AJANS ÜNİVERSİTE
Konferansın koordinatörlüğünü yapan İÜ Enformatik Bölümü Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Gülseçen, açılış konuşmasında, bu konferansın dört kez yurtdışında düzenlendikten sonra ilk kez beşincisi olarak ülkemizde düzenlendiğini belirtti ve konferansın bu seferki konusunun “Kültürel Mirasın Semiyotiği, Otantikten Enformatiğe” olduğunu söyledi.
Kültürel mirasın göstergebilimi, Eero Tarasti tarafından iki yıl önce başlatıldığını ve Tarasti’nin Varoluşcu Göstergebilim teorisinden temellenen uluslararası bir araştırma projesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Gülseçen şunları kaydetti:
“Projenin şimdiye kadar, seksenin üstünde uluslararası akademisyenden oluşan bir üye topluluğu var. Bugüne kadar Imatra, Kaunas, Roma ve Sofya’da toplantılar yapıldı. İstanbul toplantısı, bu toplantıların devamı niteliğinde, konferans konuya ilgi duyan herkese açık olarak gerçekleşecek.”
Konuşmasında son olarak konferansın düzenlenme amacına değinen Prof. Dr. Gülseçen, “Kültürel Mirasın Semiyotiği projesi, Romanyalı semiyotikçi ve matematikçi, seçkin akademisyen Solomon Marcus’un 90. yaşını kutluyor. Marcus, semiyotik çalışmalarına katkılarının derinliği ve yaratıcılığıyla Avrupa bilim geleneğinin temsilcisidir. Onur konuğumuz Prof. Marcus, ‘Kültürel Miras: Tuzaklar ve Dramatik Seçenekler’ başlıklı bir konferans verecek” şeklinde konuştu.
Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Onur, “Bu kongre bütün göstergebilimcilere kültür mirasının semiyotiğini tartışmak için bir çağrıdır. Yabancı katılımcılara İstanbul’un en güzel mevsiminde burada oldukları için teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın, konuşmasında İstanbul temalı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda İstanbul’un dünya açısından turistik değerini rakamlarla göstererek, konferans ve kongre bakımından da İstanbul’un dünyada ilk sıralarda olduğunu vurguladı.
İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bayram Mert Savrun, böylesine büyük bir uluslararası konferansın, üniversitemizde düzenlenmesinden dolayı mutlu olduklarını ifade etti.
Uluslararası Semiyotik Konferansı’nın Açılışın Ardından Oturumlar Başladı
Açılıştan sonra İÜ Edebiyat Fakültesi Edebiyat Kurul Odası’nda gerçekleştirilen Uluslararası Semiyotik Konferansı’nın ilk oturumda Turhu Üniversitesi’nden (Finlandiya) katılan Sanat Tarihçisi Aitti Kuusamoi “Gelenek, Sanat Eseri ve Yeni Anlamların Keşfiyle Beraber Yeni Kimlikler” sunumunu gerçekleştirdi.
Konferansın devamında Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde Mimarlık ve Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Eva Aleksandru Şarlak, “Eski Ahit Peygamberlerinin Resmedilmesine Kültürel Yolculuk: Süleyman Peygamberin Resmedilişi” hakkında konuştu. Prof. Dr. Şarlak, şöyle devam etti: “Hıristiyan âlemi Hz. Süleyman’ı güçlü bir figür olarak algıladığı için Bizans dönemindeki krallar bu güçlü figürü politik propaganda aracı olarak kullandı. Böylece krallar kendilerinin resmedilişlerini, mozaiklerde resmedilen güçlü, adil, baskın Hz. Süleyman figürüne benzeterek kendi gücünü, otoritesini ve yetkisini halkının gözünde artırmış oldu.”
Konferansın ilk günün ikinci oturumu İÜ Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi’nde yapıldı. Gerçekleşen ikinci oturum, Prof. Dr. Nedret Öztokat ve Prof. Dr. Şafak Ural’ın moderatörlüğünde yapıldı. Oturumda İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Sarı Sezer, Anadolu Seramik Uzmanı Altan Marçelli ve Kütahya Seramikçisi Nida Olçar konuştu.
