Özgür Sanat Işığında İnsan Doğası ve Felsefe Uyumu Konuşuldu

AJANS ÜNİVERSİTE- Mila KUBUR, Hande Nur OCAK, Dilara BAYRAM

Latin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Dürüşken konferansa “Yedi özgür sanatı nasıl anlamlandırabiliriz?” sorusu ile başladı. Edebiyat Fakültesi’nin öğrencilere bir meslek sunmadığını fakat işin mantığı ve yöntemini öğrettiğini dile getiren Prof. Dr. Dürüşken, Edebiyat Fakültesi’nde mesleki eğitimden ziyade zihin eğitimi verildiğini ifade etti. Prof. Dr. Dürüşken, zihin eğitiminin eşittir özgür eğitim olduğunu söyleyerek burada öğretilmesi amaçlanan düşünmek ve öğrenmek kavramları üzerinde durdu.

Konuşmasına yedi özgür sanat denilen eğitim sisteminin genel kültürün Antik çağdaki adı olduğunu söyleyerek devam eden Prof. Dr. Dürüşken, bu eğitim temelinin Yunan felsefesine dayandığını söyledi. Prof. Dr. Dürüşken, “Platondan önceki dönemlerde öğrendikleri bilgiye özgür denmesinin sebebi sadece özgür zihne hitap etmesidir” dedi. Orta Çağ Aristoteles’in aklın erişebileceği en üst noktaya kadar gelip daha ilerisine gidebilme düşüncesi ile devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Dürüşken, “O dönemde felsefe zihnin uzanabileceği en yüksek seviye şeklinde görülmüştür” dedi.

Önce somut bilgi sonra soyut bilgi ile felsefeye ulaşılacağını dile getiren Prof. Dr. Dürüşken, Araba Sapienza’nın bilgelik ağacına değindi. Prof. Dr. Dürüşken, ağacın kökünün doğanın değişmez düzeni, iki kolunun felsefe ve doğayı temsil ettiğini ifade ederek insan doğası ile felsefi bilimlerin uyum içerisinde olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Dürüşken, Platon’un insan ruhu açıklamasından “İnsan doğasının zeki bir yapıya sahip olduğunu iyi ve kötüyü barındırdığını biliyoruz” dedi. İnsanın eksik olduğu için eğitilmek zorunda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dürüşken, “Orta Çağ’ın erişmek istediği Tanrı’nın bilgisidir” dedi. Prof. Dr. Dürüşken, “Burada konuşulan tüm konular yine akla hitap etmiştir ve bu konferans zihinsel bir eğitimdir” diyerek konuşmalarına son verdi.