Radyo Günlüğü İlk Etkinlikle Başladı

AJANS ÜNİVERSİTE-Esra MUTLU

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyosu Radyo İletişim tarafından Üniversite Medya Birliği desteği ile düzenlenen Radyo Günlüğü projesi 15 Aralık’ta İletişim Fakültesi Cep Sineması’nda öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi. “Türk müziğinde taze kan olmanın avantaj ve dezavantajları”nın konuşulduğu etkinlik, katılımcıların tanıtıldığı kısa videoların izletilmesiyle başladı.

IMG_0557

Müzikte taze kan olmanın bu dönemde kolay olduğunu ifade eden Yavuz Hakan Tok, “Artık müzikte taze kan olmak çok kolay. Önceden beste yapıyordunuz, sesiniz güzeldi, gidiyordunuz Unkapanı’na. Kapıları çalıp saatlerce peşinden koşuyordunuz. Türk filmlerindeki aynı sahne yaşanıyordu” dedi. Küçük yaşlarda bu sahneyi yaşadığını anlatan İrfan Özata, “Ben de yaşadım. Bir firma albüm yaparım dedi ancak annem izin vermedi. Ben de güzel sanatlar lisesinde okumaya başladım. Üniversitede müzik öğretmenliği okudum. Bütün müzik hayatım, müziğe bakış açım değişti” şeklinde konuştu.

İnternetin hayata girmesiyle internet fenomeni şarkıcıların ortaya çıktığı belirten Tok, “Şarkı söylediğiniz videoları internete yüklüyorsunuz ve herkese ulaştırabiliyorsunuz. Dolayısıyla artık taze kan olabilmek kolay. Bir de şu tarafı var: Plak şirketleri para ödüyordu, siz sadece işinizi yapıyordunuz. Ama şimdi internete yüklemekle iş bitmiyor, gerçekten albüm yapmak istiyorsanız her şeyi kendi cebinizden harcamanız gerekiyor. Dolayısıyla bir taraftan kolay bu yönüyle de daha zor” dedi.

IMG_0569

Radyocu olarak müzikte taze kanların hikayelerini anlatıp seslerini duyurmaya başlamalarının keyifli olduğunu söyleyen Gökhan Çınar, “Bir taraftan da eskiden yorumcunun aslında bir müzik firmasıyla uzun süre uğraş verdiği ya da çok uzun seneler boyunca beklediği hikayeler vardır. Ama artık özellikle internetin devreye girmesi videolu paylaşımlarla değişmeye başladı. Firmalar çabalamaya başladı. Dikkatin dijitale gittiği zamanlar var artık müzikte” diye konuştu. Çınar, dijital mecrada ilerleyen isimlere örnekler verdi.

Müzik sektörüne yeni giren kişilerin yaşadığı sorunlara değinen Özata, “Yaptığınız işle insanların karşısına çıktığınızda kabullenmek en başta zor oluyor. Bu noktada yaptığınız işe sahip çıkmanız çok önemli. İlk olarak başkasına benzetiliyorsunuz akılda kalmak ve kendinizi bulmak zaman alıyor. Bu noktada yapacağınız tek şey sabırlı ve azimli olmak. Üretim yaptıkça çarka dahil oluyorsunuz” dedi.

IMG_0589

Müzik kariyerine başlangıcını ve albümünün yapım hikayesini anlatan Simge, “Türkiye”de kadın şarkıcı olmak zor. Genelde böyle galiba. Bir şey başarmak için acılar çekmek gerekiyordu sanırım. İlk albümüm hiç duyulmadı, hiç iyi gitmedi. Ama o hikaye beni 80 milyonluk şarkıya, başarıya getirdi. Bir sürü yollar olduğunu, seçimler olduğunu, doğru insanlarla birlikte olunca yolumun doğru olduğunu gördüm” diye konuştu. Simge ayrıca yeni jenerasyonun desteğiyle müziğin tüketim hızının aşağıya çekilmesi gerektiğini belirtti.

Samimi bir ortamda gerçekleştirilen etkinlikte katılımcılar, konuşma aralarında öğrencilerin sorularına cevap verdiler. İrfan Özata ve Simge, sevilen şarkılarını seslendirdi. Toplu fotoğraf çekimini sonrasında etkinlik sona erdi.

IMG_0579

IMG_0604

IMG_0618

Katılımcılar Proje ile İlgili Görüşlerini Paylaştı

Katılımcılar, etkinliğin ardından projeye dahil olmaları ve ilk etkinlik ile ilgili görüşlerini belirtti. Öğrencilerle birlikte olmak ve yaşadıklarını anlatıp kendini insanlara tanıtabilmek adına projeye dahil olduğunu anlatan Özata, “Destek olmak istedim. Bugün çok komik ve güzeldi. Her şeyden bahsettik müzikle alakalı, geçmişle alakalı, zorluklarla alakalı, yapacaklarımızla alakalı. Böyle projelerde hep yer almak isterim hem insanlara bir şey katmak adına hem müzik öğretmeniyim yıllarca müzik okudum bir eğitimciyim. Hem müziği tanıtmak hem yaşadığımız zorlukları paylaşmak adına böyle etkinliklerde bulunmak isterim” diyerek bir buçuk ay sonra 4 şarkılık bir albümünün çıkacağının müjdesini verdi.

“Üniversite öğrencileri özellikle iletişim fakülteleri bizim geleceğimiz” diyen Simge, “Üniversiteler, öğrenciler bizi ileriye taşıyacak kişiler. Ve hep olmak istediğim yer. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Çok güzel ağırlandık. Çok güzel geçti, bir daha olsun bir daha çağırın yine geleyim. Bugünle ilgili bütün konuşulan her şey günlük hayatta önem taşıyan konulardı. Bunların paylaşılıp konuşulması bizim müziğimizin öğrenciler tarafından nasıl algılandığını gördüm. Üniversite öğrencileri algıları açık, çok eleştiren bir yapıya sahip. Hiçbir şeyi beğenmiyorlar. Onların eleştirileri bizi geliştiriyor” dedi ve İÜ iletişim fakültesi öğrencilerine teşekkür etti.

Etkinliğe katıldığı için mutlu olduğunu ve etkinliğin samimi geçtiğini belirten Çınar, “Öğrencilerin de meselenin bu kadar içinde olması ve soru cevaplarda kimin ne yaptığını biliyor olması bana çok önemli geldi. Radyocuların öğrencilerle buluşması onlara yön vermesi, kendilerini ve kendi yolculuklarını ifade etmesi çok heyecanlı oluyor. Ben de ne zaman isterseniz buradayım” dedi.

Tok ise, “Müzik eleştirmeni olarak projeye çağrıldım. Konu itibariyle benim de bir şeyler söyleyebileceğim bir konuydu. Çok keyifli geçti. Ben gençlerle birlikte olmayı önemsiyorum. Bugünün gençliğinin bizim gençliğimize göre çok daha akıllı duyarlı ve algıları açık olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden onlarla bir arada olmanın bana da bir şeyler kattığını düşünüyorum. Karşılıklı alışveriş yapmış olduk güzel oldu. Teşekkür ediyorum çok güzel ağırlandık burada” diye konuştu.