Prof. Dr. Nüket Güz’ün “Saray Yaşamından Kesitler” isimli bildirisini sunan Prof. Dr. Sezer, Topkapı’dan seramik parçalarını inceleyerek saray hayatı hakkında bilgiler verdi. Minyatür sanatının Osmanlı kültüründeki yerini anlatan Prof. Dr. Sezer, Sultan Süleyman’ın Tahta Çıkması, İmparatorluk Sarayı’nın Birinci Avlusu, Topkapı Sarayı İkinci Avlusu ve Veliahtların Sünnet Düğünü isimli seramikleri inceledi. Prof. Dr. Sezer minyatür hakkında kesitler sunarak formatların çok tipik olduğunu, her sembolün farklı bir anlama sahip olduğunu belirtti.
Anadolu Seramik Uzmanı Altan A. Marçelli “Anadolu Seramikleri: Sosyo-dinsel Bağlamda Sembolizm Çalışması” isimli bildirisini sundu. Anadolu halklarının 19. Yüzyılda Müslüman, Yunan, Ermeni ve Yahudiler’den oluştuğunu vurgulayan Marçelli, toplumsal ve dini sembolleri çiniler üzerinden inceledi. Seramikte dini resim yerine semboller kullanıldığını söyleyen Marçelli, sembollerin dogmalar gibi birer inanç öğesi olduğunun üzerinde durdu.
Oturumun son bölümünde Kütahya Seramikçisi Nida Olçar, “Sıtkı Olçar – UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi” isimli belgesel hakkında bilgi verdi ve belgesel gösterimi gerçekleşti. “Usta-çırak ilişkisi ile onun çizgisinde sıra dışı eserlerle çalışarak atölyeyi sürdürmeye çalışıyorum” diyerek babası Sıtkı Olçar’ı anan Nida Olçar, atölye hakkında bilgi verdi. Oturum 15 dakikalık belgeselin gösteriminin ardından son buldu.
Konferans’ın İkinci Günü’nde Oturumlar Devam Etti
Uluslararası Semiyotik Konferansı’nın ikinci gününün ilk oturumu İÜ Edebiyat Fakültesi Kurul Odası’nda gerçekleştirildi. Oturumundaki ilk konuşmacı İÜ Edebiyat Fakültesi Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Araştırma Görevlisi Namık Kılıç, “Sualtı Kültürel Mirasın Korunmasında Yenikapı Batıkları” konulu sunumunu sergiledi. İÜ Sualtı Varlıklarını Koruma Anabilim Dalı’nın bünyesinde çalışmalarını büyük bir dikkat ve özveriyle gerçekleştirdiklerini belirten Arş. Gör. Namık Kılıç, sualtında bulunan Neolitik Döneme ait ahşap batık gemilerin bulundukları andan itibaren uygulanan ahşabın tahrip olmasını engelleyen bilimsel yöntemleri anlattı.
Ardından Nisan Lordoğlu, “Antik Byzantıon (Bizans) ve Kalkhedon (Kalkedon)’un Şehircilik Açısından İncelenmesi: Kuruluşlarından Roma İmparatorluk Dönemi’ne Kadar” konuşmasını gerçekleştirdi. Lordoğlu, “Sarayburnu’nda bulunmuş olan kalıntılarda Byzantıon kentinin, Topkapı Sarayı çevresinde kurulduğu belirlenmiştir. Antik Çağ’da Byzantıon’ un, Karadeniz ve Ege kıyılarındaki kentlerle, ticari ilişkileri vardı. Ticari limanların Sirkeci ve Yenikapı’da bulunduğu Uzman Arkeologlar tarafından tespit edilmiştir” dedi.Kalkhedon kentiyle ilgili az sayıda kalıntı olduğunu belirten Lordoğlu, 5.yy civarında güçlü surlarla çevrili başkenti şuan ki Kadıköy Çarşı’da bulunan bir kent olarak düşünülmekte olduğunu belirtti. Oturumun son konuşmacısı İÜ Edebiyat Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Okutman Yüksel Dede, “Kültürel Mirasın Korunması ve Bilincine Katkıları”nı anlattı.
