Nihal ŞEMİN
Fotoğraf-Mehmet GÜRSOY
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi 1963 mezunu olan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İÜWEBTV’ye özel bir röportaj verdi. Röportajda, İstanbul Üniversitesi’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Eroğlu, öğrencilik yıllarından anekdotlar aktardı.“50 yıl önce bu üniversiteden mezun olmuştum. 50 yıl sonra gelmek tabii ki ayrı bir heyecan. 10 yıl önce yine bir konferans için gelmiştim; o gün duyduğum heyecanı bugün de duyuyorum.Ben İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdiğim zaman bize söylenen şuydu: ‘İstanbul Üniversitesi uluslararası bir üniversitedir.’ Hakikaten de uluslararası özelliğe sahip bir üniversitedir. Bu özelliğini o günden bugüne kaybetmemiş, bilakis yeni yeni gelişmelerle, yeni yeni branşların açılmasıyla çok daha güncelleşmiş, önemli bir üniversitedir. Memnunum, mutluyum. Bütün hocalara, arkadaşlara çok çok teşekkür ediyorum. Bana bu heyecanı burada yaşattılar.”
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 24 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Üniversitesi’ni ziyaret edip Kıbrıs sorunu ile ilgili konferans verdi.Rektörlük makamında bir süre İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ile görüşen Derviş Eroğlu, İstanbul Üniversitesi’ndeki akademik ve bilimsel çalışmalar, hayata geçirilen ve devam eden projeler hakkında bilgi aldı.Öğle yemeğinin ardından konferansın düzenlendiği İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Tunaya Amfisi’ne geçen Derviş Eroğlu, öğrenci ve öğretim üyelerine, “Kıbrıs Müzakeresinin Dünü, Bugünü” başlıklı bir konferans verdi.Derviş Eroğlu konuşmasında, Kıbrıs müzakeresinin tarihsel sürecinden başlayarak günümüze kadar geçen süre içinde yaşanan gelişmelere değindi, soruna yönelik çözüm yollarını sıraladı. Ortaklık devletinden barış harekâtına kadar geçen süreci anlattı, bu süreçte meydana gelen siyasi olaylardan ve yaşanan acılardan söz etti.“Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün iki nedeni var. Bunlardan biri, 1964’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu karardır; yani barış gücü gelecek diye, Kıbrıs Rumlarını, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti olarak kabul etmesidir. İkincisi ise 24 Nisan 2004’te Rumların, Annan Planı’na hayır demiş olmalarına rağmen 1 Mayıs 2004 yılında Avrupa Birliği’ne tek üye olmalarıdır.Kıbrıs Türkleri olarak Türkiye’nin garantörlüğünde ve bir çatı altında yaşamaktan huzursuz değiliz.”