AJANS ÜNİVERSİTE-Elif KARAKOÇ
İlk kez Türk televizyon tarihinin fenomen dizilerinden Bizimkiler’in çekildiği apartmanı fotoğraflayan Kürşat Çetin, 2009’dan bu yana yaklaşık 60 film, 20 dizi ve klip mekanına gitti. Bu mekânlarda çektiği fotoğrafları Twitter’da “nerede çekildi” hesabından paylaşan Çetin, İstanbul’un bir çekim mekânı ve açık bir plato olduğunu söylüyor. Her semtte ve her sokakta bir filme ait iz bulunabileceğini belirten Çetin, “Bana Yeşilçam’ın hafiyesi diyorlar; çünkü ben bu izlerin peşindeyim” diyor.
Çetin’in gittiği çekim mekânları arasında Yeşilçam’ın birçok kült filmi de yer alıyor. Tosun Paşa, Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Gülen Gözler filmlerinin çekildiği köşkler, Kapıcılar Kralı ve Çöpçüler Kralı’nın çekildiği sokaklar bu mekânlardan sadece bazıları…
“Çekim Yerlerine Gittiğimde Zaman Makinesine Binmiş Gibi Hissediyorum”
Gerçekleştirdiği paylaşımların her ne kadar zorlu bir uğraş sonucu ortaya belirtse de oldukça keyif verici olduğunu vurgulayan Çetin, çekim mekânlarına gittiğinde hissettiklerini şöyle ifade ediyor:“Back to the Future/Geleceğe Dönüş” filmi, benim çok sevdiğim ve bir gün çekildiği yerleri görmeyi çok istediğim filmdir. Bu filmde DeLorean isminde bir zaman makinesi vardı. İşte ben de çekim yerlerine gittiğimde, DeLorean’a binmiş ve o filmin çekildiği ana gitmiş gibi hissediyorum. Bir tür zaman yolculuğu, geçmişe seyahat yapıyorum. Bir anda o andan uzaklaşıyor, şimdiye izole oluyor ve geçmişi yaşıyorum.”
Çetin, kentte yaşamak ve kentli olmak arasındaki nüansa dikkat çekiyor ve kentli olmanın, kentin sosyal yapısıyla beraber mimari yapısını da kavramaya yardımcı olduğunu belirtiyor.
“Bir filmi izlerken gördüğüm bir dış mekân sahnesi, büyük oranda oranın neresi olduğunu anlatır bana. Sokağın yapısı, evlerin yapısı, yokuşları gibi unsurlar benim için ipucudur. Hedefi daralttıktan ve emin olduktan sonra orayı internetten ya da bizzat oralara giderek araştırır; hedefime ulaşırım” diyen Çetin, gideceği çekim mekânlarının belirlemesinde bu kentli olma halinin etkisi olduğunun altını çiziyor.
Mekânları bulması ve fotoğraflamasındaki amacın sadece paylaşmak olduğunu aktaran Çetin, “Fotoğrafları paylaşmaya başladığımda tanınmış ya da diğer birçok kişiden olumlu tepkiler aldım. Bu beni aslında biraz daha heveslendirdi. Bundan sonraki isteğim de yaptığım bu çalışmaları çok daha geniş kitlelere ulaştırmak” diyor.
Topluma Mal Olmuş İnsanların Mezarları Nasıldı?
Çetin, çekim mekânlarına gitme geleneğini başlatmadan önce sosyal medyada“ünlü mezarlarını ziyaret eden adam”olarak da biliniyordu. İlk olarak Barış Manço’nun mezarını ziyaret eden Çetin,aynı gün Ömer Seyfettin, Sadri Alışık ve Ayhan Işık’ın mezarlarını da ziyaret etmiş. Çetin, mezarlık ziyaretlerini yapmasının nedenini ise şöyle anlatıyor: “Merak…Onca eserler veren, büyük kitleler tarafından sevilen bu insanların mezarları nasıldı? Sade mi, süslü mü, bakımlı mı? Sonra ‘madem geziyorum, hatıra kalsın’ diyerek o anları ölümsüzleştirmek istedim”
Yurt içi ve yurt dışında 300’den fazla mezarı ziyaret eden ve fotoğraflayan Çetin’in ziyaret etmek istediği ancak mezarını bulamadığı ünlüler de olmuş. Ünlü ressam Abidin Dino’nun mezarını birkaç kere aradığını ancak bulamadığını söyleyen Çetin, “Abidin Dino’nun mezarının Aşiyan mezarlığında olduğunu öğrenmiştim aradım ancak bulamadım. Daha sonra öğrendim ki vasiyeti üzerine mezar taşı dikilmemiş” diyor.
