AJANS ÜNİVERSİTE – Ahsen ESER
Sürekli gelişen oyun teknolojisinde gelinen son nokta olan eş zamanlı ve üç boyutlu online oyunlar her yaştan insanın kendini bulabileceği bir ortam. Gerçek hayatta birbirini hiç görmemiş insanlar oyun sırasında bir arada bulunup bazı özel oyunlarda ortak bir amaç için mücadele de edebiliyor. Özellikle küçük yaş grubunda olan çocuklar açısından riskleri bulunan online oyunlar, sosyal bir ortam oluşturması nedeniyle de soru işaretleri oluşturuyor.
Oyun Şiddeti Tetikliyor mu Yoksa Var Olan Şiddet Duygusunu Baskılıyor mu?
İçerisinde gerçeğe çok yakın uyarlanmış üç boyutlu animasyonlar içeren bu oyunların şiddet oranlarında kısıtlama olmaması, savaş, ölüm, katletme gibi kavramların sıkça yer alıyor olması ilk olarak akıllara şiddet duygusunu tetiklediğini getiriyor. Konuyla ilgili olarak, İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Gündüz, “Şiddet konusu sinemada, televizyonda, popüler kültürde çok sıklıkla gündeme gelen bir kavramdır” diyerek medya metinlerinin herkes tarafından aslında algılandığını homojen bir yapılanmanın olduğunu bir durum için belirli bir tanımlamanın yapılamayacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Pek çok kuramcı, özellikle pozitivist kuramcılar tarafından ortaya konan düşünceye göre medya metinleri her kesim tarafından farklı okunmaktadır. Oyun da bunun bir parçası. Bu yapıyı kullanan kişinin, oyuncunun demografik yapısına eğitim durumuna kişisel özelliklerine psikolojik özelliklerine yaşına cinsiyetine bakmak gerekir.”
Oyun Yalnızca Çocukların Zaman Harcadığı Bir Şey Değil
Online oyunların birçoğu içerisindeki şiddet öğelerinden dolayı 18 yaş sınırlaması ile birlikte piyasaya sunuluyor. En çok oynanan bir strateji oyununun tüm dünyada 67 milyon reşit kişi tarafından oynanıyor olması da günlük yaşamın stresinden arınmak isteyen birçok insanın oyun oynama ihtiyacı duyduğu bir platform olduğunu gösteriyor. Doç. Dr. Gündüz, bunun modern toplumlarda oyun hayatın olağan bir parçası haline gelmesinden kaynaklandığını belirterek, “Mobil teknolojilerin de gelişmesiyle birlikte aslında herkes seyahat esnasında iş molalarında kısa yolculuklar reel hayatın yorucu sıkıcı döneminde bir kaçış aracı olarak mobil oyunlara yöneliyor. Dolayısıyla online oyunlar gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor” dedi.
Online Oyunlar Yalnızca Şiddet İçermiyor
Çevrimiçi oyunlar ve sosyal medyanın da etkisiyle ortaya çıkan oyunlarda farklı demografik yapılardan oyuncu kazanılmasını mümkün kıldı diyen Doç. Dr. Gündüz, “Şiddetten uzak daha çok kadınlara ve yaşlılara hitap eden oyunlar da var. Pastoral ögeler içeren oyunlar da var. Bu tarz oyunlarda kullanıcıların yardımlaşması, etkileşim içerisinde olduğu ya da gruplara hitap eden oyunlar mevcut” şeklinde konuştu.
Gerçek dünyada var olan sosyal yaşamı bir yapay zeka aracılığıyla oyun ortamına aktaran bazı şirketler hiçbir şiddet unsuru bulunmayan role play (rol yapma) oyunları her yaştan kullanıcıya sunmakta. Ayrıca takım çalışması gerektiren oyunlar bireyin paylaşma ve iletişim becerilerini geliştirerek duygusal zekasının gelişmesine fayda sağlıyor. Bazı uzmanlar oyunun (iq) zeka gelişiminde de önemli bir role sahip olduğu görüşünde.