AJANS ÜNİVERSİTE-Tuğçe AYÇİN, Hande Nur OCAK, Esra MUTLU
Fotoğraf- Yağmur Meltem ATİK, Neslihan KALKAN, Beste BUDAN, Caner ERDOĞAN
İstanbul Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni, 09.00’da İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın Rektörlük Binası’nda İstanbul Üniversitesi adına Atatürk büstüne çelenk koymasıyla başladı. Çelenk Koyma Töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla tamamlandı. Açılış Töreni, 10.00’da İÜ Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış töreninde İÜ Tanıtım Filmi izletildi.
Açılış konuşmalarının ilkini İstanbul Üniversitesi öğrencilerini temsilen İÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Enes Kaşkaş yaptı. Kaşkaş konuşmasına şu şekilde başladı: “Türkiye’nin ilk ve en büyük üniversitesi, dünyanın ise en iyi üniversitelerinden biri, tarihi geleceğe ders olarak taşıma vazifesini üstlenmiş, geçmişten geleceğe bilim köprüsü olmayı kendisine vizyon edinmiş, Fatih sultan Mehmet Han’ın mirası, Sultan Abdulhamid Han’ın emaneti olan, çatısı altında birleştiğimiz sahn-ı semân medreselerine; yani İstanbul Üniversitesi’ne mensup olma lütfunu bizlere bahşettiği için Rabbime sonsuz hamd ediyorum.”
“Stratejimiz Milli ve Manevi Değerlerine Bağlı Gençler Yetiştirmek”
Sahip oldukları sorumluluğun bilincinde olduklarını kaydeden Kaşkaş, “Stratejimiz milli ve manevi değerlerine bağlı, birçok alanda donanımlı gençler yetiştirmek, organizasyon yeteneklerimizi arttırmak, bilgi birikimi elde etmek ve bu yolda değerli yol arkadaşları ile yürümektir” ifadelerini kullandı. “Bu yıl yapılan akademik açılış töreninde Sayın Cumhurbaşkanımızın teveccühü ile yeni kurulan araştırma üniversiteleri arasında gösterilen üniversitemiz için bir başka geniş hareket alanı açılmıştır” şeklinde konuşan Kaşkaş, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ayrıca minnet ve şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim” dedi. Kaşkaş, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Öğrenci konseyimizin üniversitemiz için meydana getirdiği verimli çalışmalara imkân sağladığı dolayısıyla rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mahmut Ak başta olmak bizlere destek veren bütün kişi ve kurumlara teşekkürü borç bilirim.”
Araştırma görevlilerini temsilen konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi Temsilcisi Arş. Gör. Berna Çalgı Deveci, sözlerine İstanbul Üniversitesi’nin yükseköğretim alanında derin bilgi birikimine sağladığı önemli katkıları vurgulayarak başladı. Arş. Gör. Çalgı Deveci, “Pek çok alana nitelikli insan kaynağı yetiştiren ve bilimsel yayın üreten üniversitemiz, ülkemize ve insanlığa yararlı bilgi üretmek ve yetkin bireyler yetiştirmek misyonu ile hareket etmektedir” dedi. Arş. Gör. Çalgı Deveci, “Türkiye’nin değil dünyanın ilk Geron Teknoloji Merkezi’nin kuruculuğunu yapmış olan Sağlık Bilimleri Fakültesi, ülkemizin toplum sağlığına yönelik en önemli konularına öncü olmuştur” şeklinde konuştu.
“Üniversitemiz Bir Dünya Üniversitesi Olduğunu Kanıtlamıştır”
İstanbul Üniversitesi’nin yaptığı çalışmalarla her yıl dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girdiğini belirten Arş. Gör. Çalgı Deveci, “Bilimsel araştırmaların, nitelikli yayınların, patentlerin, bilginin ürün ve hizmete dönüşmesindeki üniversitemizin çabalarının bir araştırma üniversitesi olarak İstanbul Üniversitesi’ni daha da öne çıkaracağı kanaatindeyim” dedi. Arş. Gör. Çalgı Deveci konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Bizler, siz değerli hocalarımızın önderliğinde ve desteğiyle, ülkemiz ve toplumumuzun yararı için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Bu akademik yılın da üniversitemiz, ülkemiz ve bilim dünyası için başarılı bir yıl olmasını temenni ediyorum.”
