AJANS ÜNİVERSİTE
Prof. Dr. Ketenci, amaçlarının kas-iskelet sağlığında en doğal çözümleri paylaşmak olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ketenci, “Çoğumuzun kaderi olan kireçlenmede artık öngörü yapabiliyoruz. Bu hastalıktan şüphelenildiği an doktora gidilmelidir. Destek tedavileri de iyileşme sürecinde oldukça önemlidir. Kireçlenmede amaç, ağrısız bir yaşamın hedeflenmesidir. Yumurta kabuğu da, ağrısız yaşam konusunda oldukça umut vericidir.” dedi.
Prof. Dr. Eskiyurt, “Ağrı ve tutukluğun giderilmesinde, yumurta kabuğu zarının etkisinin bilimsel araştırmalar ile ortaya çıkarıldığını belirtti. Prof. Dr. Eskiyurt, sabahları kalktığınız andan itibaren diziniz ile zor yürüyorsanız, bu tutukluk gün içindeki aktivitelerle beraber azalıyorsa kireçlenmeden söz edilebilir.” diyerek fiziksel aktivite eksikliği ve kilo ile beslenme sorununun bu hastalıkta önemli olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Eskiyurt, “İlaçların yan etkileri nedeni ile uzun süre ilaç tedavisi yapılmayan kireçlenmede, hastaların bilinçsizce alternatif çözümler araması bizi alternatif çözümler aramaya itti. İnsanlarda yapılan faz 3 yani kanıta dayalı çalışmalar da var. Çalışmalar birinci ayın sonunda yüzde 30-40 oranında sabah tutukluğunun, yüzde 50 oranında da ağrının geçtiğini gösteriyor” dedi.
Konferansın tamamlayıcı ve destekleyici tıp konusunda oturum başkanlığı yapan İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ağrı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihan Aksoy ise, “Rehabilitasyon hekimi, rehabilite ederek mevcut potansiyelinin en üst düzeyde kullanabilmesi için hangi tedavi gerekir buna karar verir ve insanın kendi kendine yetmesini sağlar. Vücudun savunma mekanizması olan kireçlenme, eklem kıkırdağının yıllar içinde bozulup yıpranması ile oluşur. Bu durumda ihtiyaç duyulan destek, saf özel bir işlemden geçen yumurta kabuğu ile elde edilebilir. Yumurta ile yumurtanın kabuğu arasındaki zarın, yıpranma sürecini azalttığı gözlemlenmiştir” dedi.
KAYNAK: www.posta.com.tr, 2 Mayıs 2015
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü