Şiir, Hayat Ve Edebiyat Üzerine

AJANS ÜNİVERSİTE – Erkut KILIÇ

 

Şiir, Hayat, Edebiyat isimli konferans Yrd. Doç. Dr. Mehmet Samsakçı’nın katılımıyla gerçekleşti

 

 Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde İÜ Türk Dili ve Edebiyatı Kulübü’nün düzenlediği konferansa seksene yakın dinleyici katıldı. Yoğun katılım sebebiyle bazı konuklar konferansı ayakta dinlemek zorunda kaldı.

 

Şiir Ve Hayat Üzerine Bir Konferans

 

Konferansın ismini çok da düşünmeden belirlediğini söyleyerek sözlerine başlayan Yrd. Doç. Dr.  Samsakçı şiirin özelliklerini, edebiyatta ve hayatın içinde şiirin yerini anlattı. Edebi türler içinde insanı en çok geren, yoran ve uğraştıran alanın şiir olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Samsakçı, ne kadar gidilirse gidilsin yürünecek yolun da bir o kadar uzun ve gerçek bir şiiri bitirmenin imkansız olduğunu söyledi. Samsakçı: ‘’Her şeyin alınıp satıldığı, üretilip tüketildiği bir ortamda, satın alınamayan, tüketilemeyen bir şeydir şiir ve şiiri vazgeçilmez kılanın da şiirin tüketilemez oluşudur.’’ dedi.

 

Samsakçı hiçbir dijital aletin bize insanlığımızı hatırlatmadığını belirtti ve sözlerine ‘’İnsan olduğumuzu aşık olduğumuzda, sevdiğimizde hatta nefret ettiğimizde hissediyoruz. Şiir de bize bu kapıyı aralıyor .’’ şeklinde devam etti.

 

Şiirsiz Hayat Düşünmek, Yarım Bir Hayatı Kabullenmektir

 

Samsakçı, şiire her bakışımızda bize yeni bir şeyler verdiğini, en güzel yanının bu olduğunu ve şiirin hiç bitmediğini belirtti. Şiirin bu kadar anlamlı olmasının nedeninin ise bitirilemiyor olması olarak nitelendirdi. ‘’Bir şeyi tanımlamak birçok şeyi dışarıda bırakır. Şiir için de bu tanım yapılamaz.’’ diyen Samsakçı ayrıca, “Şairin akıllı olmak gibi bir zorunluluğu yoktur. Aklın üstüne çıkmak gibi bir zorunluluğu vardır.’’ dedi.

 

Şiirsiz de yaşanabildiğini; fakat neler kaybettiğinin farkında olmayan insanların şiirsiz yaşayabildiğini belirten Samsakçı, ” Şiirsiz hayat düşünmek, yarım bir hayatı kabullenmek gibi bir şeydir.’’ dedi. Samsakçı şiirin en büyük düşmanının onda tek bir anlam aramak olduğunu da belirtti ve hiç kimsenin şiiri tamamen çözdüm diyemeyeceğini söyledi.

 

Şiirsiz olmak için hiçbir mazeretimizin olmadığını, çok kötü bir durumda bile olsak şiirin o anda devreye girdiğini dile getiren Samsakçı, böyle anlarda şiirin çok iyi bir narkoz olduğunu söyleyerek sözlerini sonlandırdı.