Törende konuşan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Yeni Eğitim-Öğretim yılına yeni bir heyecanla başlıyoruz. Tarih boyunca sayısız bilimsel araştırmaya öncülük etmiş olan İstanbul Üniversitemiz, tüm bu çalışmalarının sonucunda “Araştırma Üniversitesi” olarak seçildi. Gece-gündüz demeden çalışan, bilimin gelişmesi ve çocuklarımızın daha güzel bir dünyada yaşayabilmesi için üreten siz değerli bilim insanlarımıza İstanbul Üniversitesi adına teşekkür ederim. Bilim insanlarımızın bu çalışmaları yapabilmesi için gerekli tüm desteği sağlayan idari personelimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Ve çok özel bir teşekkürü de ilham kaynağımız olan öğrencilerimize sunuyorum. Çünkü onlar bizleri hem daha iyi işler yapmamız için teşvik ediyor hem de son yıllarda giderek artan sayıda öğrencimiz araştırma faaliyetlerimizin içinde aktif görev alıyor. Onlara verdiğimiz destekleri artırmaya kararlıyız. Eğitim faaliyetlerimizi daha araştırma odaklı hale getirmek, gençlerimizin araştırma kültürü içinde eğitim almalarını sağlamak için canla başla çalışıyoruz” dedi.
Hangi üniversitelerin araştırma üniversitesi olacağına Yükseköğretim Kurulu tarafından yürütülen bir süreç sonrası karar verildiğini belirten Prof. Dr. Ak, “Tüm çalışmaların sonucunda aralarında İstanbul Üniversitemizin de olduğu 10 üniversite Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlendi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde araştırma üniversitesi olarak belirlenen 10 üniversiteyi açıkladı. Listede İstanbul Üniversitemizin dışında ayrıca Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi de yer aldı. Bu üniversitelerimizi de tebrik ediyorum” diyerek bu 10 Araştırma Üniversitesinin yanı sıra 5 Aday Araştırma Üniversitesi’nin belirlendiğini ve bu süreçte önerilen hedefleri sağlayamayan üniversitelerin sistemin dışına çıkartılarak yerine aday üniversitelerden birisinin sisteme dâhil edilebileceğini söyledi.
“İstanbul Üniversitesi olarak eğitim ve toplumsal hizmet işlevlerimizi de yerine getirmeye devam edeceğiz ancak bilimsel araştırmalar artık çalışmalarımızda çok daha önemli bir yer tutacak. Üniversitemizin tüm akademik personeli, idari personeli ve öğrencileriyle birlikte ‘Araştırma Üniversitesi’nin ne olduğunu özümseyerek, tüm çalışmalarımızı bu doğrultuda yeniden gözden geçireceğiz” diyen Prof. Dr. Ak, bu önemli aşamada araştırma üniversitesinin ne olduğunu ve araştırma üniversitesinden neler beklendiğini paylaştı.
İnsan kaynağının İstanbul Üniversitesi’nin en önemli potansiyelini oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Ak, “1482’si profesör, 563’ü doçent, 900’ü yardımcı doçent, 158’i Öğretim Görevlisi, 1810’u Araştırma Görevlisi, 243’ü Okutman ve 119’u Uzman olmak üzere toplam 5275 akademik personeli bulunan Üniversitemiz, ülkemizin insan kaynakları açısından en güçlü üniversitesidir. Bu insan kaynağı sayısı, niteliği, araştırma kapasitesi ve eğitim gücüyle İstanbul Üniversitesi’nin en önemli potansiyelini oluşturmaktadır. Öğretim üyesi zenginliğimiz, bir araştırma üniversitesinin en önemli dayanaklarından biri olan çok disiplinli ve disiplinler arası lisansüstü programlarımızın nicelik ve niteliğini desteklemektedir. Araştırmacı ihtiyacı olan alanlarda yeni tasarlanan lisansüstü programlar için, program açabilmeye yönelik kriterler noktasında da akademik personel sayımız üniversitemizi güçlü kılmaktadır” dedi.
“İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Eğitim Programları Açıldı”
Prof. Dr. Ak, “Üniversitemiz 23 Fakülte, 17 Enstitü, 2 Yüksekokul, 7 Meslek Yüksekokulu ile eğitim vermekte, araştırma yapmakta ayrıca 80 Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde spesifik alanlarda araştırmalar yürütmektedir. Üniversitemizde 12 bin 386 ön lisans, 72 bin 799 lisans, 17 bin 222 tezli yüksek lisans ve 648 tezsiz yüksek lisans olmak üzere 111 bin 402 öğrenci eğitim almaktadır. Ayrıca Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde eğitim gören 157 bin 43 öğrencimiz bulunuyor. Toplamda İstanbul Üniversitesi 268 bin 445 öğrenciye hizmet vermektedir” diyerek İstanbul Üniversitesi’nde yeni eğitim programları açıldığını söyledi.
Prof. Dr. Ak, “Yeni döneme çok sayıda yeni eğitim programıyla başlıyoruz. 1 Mart 2017 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile İstanbul Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi kuruldu. İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde verilecek olan eğitim hizmeti ile mimarlık, tasarım ve planlama alanlarında önemli bir katkı sağlanacak. Türkiye’nin su potansiyelini daha iyi değerlendirebilmek adına Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önemli bir adım attı. Su Bilimleri alanında daha nitelikli mühendis yetiştirilmesi amacıyla İÜ Su Ürünleri Fakültesi’nin adı Su Bilimleri Fakültesi olarak değiştirildi. İÜ Havacılık Psikolojisi Araştırmaları Enstitüsü kuruldu. Bu enstitü havacılık psikolojisi alanında çalışacak insan kaynağının yetiştirilmesinde ve alandaki araştırmaların hız kazanmasında ülkemize ve dünyaya çok önemli katkılar sağlayacak” dedi.
“Hedefimiz Dünya Sıralamalarındaki Yerimizi Her Geçen Gün Daha da Yükseltmektir”
İstanbul Üniversitesi’nin Dünyanın ilk 500 üniversitesi listesine giren tek Türk üniversitesi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ak, “İstanbul Üniversitesi, öncelikli alanlar başta olmak üzere birçok alanda bilimsel çalışmalara imza atarak sadece Türkiye’nin değil dünyanın da sayılı üniversiteleri arasına girmeyi başarmıştır. İstanbul Üniversitesi 2002 yılından bu yana SHANGAI-ARWU üniversite sıralamasında ilk 500’e giren Türkiye’nin tek üniversitesidir. Benzer şekilde 10 farklı sıralama kuruluşunun açıkladığı sıralamalarda yer alabilen tek Türk üniversitesidir. İstanbul Üniversitesi ayrıca Türkiye’nin Nobel Ödüllü yazar ve araştırmacı yetiştirmiş tek üniversitesidir. Alan bazlı üniversite sıralamalarında ise İstanbul Üniversitesi olarak ilk 500 içinde çok daha üst sıralarda yer almaktayız. Hedefimiz dünya sıralamalarındaki yerimizi her geçen gün daha da yükseltmektir” dedi.
Prof. Dr. Ak, “Bilimsel yayın ve atıf sayılarına baktığımızda Üniversitemizin başarıları hepimizin göğsünü kabartmaktadır. İstanbul Üniversitesi, Türkiye’nin en çok bilimsel yayın yapan üniversitesidir. Atıf sayısı açısından incelendiğinde en çok atıf alan ikinci üniversite konumundadır. Ayrıca İstanbul Üniversitesi’nde uluslararasılaşma faaliyetleri uluslararası genel çerçevesi belirli ve/veya ikili anlaşmalar düzeyinde desteklenmektedir. Üniversitemiz BAP birimi tarafından desteklenmekte olan proje türleri içinde ulusal ve uluslararası işbirliğini geliştirmeye yönelik proje destekleri de bulunmaktadır” dedi.
