AJANS ÜNİVERSİTE- Ahmet Çağatay BAYRAKTAR, Devrim ÇIRPAN
Gerçekleştirilen söyleşide, Orhan Pamuk, İshak Reyna ve Emre Ayvaz 1990’da yayımlanan Kara Kitap’ın yazım aşaması ve edebiyat dünyasında yarattığı etkiden bahsettiler.
Orhan Pamuk, Kara Kitap’ı yazdığı esnada hissettiklerini şu şekilde anlattı: “Kara Kitap’ı yazarken, benden iki kuşak öncesine kadar ki cümle yapısından farklı bir yapı oluşturdum. Türkçe de zor oluşturulan uzun cümle yapısından kaçınmayarak anlatımı farklı bir yöne taşıdım.”
Orhan Pamuk’la 22 yaşında tanıştığını fakat kitaplarını 15 yaşından beri okuduğunu söyleyen yazar Emre Ayvaz, Orhan Pamuk’un tasavvuf konusunu farklı bir açı ile ele aldığını vurguladı. Ayvaz, Kara Kitap’ta, Orhan Pamuk’un İstanbul’unun ilk defa görüldüğünü ifade etti.
İshak Reyna, Orhan Pamuk’un arşivine dikkat çekerek, 40 yıldır arşivini titizlikle koruyan ve geliştiren Orhan Pamuk’un edebiyat araştırmacıları için birçok açıdan incelenebilecek bir kaynak olduğunu ve bu arşivin incelenmesi gerektiğini belirtti.
Katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nün onun için büyük bir sorumluluk getirdiğine, Masumiyet Müzesi’nde kullanılan imgelerin anlamlarına ve karakter özelliklerine değinerek söyleşi sona erdi.