Prof. Dr. Yunus Söylet “Türk Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi”ne Katıldı

AJANS ÜNİVERSİTE

 

 

İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında 11-13 Mayıs 2014 tarihlerinde düzenlenen “Türk Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi”ne katıldı.

 

Türk Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’nin açılışı 11 Mayıs 2014 tarihinde Osmangazi Üniversitesi Kongre Merkezi’nde yapıldı.

 

İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet konuşmasına zirveye katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başladı ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“Çok geniş bir coğrafyada yaşamakta olan kardeşlerimizin, bugünü değerlendirmek, yeni hedefler belirlemek ve geleceği inşa etmek amacıyla bir araya gelmesi beni her zaman heyecanlandırmıştır. Bu zirvenin de benzer işlevleri yerine getireceğine inanıyorum.”

 

“Ortak mirasımıza Sahip Çıkmaya Çalışıyoruz”

 

“İstanbul Üniversitesi olarak her yıl Uluslararası Balkan Konferansı IBAC’ı organize ediyoruz. Bunun dışında da üniversitemizin Balkanlar’a yönelik çok çeşitli projeleri bulunuyor. Son dört yılda Balkan Üniversiteleri ile çok sayıda işbirliği gerçekleştirdik ve ortak projeler hayata geçirmek için anlaşmalar yaptık. Amacımız ülkemiz ile Balkanlar arasında bilimsel bir köprü kurmak. Ss. Cyril and Methodius Üniversitesi ile başta veteriner ve tıp fakülteleri olmak üzere bir dizi iş birliği anlaşması yaptık. Yine aynı üniversite, Makedonya ve Balkanlarda “İnovasyon Merkezleri” ve “Teknokparklar” kurulmasını öngören MAKEDON-İST Projesi’nin ortaklarından biri oldu.

 

Dünyanın farklı bölgelerinde yaşamakta olan kardeşlerimizle işbirliklerini artırmaya hepimizin ihtiyacı var. İşbirlikleri artıkça eksiklerimizi daha hızlı giderebilir ve birbirimizi tamamlayabiliriz. Yüzyıllar boyunca birlikte yaşadık. Ortak bir kültür mirasımız var. Geçmişi geleceğe bağlayan en sağlam köprülerin bilim yoluyla inşa edebileceğine yürekten inanıyorum.

 

Bugün burada bir araya gelme nedenimizin sivil toplum kuruluşları olmasını da çok anlamlı buluyorum.  Çünkü benim gözümde sivil toplum kuruluşları, bireylerin

 Toplumu daha iyiye götürmek için bir arada çalışması,

 Maddi bir beklenti olmaksızın sadece gönüllülük esasına dayanarak bir araya gelmesi,

 Sorunları tespit ederek bu sorunlara çözüm bulma süreçlerine aktif olarak katılması,

 Başta siyasi aktörler olmak üzere toplumun diğer kesimlerini, çözüm sürecine katılmaları için teşvik etmesi,  anlamına geliyor.”

 

 

 

 

“STK’lar Gerçekçi Çözüm Üretmede Belirleyici”

 

“Eğitim, sağlık, çevre, doğal afetler, insan hakları gibi alanlarda yaşanan problemlerin çözümü için çalışan çok sayıda sivil toplum kuruluşunu bazen bizzat, bazen de medya aracılığıyla takip ediyorum. Devletlerin yetersiz kaldığı noktada birçok sivil toplum kuruluşunun ne kadar önemli görevler üstlendiğini hep beraber görüyoruz. Depremlerde hemen yardıma koşan arama kurtarma ve yardım dernekleri bunun en güzel örneklerinden bir tanesi.  Hekim meslektaşlarımın kurduğu ve kendi uzmanlık alanlarında dünyanın farklı bölgelerindeki hastalara hizmet vermek için çalışan çok sayıda başarılı sivil toplum kuruluşunu da yine yakından takip ediyorum. Elimden geldiği kadar ben de bir hekim olarak bu çalışmalara katılıyorum.

 

İki yıl önce Yeryüzü Doktorları Türkiye Şubesi ile beraber Filistin ve Kenya’ya çocukları ameliyat etmek üzere gittiğimde sivil toplum kuruluşlarının ne kadar önemli işlevler gördüklerine bir kez daha şahit oldum. Oldukça kısıtlı imkânlarla problemli hastaların ameliyatlarını gerçekleştirdik. Yerel ekibin gayretleri ile Yeryüzü Doktorları ekibinin emekleri bir araya gelince çok yararlı bir işbirliği ortaya çıktı. Dostluk ve kardeşlik için çarpan kalplerle birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduk. Çünkü İstanbul’da rahat uyumak için dünyanın her yerindeki insanların rahat olması gerekiyor. Gelecekte de başka ülkelerle kardeşlik ilişkileri kurma, insanlık ailesinin bir ferdi olma görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Çünkü bugün dünyanın geldiği noktada hiç kimsenin, hiçbir şeyi tek başına yapması mümkün değil.

 

Bu noktada resmi kuruluşlar kadar ve bazen onlardan çok daha fazla sivil toplum kuruluşlarına görev düşüyor. Çünkü onlar adı üstünde “sivil toplumun” temsilcisi konumunda. Halkla iç içe oldukları için sorunların tespiti, gerçekçi çözümlerin üretilmesi ve bazen de halkın ikna edilmesi sürecinde çok daha fazla etkili olabiliyorlar.”

 

“STK’lar Yeni Dünyayı Şekillendirecek Güçte”

 

“Güçlü bir sivil toplumun aynı zamanda demokrasileri de güçlendireceğine inanıyorum. Bireyleri sadece kendi sorunlarıyla değil, başkalarının sorunlarıyla da ilgilenmeye ve toplum hayatına katılmaya teşvik eden sivil toplum kuruluşları elbette daha güçlü demokrasileri de beraberinde getirecektir. Ancak bunun için öncelikle sivil toplum kuruluşlarının iç süreçlerinin demokratik olması ve şeffaf bir yönetim anlayışını benimsemesi gerekiyor. Bu sağlandığı ölçüde demokrasilerin güçlenmesine çok olumlu katkılar sağlayacaklarına inanıyorum.

 

DSC_8457

 

 

Diğer taraftan, söylemlerinde ve gerçekleştirdikleri çalışmalarda hiçbir ayrımcılığa müsaade etmeyen, kendileri için istediklerini başkaları için de isteyen sivil toplum kuruluşları arttıkça çok daha adil bir dünyada yaşayacağımıza inanıyorum.

 

Sivil Toplum Kuruluşları dediğimiz zaman artık, giderek hareket alanı küreselleşen örgütleri görüyoruz. Yeni iletişim teknolojileri ve hızlı ulaşım imkânlarının artması, dünyanın farklı noktalarındaki bireylerin haberleşmesini ve bir araya gelmesini kolaylaştırdı. Artık insanlar düşüncelerini, olumlu ya da oluşsuz eleştirilerini, çözüm önerilerini çok kolay, hızlı ve ekonomik şekilde birbirlerine iletebiliyorlar. Birbirlerini harekete geçirebiliyorlar, bir araya gelebiliyorlar. Yerel aktörler artık çok kolay bir şekilde küresel aktörlere dönüşebiliyor.

 

Bu durum ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda çok önemli değişimleri de beraberinde getiriyor. Marshall McLuhan’ın dediği gibi “Teknolojiler yalnızca insanların kullandığı icatlar değildir, insanları yeniden icat eden araçlardır.” Bizler de her gün ekonomi, siyaset ve kültürel hayatın yeniden şekillendiğine şahit oluyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları da elbette bu değişimden nasibini alıyor. Yeni teknolojilerle birlikte Sivil Toplum Kuruluşları’nın ulaşım ve iletişim maliyetleri azalıyor, kendi seslerini duyurabilme olanakları artıyor, insanları çok daha kolay bilgilendirme ve harekete geçirme olanaklarına kavuşmuş oluyorlar. Sosyal medyada zaman zaman karşılaştığımız kampanyaların birçoğunun sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz. Yeni iletişim teknolojileri ve sosyal medyayı kullanırken dezenformasyona ve bilgi kirliliğine müsaade etmeden, yasalara uygun, etik değerlere saygılı ve şeffaf bir şekilde davrandıklarında gelecekte sivil toplum kuruluşlarının çok daha etkin konuma geleceğine inanıyorum.”

 

DSC_8350

 

Türk Dünyası Bir Araya Gelecek

 

Zirve, Türk dünyası ülkelerinin paylaştıkları ortak tarihi ve kültürel mirastan doğan sorumluluklarının gereği, toplumsal ve ekonomik kalkınmalarını sağlamada, siyasi ve idari sorunlarının çözümünde gelişmiş bir sivil toplum kültürü üretmeyi, tecrübelerin ve fikir alışverişlerinin ortaya konulacağı bir paylaşım platformu oluşturmayı amaçlamaktadır.

 

Türk dünyası ülkelerinde sivil toplum felsefesiyle, toplumların sivilleşme süreçlerinin zenginleştirilmesine katkıda bulunmak, sivil toplum kuruluşları ve akademik kurumlar aracılığıyla toplumlar arasındaki ilişkileri ve bağları güçlendirmek gibi amaçlar da gözetilmektedir.

 

i9 DSC_8559

 

Açılışta, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı ve KAV Kurucular Kurulu Başkanı Ulvi Saran, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen sivil toplum kuruluşları adına Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Ebubekir Ceylan, Türk dünyası sivil toplum kuruluşları adına Mukhtar Shakhanov, Eskişehir TDKB Ajansı adına Yönetim Kurulu Danışmanı İbrahim Akgün ve misafir öğrenci temsilcisi Elda Eço’da birer konuşma yaptı.

 

Açılış törenine, Eskişehir Vali Yardımcısı Azmi Çelik, KAV Yönetim Kurulu Üyeleri, Türk dünyasından gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve akademisyenler katıldı. “Devletler Arası İlişkiler ve Sivil Toplum” oturumuyla başlayan zirve, 13 Mayıs’ta sona erecek.

 

Buluşma kapsamında Türkiye, Balkanlar, Kafkasya, Hazar ve Orta Asya’dan 39 ülkeden sivil toplum kuruluşları ve akademik kurumların temsilcileri olarak 213 katılımcı bir araya gelecek. Program süresince üç salonda eş zamanlı olarak 38 oturum gerçekleştirilecek, toplam 170 bildiri sunulacak.

 

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü