İÜ Fenetik Kulübü 1. Etik Çalıştayı’nı Gerçekleştirdi

AJANS ÜNİVERSİTE

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat’ın, İÜ Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Akkuş ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tuba Günel’in açılış konuşmalarıyla başlayan çalıştay, etik konusunda çalışmalarıyla ünlü Prof. Dr. Hasan Yazıcı, Etik İtibar Derneği Genel Sekreteri Tayfun Zaman ve İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Özgen katkılarıyla gerçekleşti.

1. Etik Çalıştayı, İÜ Fenetik Kulüp Başkanı Tuğçe Şentürk’ün, kulübün kuruluş öyküsünü anlatan konuşmasıyla başladı. Kulübün temel amacının insanlara etik kavramını duyurmak, anlatmak, çalıştıkları ve yaşadıkları ortamlardaki ahlaki değerler üzerinde düşündürmek olduğunu vurgulayan Şentürk’ün konuşmasının ardından 1. Etik Çalıştayı, Kulüp danışmanı Doç. Dr. Tuba Günel’in konuşmasıyla devam etti. İÜ Fen Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tuba GÜNEL konuşmasına, “Günümüz teknolojik gelişmelerine paralel olarak bilimsel çalışmaların sayısı hızla artmaktadır. Bu çalışmaların belli etik kurallar gözetilerek yapılması gerekmektedir. Bu yüzden bilimsel etkinliklerde etik değerlerin gözetilmesi ve bu değerlerin topluma ve yeni nesillere kazandırılması önemli bir sorumluluktur.” sözleriyle başladı. Doç. Dr. Günel kulüp danışmanı olarak hedefinin, gençlerin etik değerlerine sahip çıkmalarına katkıda bulunmak ve onların üye olup sosyal paylaşımlarda bulunurlarken birbirlerine saygı duymayı da öğrenmek ve öğretmek fikriyle hareket etmeleri için yol göstermek olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Tuba Günel’den sonra konuşmasına başlayan İÜ Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Akkuş’un konuşması dinleyiciler tarafından büyük ilgi gördü. Etik kavramının tanımıyla sözlerine başlayan Prof. Dr. Akkuş, “Kendi uğraşı alanımız olan bilimi ele alırsak her zaman etik kurallara uygun davranışların sergilendiğini söyleyemeyiz. Dünyada bilimsel etiğin dışına çıkan olaylara rastlamak mümkün. Ancak kültürel düzeyin gelişmiş olduğu ve bilimde ileri ülkelerde bu etik dışı davranışları engelleyici bazı mekanizmalar bulunmaktadır. Bu gibi olumsuzlukların önüne geçebilmenin temel koşulu bilimsel düşünceyi toplumumuzda egemen kılmaktır.” dedi. Prof. Dr. Akkuş, 21. yüzyılın acımasız dünyasında yer bulmak isteniyorsa, bilim etiğinin çok geniş bir çerçevede yorumlanması ve bilim kurumlarının yapısının çağdaş düşünce sistemine göre yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti.

ç4

“İnsanlar Etik Değerler Konusunda Aydınlatılmalı”

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat konuşmasında etik kavramının kökeninden ve insanlık tarihinin başlangıcından beri toplumlar için ne denli önemli bir olgu olduğundan söz etti. Etik kazanımların akademik, sosyal, iş ve ticari çevrelerde refah seviyesi yüksek bir şekilde çalışabilmek ve adil olabilmek adına oldukça belirleyici bir kavram olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Murat, etik eğitimin bireylere çocukluk çağından itibaren verilmesi ve bireylerin toplum için yararlı olabilme düşüncesine yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Vicdani ve sosyal sorumlulukların bireyler olarak farkına varılması gerektiğinin ve bunun da ancak etik eğitimden geçtiğini belirten ve bu bağlamda kurulmuş bir kulüp olan İÜ Fenetik Kulübu’nün kendisini çok mutlu ettiğini ve heyecanlandırdığını söyledi. İÜ Fenetik Kulübü’nden beklentilerinin, insanları etik değerler konusunda aydınlatmak ve düşündürmek ayrıca etik gibi bir kavramın öneminin kavratılması yönünde olduğunu belirtikten sonra sözlerine etik değerlerin toplum için öneminden bahsederek son verdi.

