AJANS ÜNİVERSİTE-Elif SAATÇIOĞLU, Betül BAL
Dünyanın en iyi üniversiteleri listesinde ilk 500’ün içerisine giren İstanbul Üniversitesi, bir dünya üniversitesi olduğunu dahil olduğu çift taraflı değişim programlarıyla da kanıtlıyor. Her yıl, Erasmus ve Mevlana gibi öğrenci değişim programlarıyla öğrencilerine başka ülkelerin kültürlerinde eğitim görme fırsatı tanıyan İstanbul Üniversitesi, aynı zamanda yine her yıl dünyanın dört bir yanından gelen yabancı öğrencileri ağırlıyor.
Üniversitelerinin değişim programına başvurup, eğitimine Türkiye’de devam etmeyi tercih eden öğrenciler, İstanbul Üniversitesinin çatısı altında buluşuyor. Sadece Türkiye’nin en saygın üniversitelerinden bir tanesinde okumaya hak kazanmakla kalmayan yabancı değişim öğrencileri, aynı zamanda İstanbul’da bir İstanbullu gibi yaşamanın ne demek olduğunu tecrübe ediyor.
İstanbul Üniversitesini seçmekteki ortak nedenlerinin üniversitenin köklü tarihi ve uluslararası prestiji olduğunu söyleyen değişim öğrencileri, Üniversite yaşamını birçok konuda değerlendirdi. Değişim öğrencilerinin geneli, öncelikle memnun kaldıkları şeyin öğrenciyle öğretim üyeleri arasındaki ilişki olduğundan bahsetti. Profesörlerden her zaman ilgili yaklaşımlar aldıklarını söyleyen öğrenciler, İÜ’nün öğrenci merkezli eğitim politikasından memnuniyetlerini belirtti. Polonya’dan Erasmus Öğrenci Değişim Programı ile İstanbul Üniversitesine gelen Botanik bölümü öğrencisi, İÜ’de aldığı ilgi hakkında, “Başta, İstanbul Üniversitesinin öğretim görevlilerinin ilgili tavırlarının Erasmus öğrencisi olduğumdan ötürü olduğunu düşünmüştüm ama sonra gördüm ki, İstanbul Üniversitesinde hiçbir öğrenci ayırt edilmeden herkes aynı ilgiyle karşılanıyor. Bu başka herhangi bir üniversitede bulunamayacak bir deneyimdi” şeklinde konuştu.
Farklı bölümlerde olmalarına rağmen, değişim öğrencilerinin geneli İÜ’de aldıkları eğitimin beklentilerinin de üzerinde olduğunda hemfikirdi. Hukuk Fakültesine yerleşmiş olan bir başka öğrenci, bu konu hakkında, “Eğitim sırf Türk hukukuyla sınırlı değil. Uluslararası hukuk eğitimi de bir o kadar önemli. Bu bağlamda aldığım eğitim beni her yönden tatmin etti” şeklinde konuştu.
Eğitim konusunda yaşadıkları problemlerin de ortak paydada buluştuğunu söyleyen öğrenciler, uygulamalı eğitime biraz daha önem gösterilmesi gerektiğini düşünüyor. Pratikte eğitimin her zaman teorik olandan daha akılda kalıcı olduğunu ve bu sebeple laboratuvar eğitiminin daha yaygın olmasını diliyor.
“İÜ’nün Bir Parçasıyken İstanbul’u Yaşamak Olağanüstü”
Eğitim hayatının yanında sosyal hayat konusunda da yeni bir deneyim imkanı sunması ile bilinen değişim programları kapsamında, İÜ değişim öğrencileri de İstanbul’da bir üniversite öğrencisi olarak yaşamanın hayatlarına etkisi hakkında yorum yaptı.
Tercihleri sırasında eğitimin yanı sıra sosyal olarak okulun yerleşkelerinin bu özel şehrin tam kalbinde olmasının da kendilerini etkileyen bir özellik olduğundan bahseden öğrenciler, şehir hayatını İÜ’de en renkli şekliyle yaşadıklarından bahsettiler. İstanbul’da sosyal yaşam hakkında yorum yapan değişim öğrencilerinden biri, “Başlangıçta çok kalabalık olduğu için korksam da insanların sıcak tavırları sayesinde kısa sürede evimde gibi hissetmeye başladım. İstanbul harika bir şehir, özellikle de İstanbul Üniversitesinde Erasmus öğrencisiyken, sonsuza dek burada kalabilirim” diye konuştu.
Birbirleriyle de aktif iletişimde olan değişim öğrenci grupları, aynı zamanda Türk İÜ öğrencilerinin de kendilerine karşı oldukça yardımcı ve nazik olduğunu belirtti.
İstanbul Üniversitesi, her sene kendi öğrencilerine çeşitli değişim programlarıyla anlaşmalı olduğu birçok ülkede eğitim alma şansı sağlarken, aynı zamanda kapılarını farklı ülke ve bölümlerden İÜ’yü tercih eden yabancı öğrencilere açarak evrenselliğine yeni bir boyut kazandırıyor.