Kaplıca İle Sağlıklı Yaşa

AJANS ÜNİVERSİTE- Beste BUDAN

Şifalı sıcak mineralli suların tedavi amaçlı, sağlığı koruma amaçlı bazen de rehabilitasyon amaçlı kullanılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Karagülle, kaplıcaların yararlarının değişik açılardan değerlendirilebileceğini ifade etti.

Kaplıca tedavisinin başta  genel sağlık durumunu güçlendirmek olmak üzere vücudun metabolik  fonksiyonları yönünden daha sağlıklı olma, vücuttaki bazı hastalık süreçlerini geriletme gibi faydaları olduğundan bahseden Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, termal mineralli suların banyo, içme, soluma ve bazen de su içi egzersiz amaçlı kullanılması ile yapılan tedavilerden oluştuğunu belirtti.

Prof. Dr. Karagülle, “Kaplıcalar sağlık yönünün yanında, tatil olgusu olarak da karşımıza çıkmaktadır. Kaplıcalardaki düzenli hayat, stressiz ortam, dinlenme ve yenilenme ortamı, psikolojik rahatlama da sağlar. Kaplıcanın tedavi yönü ile birlikte bütünsel etki sağlar” diyerek kaplıca tesislerini şu şekilde betimledi “Çevre kirliliğinin yarattığı olumsuz faktörlerden arınmış ve bu faktörlerden etkilenip, bozulmamış güzel tatil yöreleridir”.

“Çocuk ve Yaşlıların Kaplıca Kullanımında Hiç Bir Sakınca Yok”

Çocukların ve yaşlıların kaplıca kullanmasında dikkat edilmesi gereken faktörler olduğunu onun dışında çocuk ve yaşlıların kaplıca kullanımında hiç bir sakınca olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Karagülle, “Çocuklarda ve ileri yaşlılarda en çok dikkat edilmesi gereken temel ilke kaplıca uygulamalarında ki sıcaklık dozunun doğru ayarlanmasıdır. Çünkü çocuk ve yaşlılarda vücut ısısını düzenleyen termoregülasyon mekanizmaları çocuklarda henüz yeni gelişmeye başlamış oluyorken, yaşlılarda ise gerilediği için kaplıca uygulamalarında sıcağa dikkat etmek gerekiyor. 36-38 derecelik uygulamalar her yaş için uygun kabul edilen bir sıcaklık derecesidir. Ancak kişinin sağlık durumuna ve yaşına bağlı olarak bu sıcaklığı daha yüksek ya da daha düşük tutulabilir” dedi.

Kaplıca tedavisini aktif kanser hastalarının, ateşle seyreden enfeksiyon hastalarının, kanamalı açık yaraya sahip hastaların, epilepsi hastaları ve özellikle hamile kadınların ilk 3 ayında kullanılmasının sakıncalı olduğunu ifade etti Prof. Dr. Karagülle.

Kaplıcalar En Fazla Romatizma Tedavisinde Kullanılıyor”

Prof. Dr. Karagülle, kaplıcaların tedavi alanlarından şöyle bahsetti; “Türkiye de dahil bütün dünyada kaplıca tedavisinin en fazla kullanıldığı hastalık romatizmal hastalıklardır. İkinci sırada dermatolojik hastalıkların (cilt hastalıkları) tedavisinde kullanılırken ayrıca  kalp damar rahatsızlıkları ve solunum sistemi rahatsızlıkları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, ürolojik bazı rahatsızlıklar kısaca hemen hemen bütün sistematik hastalıkların tedavisinde kullanılır”

” Kaplıca Tedavisi Bilimsel Bir Tedavi Yöntemidir”

Kaplıca tedavisinin bilimsel bir tedavi yöntemi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Karagülle, bu sebepten dolayı üniversitelerin tıp fakültelerinde Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji bölümü adı altında okutulup tıpta bir uzmanlık alanı ve sağlık sisteminin bir parçası olduğunu ifade etti.

Çoğu zaman kaplıcaların alternatif bir tedavi yöntemi olarak düşünüldüğünü ancak bunun yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Karagülle, bunun nedeni ise şu şekilde açıkladı: “Amerika’da kaplıca tedavi sistemi modern tıbbın içerisinde gelişmemiş olması kaplıcaları alternatif bir tedavi olarak görülmesine yol açmıştır. Oysa ki  kaplıca Avrupa’da modern bilimsel tıp içerisinde yer alan bilimsel bir tıp disiplinidir”.

Bütün tedavi yöntemlerinde olduğu gibi kaplıca tedavisinin de yan etkileri olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Karagülle, kaplıcanın başka tedavi yöntemlerine kıyasla yan etkilerinin çok düşük olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Karagülle, “Geleneksel olarak yaygın olup, doktor kontrolü dışında kullanılmasının nedenlerinden biri yan etkilerinin çok az olmasıdır. Yan etki fazla olmadığı için insanlar rahatlıkla kullanabiliyor. Ama bilinçsiz kaplıca kullanılıp yan etki görüldüğünde hasta bunu kaplıca faydalı değil, bana hiç yararlı olmadı şeklinde yorumlayabiliyor, buna oldukça sık rastlıyoruz. Doğru zamanda, doktor önermesi ile doğru kaplıcaya gidip orada doğru uygulamalar yapılması gerekiyor” dedi.

DSC_0027

Son olarak Prof. Dr. Karagülle şunları söyledi: “Kaplıca ve termal sular alanında bilimsel bilgiler artıyor. Geleneksel olarak kullanılıyor ancak daha bilimsel kullanımı da giderek yaygınlaşıyor. Ülkemiz gibi zengin termal mineralli su kaynakları, canlı ve yaygın bir kaplıca geleneği olan bir ülkede üniversitelerde tıp fakültelerinde bu anabilim dalının (Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dallarlının özellikle kaplıca kullanımı fazla olan yörelerde açılması gelecek için önem arz ediyor”.