AJANS ÜNİVERSİTE- Elif Damla PULLUKÇU
Son dönem Türk sinemasını etkileyen olgular hakkında konuşan Yrd. Doç. Dr. Mesut Aytekin, çok yoğun bir tempoda ilerleyen Türk dizi sektöründen bahsetti. Yrd. Doç. Dr. Aytekin, yeni yapım ve devam edenlerle birlikte yıllık ortalama yetmişe yakın dizinin vizyonda yer aldığını ve ticari anlamda başarılı yapımların sinema içeriklerini etkilediğini söyledi.
“Seyirci Komedi, Dram ve Korku Filmlerini Tercih Ediyor”
Türkiye’de sinema izleyicisinin tercihleri, sinema türleri ile ilgili bir çalışma yaptıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Aytekin, “İzleyicinin yüzde 50’den fazlasının komediyi tercih ettiğini, dram ve korku türünün komedinin ardından ikinci ve üçüncü sırayı aldığını” ifade etti. Film öncesi süreçte ve senaryo aşamasında çok çalışılmadığını, yapım öncesine gerekli zamanın ayrılmadığını, hızlı bir şekilde ilerlendiği için kalitenin düştüğüne değindi.
Yrd. Doç. Dr. Aytekin, Hollywood ve Yeşilçam sinemasından da örnekler vererek popüler dizi oyuncularının sinemada tercih edilmesiyle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Sinema ticari bir iş, riski en aza indirmek gerekiyor. Yapımcılar, ellerini güçlendirecek kartlarla piyasaya çıkmak istiyor oyuncu da bu kartlardan biri. Hem kaliteli hem popüler oyuncular olduğu zaman filmin gişesinin artacağı öngörüsü var. Her zaman işlemiyor ama ticari olarak baktığımızda çok mantıklı ve tercih edilebilir bir durum.”
“Ayla: Ortak Yaşamayı Öğrenmenin Hikâyesi”
Türkiye’nin bu yılki Oscar aday adayı filmi Ayla ile ilgili de görüşlerini belirten Yrd. Doç. Dr. Aytekin, “Hikayesi çok evrensel, ben Hollywood’da bir yapımcı olsam rahatlıkla bu filmin haklarını satın alıp, yeniden çekerim” dedi. Yrd. Doç. Dr. Aytekin anlatılacak çok hikâyemizin olduğunu, bunların tarih sayfalarından çıkartılıp sinemayla buluşturulması gerektiğini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Aytekin aynı zamanda, Can Ulkay’ın yönetmenliğini üstlendiği Ayla’nın ortak yaşamayı öğrenmek üzerine verdiği mesaja dikkat çekti. “Dünyada çok ciddi sıkıntılar var, hem ekonomik hem siyasi açıdan. Bunları engellemek için bu tür örneklere insanların ihtiyacı var. Ortak yaşamayı öğrenmeliyiz, dünyaya bunu anlatmak gerekiyor” dedi.