Ölümle Burun Buruna Gazetecilik

AJANS ÜNİVERSİTE-Efe SÖNMEZ

Dünya üzerinde savaşlar hiç eksik olmaz. Kimi zaman bir iç savaş, kimi zaman ise ülkeler arasında çok kanlı çatışmalar yaşanır. Bu dönemlerde bilgiye, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulur. Bu ihtiyacı, canları pahasına sıcak çatışma bölgelerinde görev yapan savaş muhabirleri karşılarlar. Gazetecilik mesleğinin bu yılmaz kahramanları için haber yapıp görüntü çekebilmekle birlikte hayatta kalabilmek de ilk sırada gelmektedir… Tunus’tan Filipinler’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada görev yapan savaş muhabirleri, deneyimlerini paylaştılar.

“Etrafa Düşen Bombalar, Görevin Olağan Bir Parçası”
Anadolu Ajansı (AA) Kameramanı Kenan Yeşilyurt, deneyimli bir savaş muhabiri. Bugüne kadar hem Libya, Filistin, Somali, Suriye ve Mısır gibi sıcak çatışmaların yaşandığı ülkelerde hem de Japonya ve Filipinler’de doğal afetlerin meydana geldiği bölgelerde görev yaptı. Gün geldi Suriye’de iç savaş nedeniyle harabeye dönmüş binaları görüntüledi, gün geldi Filipinler’deki arama kurtarma çalışmalarına kamerasıyla tanıklık etti.

Savaş ve afet bölgelerinde günlük hayatın tamamen dışında bir yaşamın söz konusu olduğunu vurgulayan Yeşilyurt, görev süresince barınma ve yemek gibi zorunlu ihtiyaçların karşılanmasında büyük zorluklar çektiklerini ve gidilmesi gereken bölgede karşılaşılabilecek en kötü koşulları düşünerek hazırlık yaptıklarını, ekipmanlarını da buna göre seçip yola çıktıklarını ifade etti. Tecrübeli kameraman Yeşilyurt, “Savaş bölgesinde, hiç kimsenin görmek dahi istemediği yıkıntılar, ailelerini kaybetmiş çocuklar, aç ve çaresiz insanlar, etrafa düşen bombalar ve dinmek bilmeyen çatışma sesleri, bu zorlu görevin olağan bir parçasıdır” dedi.

“Bazı Bölgelere Gidemediğim İçin Üzülürüm”
Yeşilyurt, tehlike bölgesinde kendilerini bekleyen riskleri en aza indirmek için tedbir amaçlı araştırmalar yaptıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Korku, panik ve benzeri durumları kontrol altına alarak kriz yönetimini doğru planlamak, her durumda bize zaman kazandıracaktır. Her savaş muhabiri gibi ben de bazı bölgelere gidemediğim için üzülürüm. Çünkü savaş muhabirleri, yaşadıkları sürece tarihe tanıklık etmek isterler.”

“Savaş Muhabirliği, Tarihe Tanıklık Etmektir”
İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Mehmet Altunışık, Ortadoğu’ya aşina muhabirlerden. Deneyimli gazeteci, Tunus, Mısır, Suriye, Libya ve Beyrut’taki sıcak çatışma bölgelerinden binlerce haber ve görüntü geçti bugüne kadar. Savaş muhabirliği ve gündelik rutin habercilik arasında çok fazla fark olduğunu, her savaş muhabirinin tarihe tanıklık ettiği bilinciyle işini yaptığını ifade eden Altunışık, “Gazeteci her ne kadar işine odaklanıp sadece orada görüntü ve fotoğraf çekse de aslında yaşanan dramı göz ardı edemez. Savaş muhabirliği demek, tarihe tanıklık etmek demektir” diye konuştu.

Mısır, Tunus ve Libya’dayken eve dönememe olasılığını sıkça aklına getirdiğini ifade eden Altunışık, savaş muhabirleri ve tarafsızlık ilişkisini, “Savaş muhabirleri elbette taraf olmazlar. Ama tarafsızlıkları yaptıkları çekimlerde, çektikleri fotoğraflarda geçerlidir. Onun dışında mutlaka hep bir taraftadırlar. Savaş muhabirleri, savaş bölgesinde, taraflardan biriyle hareket ederler.” sözleriyle açıkladı.

Cephede stresle başa çıkmak için savaş muhabirlerinin rahatlamayı sağlayan bir ilaç kullandıklarını ifade eden deneyimli muhabir, “Stresle ve zor koşullarla baş etmenin en önemli yollarından biri, işine tam olarak odaklanmaktır. Eğer stresin seni tam anlamıyla etkisi altına almasına izin verirsen, içinde bulunduğun zaten zor durumu da şartları da daha çok zorlaştırırsın” dedi.

Mehmet - 4

“Savaş Muhabirliği İçin Deneyim Şart”
İÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Gönenç, savaş muhabirliğinin, 1990’ların başından itibaren geliştiğini söyledi. Prof. Dr. Gönenç, iyi bir savaş muhabirinin, görev bölgesini çok iyi tanıması gerektiğini ifade ederek, “Gazeteci, ister Ortadoğu’ya ister Ukrayna’ya, tek sözle nereye giderse gitsin, fark etmez… Uluslararası olarak savaş muhabirlerinin belli alanları vardır. Dünyada özellikle ajans haberciliğinde, bölgeler parsellenmiştir. Bölgeyi bilen biri habere yollanır” diye konuştu.

Savaş muhabiri olmak isteyen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Gönenç, öğrencilerin teorik bilgileri çok iyi öğrenmeleri, bunun dışında deneyimli savaş muhabirleriyle bir araya gelerek onların deneyimleri hakkında bilgi edinmeleri gerektiğini kaydetti.