Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

AJANS ÜNİVERSİTE- Esra SİNAV

Kadınların korkulu rüyası olan hastalıkla ilgili genel bilgiler vererek söze başlayan Doç. Dr. Hasan Karanlık, meme kanserinin, memeyi meydana getiren dokularda hücrelerin istemsiz ve beklenmeyen bir şekilde çoğalmaları sonucu meydana geldiğini belirtti.

En Önemli Risk Faktörü Kadın Olmak”

Meme kanseri risk faktörleri arasında ilk sırada kadın olmanın geldiğinivurgulayan Doç. Dr. Karanlık,sözlerine şöyle devam etti: “Tabii ki bunun dışında genetik ve sonradan kazanılan risk faktörleri de bulunmaktadır. Yaşın ilerlemesi, erken yaşta adet başlangıcı(12 yaş), menopoza geç yaşta girilmesi(55 yaş sonrası), hiç doğum yapılmamış yada ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılmış olması genetik etkenler olarak bilinirken; beslenme tarzı, aşırı alkol ve sigara tüketimi, meme kanserinde sonradan ortaya çıkanrisk faktörleri olarak kabul edilir.”

“Kişi Kendi Kendini Muayene Etmeli”

Kanser belirtileri konusunda her kadının son derece duyarlı olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Karanlık, bedenlerini iyi tanıyan kadınların memede meydana gelen değişiklikleri daha kolay fark edebileceklerini söyledi. Doç. Dr. Karanlık, memede fark edilen kitle, şişlik; ciltte ortaya çıkan kızarıklık, kuruma, portakal kabuğu görünümü;meme başında görülen çekilme, akıntı gibi durumların bile kanser belirtisi olarak değerlendirilebileceğini, bu durumlarda da kadınların mutlaka doktor kontrolüne girmeleri gerektiğini dile getirdi.

hasan karanlık

Kanserin teşhis yöntemleri hakkında da bilgi veren Doç. Dr.Karanlık, hastalığa kesin tanı koyabilmek için mamografi, ultrasonografi gibi incelemelerin; bu incelemelerden sonra şüpheli görülen durumlarda da biyopsi yapılması gerektiğinin altını çizdi. Fakat radyolojik tedavi evresine gelinmeden önce,kişinin kendi kendine yaptığı muayenenin erken teşhiste büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Karanlık sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınların ayna karşısında veya duşta,memede yada koltuk altında şişlik olup olmadığını kontrol etmeleri;akıntı, meme ucunda geri çekilme gibi belirtileri fark etmeleri, kanserde erken teşhis için önemli bir faktördür. Fakat en önemlisi, özellikle 40 yaşından sonra her kadının yılda bir kez mamografi ve ultrasonografi tetkiklerini yaptırmasıdır.”

Meme Kanseri Tedavisi Uzun Bir Süreç

Kanser tedavisine başlarken hastalığın evresine, tümörün biyolojik özelliklerine göre karar verildiğini belirten Doç. Dr. Karanlık, tedavide cerrahi (ameliyat), kemoterapi, radyoterapi, hormonoterapi gibi tedavi yöntemlerinin kullanıldığını ifade ettikten sonra sözlerine şunları da ekledi: “Bu noktada hangi hastada, hangi tedavi kombinasyonlarının, hangi sırayla uygulanacağına; hastalığın evresi ve tümör özellikleri dışında, hasta yaşı, ek hastalıklar, tedavide ne amaçlandığı gibi durumlar dikkate alınarak karar verilir. Yani ‘Memeyi aldım, iş bitti.’ şeklinde yapılan bir tedavi söz konusu değildir. Asıl amaç tedavi süresi ve sonrasında hastanın yaşamasını ve ileriki dönemlerde hastalığın tekrarlanmamasını sağlamaktır.”