AJANS ÜNİVERSİTE- Burcu GÜLER
Fotoğraf- Eda TEKİN
Her yerde ‘QB’ İsmiyle Bilinen, Sihirbaz Olmasının Yanında Köşe Yazılarıyla Tanınan Kubilay Tunçer, Aynı Zamanda Akademisyen, Senaryo Yazarı ve Oyuncu. Tunçer, Birbirini Tamamladığını Söylediği İlgi Alanlarını Anlattı
Balıkesir’de 1969 yılında doğan Kubilay Tunçer, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü lisansını tamamlayıp, aynı üniversitede Bilim Felsefesi Yüksek Lisans Programını ise tez aşamasında bıraktı.
Akademisyenliğe başlangıcının rastlantı sonucu gerçekleştiğini söyleyen Tunçer, dışarıda konuşmacı olarak verdiği seminerler sırasında Bilgi Üniversitesi’nden davet geldiğini ve daveti kabul ederek ders vermeye başladığını dile getirdi. Bilgi Üniversitesi dışında İzmir Yaşar Üniversitesi’nde de 1 yıl ders verdiğini belirten Tunçer, “Bilgi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı bölümünde Kaos Yönetimi ve İş Etiği dersini veriyorum. Aynı zamanda Sanat ve Beşeri Bilimleri derslerinden Sanat Tarihi ve Anadolu Uygarlıkları derslerini veriyorum. Bunların dışında Yaşar Üniversitesi’nde Radyo Tv Sinema bölümünde senaryo dersleri veriyordum.” diyerek yaklaşık 10 senedir çeşitli dersler verdiğini anlattı.
“Amerika’da Tanıştığım Arkadaşlarımdan Sihirbazlığı Öğrendim.”
Tunçer, tiyatro ve sihirbazlığın her ne kadar birbirinden farklı alanlar olduğu düşünülse de aksine birbirine yakın alanlar olduğunu söyleyerek, burs alarak gittiği Amerika’da lise eğitimi gördüğü sırada tiyatroyla uğraştığını ve sihirbazlığın ilgisini çektiğini dile getirdi. Amerika’da tanıştığı sihirbaz arkadaşlarının yanında çalışarak sihirbazlığı öğrendiğini söyleyen Tunçer, gerçekte sihirbazlığa tiyatronun bir parçası olarak başladığını ve hala da öyle sürdürdüğünü ifade etti.Tunçer, “Sihirbazlık dendiğinde ilk akla gelenlerden birisi insan algısı. ODTÜ’de psikoloji okurken özellikle teori ve algı psikolojisiyle ilgilendim. Algı üzerine üniversitelerde ders vermedim ama algı yönetim ve psikolojisi üzerine seminerler veriyorum.” diyerek psikoloji ve sihirbazlığın birbirini tamamladığını belirtti.
2009 yılında Uluslararası Sihirbazlar derneğinin verdiği Merlin ödülünü alan Tunçer, aynı zamanda bu ödülü alan ilk Türk sihirbazcı. Tunçer, “Benim yaptığım çalışmalar hem sahne önünde hem de sahne arkasında olduğu için aslında hepsi bütündür.” diyerek bu ödülü aldıktan sonra sadece sihirbazlık alanında yoğunlaşmayıp diğer meslekleriyle de uğraşmaya devam ettiğini, yaptığı çalışmaların hepsinin birbirini desteklediğini söyledi.
“Yaptığım İş: Kültür Sanat Profesyonelliği”
Yaptığı işlerde hiç yorulmadığını belirten Tunçer, aksine işi olmadığı zaman mutsuz olduğunu dile getirdi. Tunçer, aynı anda birçok meslekle uğraştığından dolayı yaptığı işi ‘kültür sanat profesyonelliği’ olarak adlandırıyor. Tunçer, “Yaptığım meslekleri birbirinden farklı alanlar olarak görmüyorum. Meslekleri üst şemsiye olarak düşünürsek akademisyen, senaryo yazarı, oyuncu, sihirbazlık hepsi şemsiyenin içine giriyor.” diyerek bunlardan sadece birini mesleği olarak görmediğini söyledi ve her bir mesleği ile karşısına çıkan projeler aracılığıyla tanıştığını ekledi.
Tiyatro yazarı ve oyuncusu olan Tunçer’in, tiyatro eleştirmeni olarak Hürriyet gazetesinde yazdığı köşe yazıları bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Emre Kınay tiyatrolarının desteklenmemesini yorumlayan Tunçer, “ Yönetmelik değişmediği halde geçen sene desteklenen tiyatrolar bu sene desteklenmiyor. Bence tiyatroların desteklenmemesini muhalif kumpanyalar olmasına bağlayabiliriz.” diyerek siyasetçilerin, futbolcuların niyetini beğenmediği için kırmızı kart çıkaran bir futbol hakemi gibi davranmaması gerektiğini dile getirdi.
Sihirbazlıkla ilgili ciddi çalışmasının üniversitedeki tezi olduğunu belirten Tunçer, sihirbazlıkla ilgili hazırladığı ‘Herkes Sihirbaz Olacak’ kitabının öğretici bir kitap olduğunu, insanları sosyal anlamda sihir oyunları öğrenmeye teşvik eden günlük eşyalarla yapılan ufak numaraların yer aldığı bir kitap olarak tanımlıyor. Tunçer, ileride, bir kişinin hayatını anlatan, kişisel tarih olarak bilinen bir tür olan nehir söyleşisi gerçekleştirebileceğini söyledi.