AJANS ÜNİVERSİTE- Beste Budan
Tolstoy okumak hayatın tüm anlamlarını kavramaktır, onun hikâye ve romanlarını nesiller boyu okutan tarafı hiç kuşkusuz dönemin sorunlarını tespiti, sorunların insani boyutunu yakalayarak irdelemesi ve insanı insana doğru anlatmasıdır.
Bir Tolstoy okuru yalnızca bir roman okumadığının da farkındadır. Eserlerde Rusya’yı, 19.yüzyılı, köylüyü, soyluyu, sokakları, evleri, çekip gitmek isteyeni, karmaşık ruhları ve en önemlisi de kendisini anlatarak okuyucularına kendi yaşantısından izler de gösterir.
Tolstoy’un karakterleri, her zaman bir arayış, bir derinlik içerisindedir. Eserlerdeki karakterlerin düşüncelerini, karmaşalarını, iniş çıkışlarını, kadın erkek ilişkilerini her daim ustalık ile yansıtır ancak kesinlikle muğlaklığa düşmez, anlatımında daima yalınlık hâkimdir.
Tolstoy aynı zamanda toplumsal sorumluluğu yüksek bir yazardır. Rus toplumunda soylular ve aydınların yaşantısını, değer yargılarını gözleme dayalı bir şekilde anlatır usta edebiyatçı.
Her Anlatısında Okuru İçine Çeken Yazar
Tolstoy her anlatısında gözlemlenebilecek hikâyelerini düşüncel bir tez üzerine kurar. Her anlatısında okuru hikâyenin içine çekebilen yazar, kendini okutmayı bilir ve bunun için fazladan çaba harcamaya gerek duymaz. Günümüzde de karakterlerin yaşadığı insanlığa dair sorunlar güncelliğini korumaktadır. Tolstoy’un duyarlılığında zaman mekân birliği bulunur. İnsanları anlatılarında karakterlerini mekânlarında kopartmaz.
Romanlarının ana malzemesi insan olduğu gerçeğinin uzağına düşmeyen yazar, karakterlerin yaşamsal gerçekliklerini anlatılarıyla özleştirirken, karakterlerin bulunduğu mekânı olduğu gibi okuyucuya aktarır, mekân ile karakteri özleştirip bir bütünlük sağlar.
Ölümü, Zihinsel Değil Varoluşsal Olarak Ele Alır
Tolstoy’un kişisel tecrübelerinin, onun ölüm olgusuna yaklaşımı da onun varoluşsal bir problem olarak ölüme yönelişinde etkili olduğu söylenebilir. Tolstoy ölüm ve hayatın anlamı temasını temele alan; Hayat Üzerine Düşünceler, Üç Ölüm, Polikuşka, İtiraflarım gibi yapıtlarının yanı sıra, İvan İlyiç’in Ölümü eserinde; hesaplaşmalar ve karmaşık ruh halini harmanlayarak ölüm gereğini irdelemiştir.
Görüşlerini aldığımız İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Slav Dilleri Ve Edebiyatları Bölümü Rus Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Emine İnanır, “Tolstoy’un çocukluğundan gelen izlemleri, onun hayatını ve kalemini bütünüyle etkilemiştir. Farklı mizacının oluşmasına çocukluğunda ve gençliğinde yaşadıkları katkıda bulunmuştur” dedi.
Tolstoy Sadece Rusya Da Değil Tüm Dünyada En Bilinen Rus Yazarlardır
Tolstoy’un sadece Rusya’da değil tüm dünyada en çok bilinen ve okunan yazar olduğunu belirten Prof. Dr. İnanır, “Savaş ve Barış, Tolstoy’un büyük emektarıdır. Savaşı anlatan destansı bir roman niteliği taşır. Kitapta 1812’li yıllarda Napolyon’un Rusya’sındaki savaşı anlatırken savaşın içine barışı da harmanlamıştır.”
Tolstoy’un fikirlerinin günümüzde de hala tartışıldığını söyleyen Prof. Dr. İnanır, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Her şeyin eğitimle, güzellikle, iyilikle çözülebileceği düşüncesinde olan yazar, her yapıtında karakterlerinin son derece farklı bir psikolojiyle bizlere aktarır ve biz de aynı duyguları romanları okurken yaşarız.”