İstanbul Sağlık Alanında Ar-Ge ve Yenilik Odaklı Bir Ekonomik Yapıya Dönüşecek”

AJANS ÜNİVERSİTE

İstanbul Kalkınma Ajansı destekli “Geleceğe Yatırım: BİYOBANKA” projesi, İÜ Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü yürütücülüğünde, İÜ İstanbul Tıp Fakültesi, İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığı ile gerçekleştiriliyor. Bunun yanında Hacettepe Üniversitesi, İzmir Biyotıp ve Genom Enstitüsü, Acıbadem Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı proje iştirakçileri.

Projenin genel amacı, uluslararası düzeyde teknoloji ve bilgi yoğun hizmet sunma ve nitelikli iş gücü istihdam etme kapasitesi olan biyobankaların kurulmasına yönelik bir platform oluşturarak İstanbul’un sağlık alanında Ar-Ge ve yenilik odaklı bir ekonomik yapıya dönüşümüne destek olmak. Diğer özel amaçlar ise ulusal ve uluslararası biyobanka ağlarına entegre olabilecek bölgesel bir Biyobanka koordinasyon platformunu oluşturmak, Biyobanka kurulum ve işleyişini düzenleyecek konsensusun oluşturulmasına katkı sağlamak ve İstanbul bölgesinde biyobankaların faydasına yönelik sektörel ve bölgesel bazda farkındalık yaratmak.

Biyobanka’yı bir topluma veya belirli bir hastalığa özel olarak, düzenli bir sistem çerçevesinde toplanan biyolojik örnekleri ve bu örneklerle ilişkili veri ve bilgilerin korunduğu yapılanma olarak tanımlayan Proje İdari Koordinatörü Prof. Dr. Uğur Özbek, “Biyobanka oluşumu, her ülkenin kendi hukuku, etik prensipleri ya da düzenlemelerine uygun şekilde kurulmaktadır. Bu doğrultuda, proje kapsamında Dr. Feyza Nur Tuncer önderliğinde farklı disiplinlerden uzmanlar bir araya gelerek “Biyobankalamada etik ilkeler ve hukuksal alt yapı” kılavuzunu hazırlamışlardır.   Biyobanka temelinde, kurulum ve işlevsel amacının net bir şekilde ortaya konulması ve ülkenin etik yaptırımlarına kati suretle uyması yatmaktadır. Biyobankalar kesinlikle şeffaf ve halkı yapıları konusunda bilgilendirmekle yükümlüdürler. Özellikle insan materyali saklayan biyobankalar, kişi mahremiyetini korumakla yükümlü olmakla beraber, biyobankada materyali saklanmış bireylerin her zaman rızalarını geri çekmek koşuluyla materyallerinin imha edilmesi hakkına sahiptirler” dedi.

“Biyobankalar Tıbbi Araştırmalar İçin Altyapı”

Biyobankaların sağlık ve tıbbi araştırmalar için alt yapı özelliğinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özbek, “Bu kaynaklar çözümden çok süreç ile alakalı yardımcı olacak. Özellikle nadir hastalıklarda örnek toplanmasının çok zor olduğu biliniyor. Biyobankalar bu durumlar için toplumdan toplanan nadir hastalıklara sahip insanlardan alınan örneklerin depolanması ve paylaşılmasında çok önemli rol oynayabilir. Hastalardan alınan örneklerin depolanması, ileride yapılacak geniş ölçekli araştırmalar için çok önemli birer kaynak olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise, örneklerin eğitimli personel desteği ile uluslararası standartlara uygun olarak saklanmasıdır. Bu kapsamda, proje süresince Doç. Dr. Sibel Aylin Uğur İşeri öncülüğünde, biyobankalama faaliyetlerine yönelik olarak kurs ve eğitimler düzenlenerek, araştırmacıların farkındalıkları arttırılmıştır. Ayrıca, Dr. Yücel Erbilgin koordinatörlüğünde biyobankalarda kullanılan standart protokoller incelenerek, “Biyobankada protokol ve kalite” adlı kılavuz hazırlanmıştır” şeklinde konuştu.

 

“Biyobankaların Bilinirliği Arttırılmalı”

Biyobankalara güven sağlanması için bilinirliğin arttırılmasının öneminden söz eden Prof. Dr. Özbek şunları dile getirdi: “Biyobankaların iyi tanıtılması için daha büyük çapta, kamu spotları tarzında kısa filmlerin televizyonlarda yayınlanması bireylerin farkındalığını ölçmek için belki profesyonel anket şirketlerinin yetkilendirilmesi ve anketlerin değerlendirilmesi sonucunda biyobanka tanıtımı için yol haritasının profesyonel reklam şirketleri ile sağlanması gibi çalışmalar yapılabilir. Bunların tabii farklı vizyonlara ve birikimlere sahip kurum, kuruluş ve uzman kişilerin bir araya gelerek ortak karar almalarıyla gerçekleşmesi gerekmektedir. Bizim burada sunduğumuz fikirler tartışmaya ve geliştirilmeye açıktır. Projemiz kapsamında ise, bilinirliği arttırmak adına el broşürleri hazırlanmış, sosyal medya hesapları oluşturularak gerçekleştirdiğimiz faaliyetler internet sitemiz aracılığı ile paylaşılmıştır. Ayrıca İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi’nin desteği ile bir animasyon videosu hazırlanmıştır.”

Biyobankanın Amacı Ulusal ve Uluslararası Düzeyde Bilgi Akışının Sağlanması

Yurtdışı Biyobankalarla ortak projeler gerçekleştirilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Özbek, “Biyobankanın amacı ulusal ve uluslararası düzeyde bilgi akışının sağlanmasıdır. Yurtdışı ile projelerin gerçekleştirilmesi mümkündür ancak ülkelerin dış politikası ve veri gönderimi, biyolojik materyal paylaşımı hakkında her ülkenin kendi kuralları olduğundan bu durum zorlaşmaktadır. Bu nedenle sınırların belirlenmesi hem ülkelerarası anlaşmalara ve ülke içi kurallara bağlıdır, hem de materyal transfer anlaşmasının koyacağı hükümlerle biyobankalar arasında imzalanan protokoller tarafından belirlenmektedir. Bu doğrultuda soruya tek ve net bir yanıt vermek mümkün değildir” dedi.

Bu projenin sonuçları ile ilgili nihai faydalanıcılardan söz eden Prof. Dr. Uğur Özbek, “Yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin kullanılmaya başlanması sayesinde yeni tedavi olanaklarından yararlanan hastalar, başarılı tedavi oranları artan özel ve devlet hastaneleri, İstanbul bölgesinde sağlık alanında yaşanacak Ar-Ge ve yenilik odaklı dönüşümden olumlu etkilenecek kamu kurumları ve yerel yöneticiler, sağlık alanında yaratılacak yeni istihdam olanaklarını değerlendiren sektör çalışanları ve öğrenciler bu projenin sonuçlarından faydalanacaklar” ifadelerini kullandı.

 

KAYNAK: İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü