AJANS ÜNİVERSİTE- Beste BUDAN
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Cep Sineması’nda gerçekleşen söyleşide Ünal, sektöre dair mesleki deneyimlerini konuklarla paylaştı.
Çalıştığı ve Kötü Kedi Şerafettin’in yapımını üstlenen şirket Anima İstanbul’u anlatarak sözlerine başlayan Ünal, “Reklam şirketiyiz ve reklam sektörünün mantığı kısa sürede iyi iş çıkartıp bitirmektir. Ancak uzun metrajlı bir film yapmayı çok istedik” dedi.
Düşündükleri bir çok proje olduğunu ve bir çok çizgi roman ve karikatür dergisi inceliklerine değinen Ünal, Kötü Kedi Şerafettin ve Batur Barut’un animasyon için ön plana çıktığını söyledi.
Filmin yapım aşamasını ise Ünal şu şekilde aktardı, “Uzun metraj için deneyimimiz yoktu yalnızca bir kaç yurt dışından gelen arkadaşımız vardı. Bülent’i (Bülent Üstün) ikna ettikten sonra çeşitli senaristler ile konuştuk ancak istediğimiz Kötü Kedi Şerafettin senaryosunu elde edemedik. Bülent hikayesini oluşturdu. Senaryo yazımı bizim için zorlu bir süreç oldu” şeklinde konuştu.
“Büyüklere Animasyon Yapmak Büyük Risk”
“Ülkemizde animasyonlar genelde çocuklar için yapılıyor. O yüzden ülkemizde büyüklere animasyon yapmak büyük bir risk oldu ancak biz bu riski göze aldık” dedi Ünal.
İstanbul’un dokusunu aktarmak için çaba harcadıklarını ifade eden Ünal, özellikle sokakları, evleri, şehrin düzensizliğini kedilerin gözünden göstermek için büyük uğraşlar verdiklerini söyledi.
Ünal, “Şerafettin’in bir kedi değil de bir insan olsaydı bu filmi çekmek istemezdim. Kötü Adam Şerafettin çok sıkıcı ve izlenmez olurdu. Kedilerin ahlak kuralları, yaşam tarzları biz insanlardan çok farklı. O yüzden Kedi Şerafettin’in davranışları rahatsız edici olmuyor” diye konuştu.
Şerafettin karakterinin karikatür hali çok daha kötü ve saldırgan olduğunu söyleyen Ünal, “Şerafettin’in kötülüğü baki kalsın istedik. Karakteri çok yumuşatmadık” biçiminde konuştu.