyguyu her insana verebileceğimizi belirten Altuniş, Facebook’un gücünden bahsetti ve pek çok şeyi etiketleme özelliğinden söz ederek beğendiğimiz sayfalara göre içeriklerin karşımıza çıkacağından ve biz var oldukça markaların var olmaya devam edeceğini söyledi.
“Markaların hedef kitleleri sizlersiniz” diyen Altuniş, sosyal medyada var olma nedenimizden söz etti. “Sosyal medya el kaldırdıklarınızdan besleniyor” diyen Altuniş, sosyal medyanın hem etken hem de edilgen bir mecra olduğunu belirtti.
Herkesin sosyal medyada daha fazla beğeni almak, paylaşım yapmak ve görülmek için var olduğundan söz eden Altuniş, “Sosyal medya temelde iki şey için var” diyerek bunun izlemek ve olaya dâhil olmak olduğunu açıkladı.
Sosyal medyada bilişsel uyumsuzluktan bahseden Altuniş, sosyal medya kullanımının bireyler üzerinde etkisinin olumsuz olduğunu ifade etti. Sosyal medyada olduğumuzdan güzel olma çabası içinde olduğumuzu kaydederek bunun da zamanla mutsuzluk getireceğini ve tükenmişlik örneği olduğunu söyledi ve intihar eden sosyal medya fenomenlerine değindi.
İnsan psikolojisinin geribildirimlerden oluştuğunu bildiren Altuniş, toplum olarak onaylanma içgüdümüzün olduğunu ifade etti. Aynı zamanda sosyal medyadaki paylaşımların kişilerde eksiklik ve yetersizlik duygusu oluşturduğunu belirten Altuniş, “Sürekli rekabet içinde olmak mutsuzluk getirebilir” dedi.
Markaların çeşitli hedeflemeler yaparak içerik paylaştığını dile getiren Altuniş, sosyal medya hesabımızdaki bilgilerimize göre reklamların karşımıza çıktığını belirtti. Çoğu markanın çağa ayak uydurmak için sosyal medya kullandığını aktaran Altuniş, bunun görünürlük ve popüler olma çabalarından kaynaklandığını ifade ederek sözlerini noktaladı.