“Gençlerimizin Enerjisinden Daha Fazla Yararlanmamız Gerektiğine Hep İnandık”
İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilerin dersler dışında da araştırma faaliyetlerinde görev alabildiğini söyleyen Prof. Dr. Ak, “Güneş Enerjisi ile çalışan SOCRAT, Hidromobil aracımız HİDROİST, Elektromobil aracımız “MİLAT 1453” hem yurt içi hem yurt dışında yapılan yarışlarda üniversitemizi başarı ile temsil ettiler. Bu projeler öğrencilerimizin katkılarıyla gerçekleşen önemli ve değerli projelerdir. Gençlerimizin enerjisinden, yaratıcılığından ve hayallerinden daha fazla yararlanmamız gerektiğine hep inandık. Yeni teknolojilerin hızla yaygınlaştığını ve yeni teknolojileri gençlerin çok daha etkin bir şekilde kullandığını göz önünde bulundurursak gençleri sadece “öğrenci” olarak konumlandırmanın ötesinde onlara üretim yapmaları için olanak sağlamamızın gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkıyor. Onların, topluma faydalı pekçok bilimsel projeyi hayata geçirebilecek potansiyele sahip olduğunu biliyor ve bu potansiyeli harekete geçirmek için çalışıyoruz. Bu düşüncelerle iki yıl önce lisans düzeyindeki öğrencilerimizi de araştırma yapmaya teşvik etmek için “Yenilikçi Gençler, Girişimci Projeler” sloganıyla yeni bir araştırma projesi türü başlatmış ve öğrencilerimizin de belli oranda BAP desteğinden yararlanmalarının önünü açmıştık. Bu projelerin hayata geçirilmesinde ve lisans öğrencilerimizin bu projelere dâhil edilmesinde en büyük emek bu projelerin yöneticisi olan öğretim üyelerimizdir” diyerek projelerde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Prof. Dr. Ak, “İstanbul Üniversitesi bünyesinde çok sayıda önemli çalışma yapılıyor” diyerek İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinin bilimsel çalışmalarından örnekler verdi. İstanbul Üniversitesi’nin, 2017 YÖK Üstün Başarı Ödülleri kapsamında “Üniversite-Sanayi İş birliği” Ödülü’ne layık görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Ak, “İstanbul Üniversitesi, en fazla doktora tez çalışması ve tıpta uzmanlık tezi yaptıran üniversitedir. En Fazla Patent Başvurusu Yapan Üniversite Ödülü’nü iki yıl üst üste İstanbul Üniversitesi kazandı. Ayrıca İstanbul Üniversitesi en başarılı Türk araştırma kuruluşları arasında yer aldı” dedi.
“Üniversitemiz Kaliteye Yönelik Gelişmeleri Yakından Takip Etmekte”
İstanbul Üniversitesi Kalite Koordinatörlüğü kurulduğunu belirten Prof. Dr. Ak, “Üniversitemiz her alanda olduğu gibi, yükseköğretimde kaliteye yönelik gelişmeleri de yakından takip etmekte. Bu amaçla üniversitemiz bünyesinde Kalite koordinatörlüğü kurulmuş ve hemen çalışmalarına başlamıştır. Daha sonra Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun kurulmasının hemen ardından, üniversitemiz bünyesinde Kalite Komisyonu oluşturulmuştur” dedi.
İstanbul Üniversitesi’nin başarılarına bakınca gurur duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Ak, “Daha iyisini de yapabileceğimizi biliyoruz. Bizlere düşen şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz tüm bu çalışmaları daha da ileriye taşımaktır. Ben İstanbul Üniversitesi Rektörü olarak, yönetimdeki tüm ekip arkadaşlarımla birlikte bilim insanlarımızın daha fazla araştırma yapabilmesi, daha fazla atıf alabilmesi, daha fazla patent alabilmesi ve bilimsel araştırmalarını ürüne dönüştürebilmesi için başka hangi çalışmalar yapabiliriz diye sorguluyoruz. Bu süreçte sizlerden gelen geri dönüşler bizler için çok önemli. Daha fazla üretebilmek için önünüzde hangi engeller varsa ve hangi yeni desteklere ihtiyaç duyuyorsanız bizlerle paylaşın” şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi’nde bilimsel araştırmalara destek veren birimleri sıralayan Prof. Dr. Ak, “Bu birimler, büyük bir gayretle sizlerden gelen projeleri değerlendiriyor ve bilimsel çalışmaları daha kolay hayata geçirebilmeniz için gereken destekleri sağlamaya çalışıyor. Birçoğunuz zaten onlarla iletişim içindesiniz ve birlikte çalışıyorsunuz. Ancak özellikle genç araştırmacılarımızın bu birimleri daha iyi tanıyıp, sundukları hizmetlerden daha kolay haberdar olabilmeleri için onları bu birimlerle bir araya getirecek etkinlikler organize etmeniz çok yararlı olacaktır” dedi.
Prof. Dr. Ak, “564 yıllık köklü tarihinde çok önemli çalışmalara imza atmış ve bugün artık “Araştırma Üniversitesi” unvanını da alarak yoluna devam eden İstanbul Üniversitemizi hep birlikte daha da ileriye taşıyacağımıza, ülkemizin ve dünyanın ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda İstanbul Üniversitesi olarak katkı sunmaya devam edeceğimize inanıyorum. Bu düşüncelerle yeni akademik yılın bir kez daha üniversitemize ve tüm mensuplarımıza hayırlı olmasını diliyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Çeşitli Projelerde Başarı Gösteren Öğretim Üyelerine Teşekkür Belgeleri Takdim Edildi
Açılış konuşmalarının ardından İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, çeşitli projelerde başarı gösteren Prof. Dr. Mustafa Reşat Apak, Prof. Dr. Yıldız Özsoy Erginer, Doç. Dr. Rabia Çakırlı Mutlu, Doç. Dr. Sevim Cesur, Doç. Dr. Nazlı Demirel, Yrd. Doç. Dr. Gürel Çetin, Prof. Dr. Nuray Çağlar, Prof. Dr. Erdal Cevher, Prof. Dr. Saadet Kevser Pabuccuoğlu, Prof. Dr. Cem Gazioğlu Yrd.Doç.Dr. Mehmet Koray Gök, Prof. Dr. Cemalettin Ertekin, Prof. Dr. Halil Koyuncu, Prof. Dr. Ayben Kilislioğlu, Prof. Dr. Zehra Tuğba Şişmanoğlu, Prof. Dr. Gülin Selda Pozan Soylu, Doç. Dr. Gülçin Bozkurt, Doç. Dr. Elif İnce, Doç. Dr. Gebrail Bektaş, Yrd. Doç. Dr. Tülay Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Öznur Özden, Yrd. Doç. Dr. Meral Madenoğlu Kıvanç, Yrd. Doç. Dr. Selcan Karakuş, Arş. Gör. Dr. Hüsniye Dinç, Arş. Gör. Özlem Akarsu, Prof. Dr. Gürkan Çiftçioğlu, Prof. Dr. Hüsnü Dirikolu ve Yrd. Doç. Dr. Koray Gürkan’a teşekkür belgelerini takdim etti.
Dünyaca ünlü besteci Mozart’la aynı müzik kulağına sahip otizmli Yunus Yazar açılış töreninde ilk konserini verdi. İÜ Devlet Konservatuarı Piyano Sanat Dalı öğrencisi Yazar, piyano performansı sergiledi.
Açılış töreninin son bölümünde Devlet Konservatuarı Etnomüzikoloji Anabilim Dalı ve Yayın Çalgılar Anasanat Dalı Ortak Konseri gerçekleştirildi. İÜ Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehtap Demir’in solistlik yaptığı konserde, bağlamada Arş. Gör. Suat Karahan, vibrafonda Beste Gürkey yer aldı.