AJANS ÜNİVERSİTE – Uğur MUTLU
Türk Futbolunun en büyük sorunlarından biri olan altyapı sıkıntısını ve spor tesislerinin durumunu Yeniköy Spor Teknik Direktörü Mehmet Fatih Kuşhanoğlu ile konuştuk. Kuşhanoğlu, tesislerin yetersiz olduğunun altını çizerek sorunun temelinin eğitimsizlik olduğunu belirtti.
“SPORCUMUZ DÖRT YIL GERİDEN BAŞLIYOR”
Hem öğrenci hem sporcu olmanın büyük bir zorluk olduğunu belirten Kuşhanoğlu, “Sorunun temelinde tesis yetersizliği ve eğitimsizlik var. Belediye bizlere saha veriyor ama yine de bir yetersizlik söz konusu. Ayrıca ne yazık ki eğitmenler eğitimsiz, futbolcular eğitimsiz. Bir spor kulübünde U-13 gibi, U-17 gibi çeşitli yaş grupları var ama hepsini bir ya da iki hoca çalıştırıyor. Bu sayı en az beş olmalı.” dedi ve ekledi “Teknik Direktörlerin yanlarındaki yardımcı antrenörlerin çoğunun diploması yok. Çoğu ya bir yöneticinin yeğeni ya da komşusu. Ayrıca Avrupa’da sporcular bu spora üç buçuk yaşında başlıyorlar. Biz de ise bu yaş yedi ya da sekiz. Bizimkinin spora başladığı yaşta Avrupalı, ayak içi vurmayı, sahaya dizilmeyi öğreniyor. En az dört sene geriden geliyoruz. Bu atlanmaması gereken bir sorun.”
“KADRO KURAN YÖNETİCİLER VAR”
Bazı kulüplerde yöneticilerin kulübü bir dükkan gibi işleterek para kazandığını, ayrıca yöneticilerin kadrolara karıştığını söyleyen Kuşhanoğlu, “Bazı spor kulüpleri aile işletmesi gibi çalışıyor. Gelir getiren kiralık yerler aracılığıyla para kazanıyorlar. Kulübün halı sahasından, otoparkından, sosyal tesislerinden, büfelerinden gelir yöneticilerin cebine giriyor. Yani kulüp adama çalışıyor. Daha da kötüsü yöneticiler kadro kurmakta da etkili olmak istiyor. Muhtarın oğlunu, lokantacının oğlunu oynat diyor. Neden çünkü oradan gelen bir menfaati var. Lokantacının oğlunu oynatıyor yemek yiyor, balıkçının oğlunu oynatıyor balık alıyor. Sonra ne oluyor? Yetenekli futbolcu yedek kalıyor. Bu sorunlar aşılmadıkça yetenekli futbolcu kendini geliştiremez, kendini gösteremez. Ayrıca altyapıya Milli Takım bir sistem getirmeli ve bütün kulüpler bunu uygulamalı. Düzen ve ahenk olursa altyapıda başarı gelir.” şeklinde konuştu.
“HER GÜN MAKARNA YİYEN VAR”
Hem öğrenci olup hem de sporcu olmanın gerçekten zor olduğunu da ifade eden Kuşhanoğlu, “Karne geldiğinde öğrencimi karşıma alıp bakıyorum. Notlar iyiyse ne ala. Ancak zayıf varsa bu zayıfın sene sonuna kadar düzelmesini söylüyorum. Ya bu not düzelecek ya da kulüple ilişkin kesilecek dediğim bile oluyor. Ama ben bunu iyi niyetle söylerken çocuğun ailesi buna karşı çıkıyor ve ters düşüyoruz. Ailenin çocuğun yanında ne şekilde durduğu da gerçekten çok önemli. Tabi bir de beslenme sorunu var. Öğrencilerin beslenmesi büyük sıkıntı. Öğrenci oldukları için bütçeleri sıkıntı. Nasıl beslenecek de antrenmanda 1000-2000 kalori yakacak. Bir gün talebelerime karbonhidratlı besin tüketmelerinin gerektiğini anlattım. Diyarbakırlı bir sporcum vardı. Hocam ben zaten her gün makarna yiyorum dedi. Sadece makarna mı yiyorsun diye sorduğumda ise yok hocam iki haftada bir annem içine biraz kıyma ya da biraz peynir koyuyor. Değişiklik yapıyor dedi. İşte o an içim buruldu. Bu olay durumun vahameti için gerçekten büyük bir örnek.” dedi.
“VUR KIR PARÇALA MANTIĞI VAR”
Türkiye’deki taraftar olaylarına da değinen Kuşhanoğlu, “Taraftarda vur kır parçala mantığı var. Bu çok yanlış bir anlayış. Futbol sadece bir spor. Sağlıklı olmak ve eğlenmek için var. Taraftarımızın bunu anlaması lazım. Yenmek kadar yenilmeyi de anlamak gerekiyor.” dedi.
Unutamadığı anılarına da değinen Kuşhanoğlu, “Bir defasında yağmurlu havada çekişmeli bir maç yapmıştık. Bir sporcum kaleye vurdu. Top kaleciyi geçti ve kaleye yuvarlanıyordu. Sporcum gol diye sevinmeye, koşmaya, zıplamaya başladı. Ancak top tam gol olacakken kalenin önündeki çamura saplanınca sevinç yarım kaldı. Çocuğun şoku gerçekten trajikti. Bir keresinde de sadece bir golle şampiyonluk kaçırdık. Maç bitiminde öğrencilerim sahanın ortasında toplandı. Diyecek bir şeyler bulmalıydım. Hem biraz yakınmam, hem de onları kırmamam gerekiyordu. Ve dedim ki “Üzülmeyin çocuklar. Siz gönüllerin şampiyonusunuz.”