“Özeleştiri, Bilim, Ahlak”

1.Etik Çalıştayı’nın davetli konuşmacılardan biri olan Prof. Dr. Hasan Yazıcı, “Bilim, Özeleştiri ve Ahlak” isimli konuşmasında, temel bilim yayınları ile klinik bilim yayınlarını eleştirel bir gözle karşılaştırdı. Temel bilim yayınlarındaki özeleştiri eksikliğine dikkat çeken Prof. Dr. Yazıcı, çeşitli sayısal verilerle de savını destekledi. Aynı zamanda bilimsel yayınlarda, yayının doğruluğunu artırmak adına gereksiz veri eklenmesi konusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Yazıcı, tüm bunların dışında insan hayatı için oldukça önemli olan hastalıklarla ilgili dayanaksız ve son derece anlamsız verilerle kurgulanmış haberlerin insanların umutlarıyla oynadığına ve hastaların boş yere kandırıldığına dikkat çekti. Bilimsel yayınlarda son derece çarpıtılmış verilerle, ilaç şirketlerinin çıkarlarına hizmet etmek amacıyla bilimsel kirlilik yaratıldığı konusunda katılımcıları uyaran Prof. Dr. Yazıcı, yayınlanan her bilimsel haberin doğru olmadığına ve bu haberlerin arka planının araştırılması gerektiğine vurgu yaptı. Bilimsel yayınların tartışma kısımlarındaki karşılaştırma ve kendini sorgulama eksikliğine değinerek konuşmasını tamamladı.

“Yarının Dünyasında Kimler Ayakta Kalacak?”

Etik ve İtibar Derneği Genel Sekreteri Tayfun Zaman gerçekleştirdiği çarpıcı sunumuna, ülkemizde ve dünyada etik değerlerin öneminin giderek daha çok anlaşıldığını, ekonomi, sağlık, hizmet sektörlerinde etik algısının güçlendiğini ve pozitif yönde değiştiğini vurgulayarak başladı. Dünya piyasasına yön veren büyük şirketlerin, pazarda güçlü bir şekilde var olabilmek ve rekabet edebilmek için etik değerlere her geçen gün artan bir şekilde önem verdiklerini hatta bünyelerinde etik kurullar oluşturduklarını, şirketin üst düzey çalışanlarından en alt seviyedeki çalışanlarına kadar denetlediklerini ve yaptırımlar uyguladıklarını katılımcılara aktardı. Zaman, Sunumunda oldukça iyi seçilmiş örnekler ve paradokslara yer vererek katılımcıların kısa bir sürede etik değerler konusunda düşünmelerini ve sorgulamalarını sağladı. Yolsuzluğun inanılmaz rakamlara ulaştığı dünyamızda, yolsuzlukla mücadelenin etik değerlerden ve kazanımlardan geçtiğini ve bu mücadelenin ancak insanlara aşılanmış etik düşünme yetisiyle yapılabileceğini söyledi. Etik ve İtibar Derneği Genel Sekreteri, zaman zaman katılımcıları güldürerek zaman zaman da derin düşüncelere iterek, adaletin ve etik kazanımların eğitimden ve güçlü bir yargı sisteminden geçtiğini belirterek konuşmasına son verdi.

ç10

Çalıştay’ın bir diğer davetli konuşmacısı İÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Özgen, etik kavramının tarihsel gelişimiyle sözlerine başladı. İlk çağlardan itibaren etik gelişimine değinen Prof. Dr. Özgen, konuşmasını faydacılık ve ödev ahlakı çerçevesinde yoğunlaştırdı. Ödev ahlakının, Kant tarafından geliştirilen, sonuca bakmaksızın eylemin ortaya çıkış amacıyla ilgilenen bir yaklaşımken, pragmatizmin eylemlerin tamamıyla kişiye ya da topluma kazandırdığı fayda ile ilgilendiğinden bahseden Prof. Dr. Özgen, bu yaklaşımlardan hangisinin etik açıdan uygulanabilir olacağına, içinde bulunulan koşullar değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini belirtti. Etik yasalarının evrenselliğine dikkat çekerken, bu bağlamda her konuda geçerli tek bir etik yaklaşımın neden olamayacağını açıkladı.

Konuşmacıların sunumlarından sonra panel şeklinde devam eden çalıştayda gelen katılımcıların etik konusundaki soruları cevaplandırıldı. Panel sonunda konuşmacılara sunumları için teşekkür edilerek, plaketleri verildi. Çalıştay, İÜ Müzik Kulübü’nün düzenlediği müzik dinletisi eşliğinde verilen ikramlarla sona erdi.


İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü