AJANS ÜNİVERSİTE- Hande HEPŞEN
Seminerin ilk konuşmacısı olan Ebru Üsttepe, katılımcılara deneyimsel tasarım öğretisinden söz etti. Bu öğretinin geçmiş ile ilgili olan deneyimlerimizin öğreti ile stratejileştirildiğini ve böylelikle geleceğe yönelik bir tasarı haline geldiğini söyledi. “İnsanlarla nasıl daha iyi iletişim kuracağız? Bunu araştıracağız.” diyen Üsttepe, öncelikle bir bilginin dört ilkeden geçmesi gerektiğini bunların: tutarlılık, faydalılık, uygulanabilirlik ve anlaşılabilirlik ilkesi olduğunu belirtti.
Miktar Çoğaldıkça Etki Azalır
İkinci konuşmacı olarak Gökçe Naz Erkötüz, “İletişim nedir?” sorusundan evvel “İletişim ne değildir” sorusunun cevabını verebilmek gerektiğini ifade etti. İletişimde teknolojinin etkisi ile miktar – etki ilişkisine değinen Erkötüz, teknolojiyle birlikte çoğalan iletişimin artık günümüz insanında etkisini azalttığına değindi.
“İletişim Çeşitleri” konu başlığıyla Aslıhan Bekmezci Dağ ise “herkesin algısı farklıdır” diyerek iletişimde bunu bilip kabullenmenin gereğinden ve bunun sayesinde kişiler arası sağlıklı bir iletişim kurulabileceğinden bahsetti.
Hayatı Farklı Görür, Algılar, Karar Veririz
Kişiler arası iletişimde temsil sistemleri hakkında dördüncü konuşmacı olarak Aysun Toklu Erdemir, her birimizin hayatı farklı görüp algıladığını ve buna göre karar verdiğine değindi. İletişiminde temsilin üç sistemden oluştuğunu bunların da: görsel, işitsel ve dokunsal sistemler olduğunu söyleyen Erdemir, temsil sistemlerini bilirsek kendimizi ve karşımızdakini tanıyacağımızı bu sayede sağlıklı bir iletişim ortamı oluşacağını söyledi.
Seminerin diğer konuşmacıları Meriç Baran ve Figen İsbir, Meta Programlar konusuna değindi. Meta programlarımızın iç dinamiklerin dış davranışlara yansıması olduğunu açıklayan Baran, üç başlık ve altı kişilikten söz etti. Konuşmacılar her bir meta programının kişinin karakteristik özelliği olarak geldiğini lakin zamanla ve yaşam tecrübesiyle bu meta programlarında yumuşamalar ve değişimlerden söz edilebileceğini açıkladı.
