Belgeselci Savaşın Bir Parçasıdır

AJANS ÜNİVERSİTE- Özcan ASLAN- Elif Nur BİLGİÇ

Fotoğraf- Özcan ASLAN

 

Suriye’deki iç savaşı anlatan “Humus’a Dönüş” filminin Suriyeli yönetmeni  Talal Derki, “Savaş Zamanı’nda Belgesel Yapmak” adlı etkinlikte sanatseverlerle buluştu

 

Yönetmen Derki, savaş zamanında belgesel yapmanın zorluklarının çok fazla olduğunun en başta ölümle karşı karşıya kaldıklarının ve sinemacının savaş belgeseli çekerken asla tarafsız olamayacağını, sadece kameranın arkasında durup olayları izlemenin çok zor olduğunu çünkü belgeselcinin de bir zaman sonra savaşın bir parçası olduğunu söyledi.

 

Suriye’deki özgürlük mücadelesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan “Humus’a Dönüş” filmi 19 yaşındaki Basset ve 24 yaşındaki video-aktivist Osama’nın olayların dışındayken bir anda silahlı mücadelenin içinde bulmalarını konu ediniyor. Film, dünyanın en saygın belgesel film festivallerinden IDFA’nın (International Documentary Film Festival Amsterdam) açılış filmi olarak da öne çıktı.

 

 

DSC_0154

 

 

Derki, “Humus’a Dönüş” filmiyle ilgili soruları cevaplarken düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Menajerimiz, çekimler bittikten 6 ay sonra vuruldu. O yokken filmde eksiklikler olduğunu biliyorduk. Biz buna insani bir çalışma olarak baktık. Humus’ta film çekmekle savaşmak aynı his.”

 

Moderatör Alisa Lebow’un yönelttiği “Seçtiğiniz karakterlerden biri elinde silahla diğeri ise kamerayla bitirdi. Günün sonunda silahla mı, kamera mı güçlüydü?” sorusunu Derki, şöyle cevapladı: “ Osama bir kameramandı. Aktivistti. Onun hareketleriyle kendimi buldum. Çok karanlık bir çevre dünya haline geldi.”

 

“Humus’a Dönüş” gibi bir çalışmadan sonra duyguların zirveye çıktığını ve başka şeyler yapmak isteğinin doğduğunu dile getiren Derki, “Biz de yeni projeler için geçen ay 3 hafta boyunca Suriye’deydik. Yalnız yeni proje şuanki savaşla ilgili değil. Gelecekte yaşanması ihtimali olan radikaller ve ılımcılar arasındaki olası bir savaşı film yapacağız” diyerek sözlerini noktaladı.