Oturumlarda “Feyhaman Duran Evi” de konuşuldu
Konferansın ikinci gününde İÜ Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi’nde gerçekleşen oturumda “Feyhaman Duran Evi” konuşuldu. İÜ Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri Ve Kültürleri Bölümü Latin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Dürüşken oturumun moderatörlüğünü yaptı. Prof. Dr. Dürüşken, Semiyotik, kültür, otantik ve enformatik kelimelerini bir cümle içinde kullanarak büyük bir konferans düzenlemenin büyük mutluluk olduğunu ve İÜ’nün bu büyük konferansa ev sahipliği yapmasının gurur verici olduğunu ifade etti.
“Sorunlar, Öneriler ve Yöntemler Üzerinde Duruyoruz”
“Feyhaman Duran Evi Örneğinde Dokuma Eserler İçin Sergileme Önerileri” konusunda kısa bir sunum gerçekleştiren İÜ Edebiyat Fakültesi Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Genel Koruma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma Banu Çakan, sunumunda Feyhaman Duran Evi’nin sorunları, öneriler ve yöntemler ana başlıklarına değinerek bunları tek tek açıkladı.
İÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk İslam Sanatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatil Elcil, sunumunu “İstanbul Üniversitesi Feyhaman Koleksiyonu Hatlarından Yazı -Resim Levha Örnekleri” konusunda yaptı. Feyhaman Evi’ndeki hat sanatları koleksiyonunu tek tek fotoğraflarla gösterdi. Yrd. Doç. Dr. Elcil, “Tasvir bu hat koleksiyonlarında çok önemli” dedi.
“Yitik Kent Zeugma”
Konferansın ikinci gününün son oturumunda “Yitik Kent Zeugma” konuşuldu. İÜ Edebiyat Fakültesi Kütüphanesinde gerçekleşen son oturumda Yrd. Doç. Dr. Remziye Köse Özelçi, “Kültürel Mirasın Aktarılma Çabası Olarak Simgesel Gerçeklikten Fiziksel Gerçekliğe Doğru Bir Yolculuk” başlığı altında bir sunum gerçekleştirdi. Bugün, Gaziantep ilinin Nizip ilçesine 10 km uzaklıktaki Belkıs köyü eteklerinde bulunan Zeugma antik kentini konu alan sunumda, Prof. Dr. Özelçi, bu mirasın kaybolmaması için nasıl bir çalışma yürütüldüğüne dair bilgiler verdi.
Zeugma antik kenti kurtarma kazılarından çıkan yapıtların Gaziantep Müzesi’nde sergilendiğini belirten Prof. Dr. Özelçi, müzenin dünyanın en önemli mozaik müzelerinden biri olduğunu ekledi. Kültürel mirasın kaybına dikkat çeken Prof. Dr. Özelçi, “Sadece yıkımlar, doğal afetler değil kaçakçılık nedeniyle kentin büyük bir kısmı ortada yok” dedi. Oturum ‘Yitik Kent Zeugma” isimli belgeselin izlenmesiyle son buldu.
İstanbul’da Bir Sibelius Gecesi
İÜ Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Semiyotik Konferansı’nın son günü, Kültürel Mirasın Semiyotiği: Otantikten Enformatiğe Konferansı Kapanış etkinliği ile tamamlandı. Kapanış İÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde 9 Mayıs Cumartesi günü saat 19.30’da başladı. Finlandiyalı Besteci Sibelius’un 150. Doğum günü anısına küçük bir konser verildi.
İÜ Devlet Konservatuarı Müdür Yardımcısı Şebnem Ünal, katılımcılara konuşma yaptı. “Bugün Sibelius’un doğum gününü kutluyoruz” diyerek sözlerine başlayan Ünal, küçülen dünyada uluslararası ilişkilerin kültürü ve sanatı daha çok zenginleştireceğinden bahsetti.
Prof. Eero Tarasti konsere geçmeden önce ünlü bestekar Sibelius’tan söz ederek nota bilgilerini katılımcılarla paylaştı.