Obezitenin Önlemi: Ev Yemeği ve Bol Hareket

AJANS ÜNİVERSİTE-Esra MUTLU, FOTOĞRAF: Zeynep YAYLAK

Obezite, vücutta aşırı yağ artımıyla ortaya çıkan, çevresel faktörler nedeniyle olduğu kadar kalıtımsal olarak da görülebilen bir hastalık. Obezitenin özellikle kalp, sindirim, solunum ve bağışıklık sistemlerine negatif etkisi var.

IMG_4884İçsel hastalıklara neden olabildiklerinden, hormonal bozukluklar obezite riskini arttırıyor. Örneğin tiroit hormonlarının az çalışması, şişmanlatıcı etkilere sahip. Özellikle çocukların doktor kontrolünden geçirilmeleri, hormonal dengesizlik yaşayıp yaşamadıklarının belirlenmesi gerekiyor. Obezitesi olduğundan şüphelenilen çocukların, çocuk endokrin doktoruna görünmeleri gerekmekte.

Obezite hakkında görüşlerine başvurduğumuz İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Evliyaoğlu, obezitenin, zaman içinde yaşam tarzlarının, beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve hayat hızımızın artması neticesinde, dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir hastalık hâline geldiğini belirtti.

Evde Tencere Yemeği Yapmak Obeziteyi Önlüyor

Prof. Dr. Evliyaoğlu, “Geçmişe göre daha hızlı bir hayat tarzına sahip olmamız, beslenme alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Çabuk yemek yemek, abur cubur atıştırmak ve hazır ürün tüketmek, obezitenin artmasına neden oldu. Geleneksel yemeklerimizin geri plana itilmesi, tencere yemeğinin daha az yapılması, obeziteyi tetikledi. Bizim geleneksel tencere yemeklerimiz içinde sebze, et, pirinç ve bulgur vardır. Bunlar dengeli yemeklerdir. Aynı zamanda sulu olduklarından hamburger, tost gibi yiyeceklerden daha sağlıklıdırlar.” diyerek tencere yemeğinin önemine vurgu yaptı.

kapak obezite

Değişen hayat şartları yanı sıra hareket alışkanlıklarımızın köklü bir şekilde değişmesinin de obeziteyi tetikleyici etkisine işaret eden Prof. Dr. Evliyaoğlu, “Sakin yaşam koşulları dediğimiz hayata geçilmesinden dolayı hareket etmenin azalması, özellikle çocukların bilgisayar başında ve televizyon karşısında fazla vakit geçirmeleri, obezitenin görülmesinde etkili oluyor. Bilgisayar başında çocuklar hareket ediyormuş hissine kapılıyorlar ve oyunların çok hareketli olmasından dolayı beyinleri meşgul oluyor. İkisi birlikte hareketsizliği arttırıyor. Anne babaların çocuklarını televizyon seyretmek ya da bilgisayarda oyun oynamak yerine farklı faaliyetlere yönlendirmeleri, dışarıya çıkarıp hareket etmelerini sağlamaları gerekiyor..” dedi.

Özellikle okul ve çevre koşullarının kötü olması nedeniyle çocukların boş alan bulmakta zorlandıklarını, sınav stresinin de çocuklarda şişmanlığa neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Evliyaoğlu, her mahallede çocuklara uygun, güvenli alanlar bulunması gerektiğinin altını çizdi.

“Çocukları Hareketli Faaliyetlere Yönlendirmek Gerek”

Çocuklarda yaygın olarak görülen obezitenin önlenmesinde ailelere büyük rol düştüğünü belirten Prof. Dr. Evliyaoğlu, “Çocukların beslenmeleri konusunda kahvaltının büyük etkisi var. Şişman çocukların büyük kısmında kahvaltı alışkanlığı olmadığını gördük. Kahvaltı, güne enerjik başlamamızı sağlıyor. Metabolik hızımız ona göre ayarlanıyor ve kahvaltı yapılmadığında metabolik hızımız yavaşlıyor.” diyerek kahvaltının önemine vurgu yaptı.

Bol Hareket Etmek Obeziteye Önlem

Uzmanlar, yaşa ve cinsiyete bakılmaksızın herkesin uygun ve dengeli beslenmesi gerektiğine işaret ediyor, hazır ürünlerden mümkün olduğunca uzak durulmasını öneriyorlar. Obezitenin reçetesinin doktorların değil hastanın elinde olduğunun altını çiziyorlar. Asıl önemli olanın obeziteye sonradan müdahale etmek değil, daha erken önlem almak olduğunu belirtiyorlar. Çünkü bol hareket ve sağlıklı beslenme, obeziteyi önlemede çok etkili hususlar.

Bölgesel Obezite Haritası

Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin “Bölgesel Obezite Haritası”nı çıkardı. Haritaya göre obez kadın sıralamasında % 38,9 ile Batı Marmara birinci sırada, % 36,7 ile Batı Karadeniz ikinci sırada; İstanbul ise alt sıralarda yer alıyor. Obez erkek kategorisinde ise % 19,2 ile Doğu Karadeniz ilk sırada. Yağlı yemekleri ile bilinen Güneydoğu illeri obezite araştırmasında son sıralarda yer alırken; erkeklerde İstanbul, % 17,4 ile üçüncü sırayı aldı.