Mezunlarımızla Daha Güçlüyüz

Geleceğimizin güvencesi sevgili gençler, ilkokulunuzda sizi ilk kucaklayan öğretmeninizden devraldığımız bayrağı, bugün büyük bir mutlulukla, gururla topluma armağan ediyoruz.

Yüzlerinize baktığımda gördüğüm sevinç ve gururu paylaşıyor, o gururu birlikte oluşturmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Sevgili anne babalar…

Böylesine sorumlu, özgüvenli, özsaygılı, duyarlı gençleri bize kazandırdığınız için, topluma kazandırdığınız için size çok çok teşekkür ediyorum. Evlatlarınızla ne kadar gurur duysanız azdır. Gençlerimizin üzerinde emeği olan herkese sonsuz teşekkürler.

Gençler, bugüne dek kendinizi hep “öğrenci” olarak tanımladınız. Bugünden itibaren ise artık göğsünüzü gere gere “İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum.” diyeceksiniz. Önünüzde yepyeni bir yaşam, mesleki bir yaşam başlayacak sevgili meslektaşlarım.

Güçlü olun gençler, kendinize güvenin, doğru kararlar vermeye çalışın ve her ne olursa olsun iyi birer insan olarak yolunuza devam edin.

Çünkü siz de göreceksiniz ki eğitiminize harcadığınız bunca yılın sonunda, diplomalarınızda her ne yazarsa yazsın, iş hayatınızda hangi koltuklara oturursanız oturun, ömrünüzün sonuna kadar yüreğinizde, gözlerinizde, ellerinizde taşıyacağınız ve sizlerden sonrakilere bırakabileceğiniz tek şey “cesur ve iyi birer insan olma” çabası ve onurudur. Gerisini, emin olunuz yaşam tamamlar sevgili gençler…

Eğer içi emek, sabır ve kararlılıkla, en önemlisi de iyilikle doldurulmamışsa, cesaret anlamsızdır. O yüzden size sadece cesur olmanızı, mesleki yaşamınızda sabırlı ve kararlı olmanızı değil, mutlaka ve mutlaka “iyi” olmanızı da salık veriyorum. İyi birer insan, iyi birer meslek profesyoneli, iyi birer çalışan, iyi birer yönetici, iyi birer anne baba, iyi birer yurttaş, iyi birer arkadaş olmanızı…

İyi olmanız gerekecek çok şey var… Ben bütün kalbimle “iyi” olacağınıza inanıyorum.

İstanbul Üniversitesi mezunu olmak, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olmak, sizleri güçlü ve ayrıcalıklı kılacak. Bu, size verebileceğimiz en güçlü zırhtır sevgili gençler. Bu zırh sizi ömrünüzün sonuna kadar koruyacak, yardımcınız ve gururunuz olacak.

Sizlere veda etmeyeceğim. Çünkü siz istediğiniz sürece, hocalarınız, üniversiteniz ve fakülteniz olarak, hep sizin yanınızda ve arkanızda olmayı sürdüreceğiz.

Her nerede, hangi kuruluşun hangi pozisyonunda olursanız olun, gereksinim duyduğunuz her anınızda, bizi yanınızda hazır bulacaksınız. Okul-öğrenci, öğrenci-eğitimci ilişkimiz bundan böyle meslektaş, meslek profesyoneli olarak sürecek. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de mezunlarıyla bağını koparmayacak, güçlendirerek sürdürecek. Lütfen sizler de fakültenizle, arkadaşlarınızla ve hocalarınızla bağınızı koparmamaya çalışın. Emin olun, bu yeni ilişki biçimi, sizin için çok daha ilginç ve doyurucu olacak.

Gençler, hepinizi sevgiyle kucaklıyor, meslek yaşamınızda başarılar diliyorum.

Demokratik toplumların gelişmesi ve ileri demokrasinin yerleşmesi için sorumlu, duyarlı, bilinçli, sorgulayan, araştıran, karşılaştıran, eleştiren, kendi kararını kendi verebilen, yaşama daha geniş bir perspektiften bakabilen, inisiyatif ve risk alabilen, düşüncelerini özgürce ifade edebilen “katılımcı yurttaş” bireyler olarak yetiştiğinizi biliyor ve sizinle gurur duyuyorum.

Çok kısa bir süre sonra, yeniden görüşmek üzere…