AJANS ÜNİVERSİTE- Devrim ÇIRPAN-Erhan ERKİP
Fotoğraf- Kasım BALTACI
İlker Küçükparlak’ın başkanlığını yaptığı “İnsanın Yıkıcılığı ve Sinemada İnsanın Sonrası” oturumda , Dr. Saffet Tura, insan zihni ve yıkıcılığın kökenleri hakkında konuştu. Gezegendeki canlılık olaylarını, canlıların enerji savaşlarını, grup saldırganlığı ve borderline savunma tezlerini anlatan Dr. Tura, “biyolojik ve fiziki bilimler üzerinden distopik baba ve kışkırtıcı anne kavramlarını toplumlar açısından karşılaştırılmalı” dedi.
Dışarıdaki insan sonrası ya da ekrandaki zombi konusuna değinen Psikyatri Uzmanı Dr. Hakan Karaş, bir fantezi dünyası olarak insan kıyımı hazzının mutlak kötü olarak zombiler ile giderilmesi durumunu incelerken, popülerleşmesi üzerine sebeplerini anlattı. Dr. Karaş, R. Gamero’dan alıntı yaparak “Bugün artık zombiler komşumuzdur” dedi ve “Duvarın sembolik olarak insana güven sağlamasını ve paranoya hayatta tutar algısının sonucunda ortaya çıkan iyi yanları görmezden gelinen mutlak kötüleri haz duyarak yok eder. Bunun sonucunda ortaya çıkan tek sorun ırkçılık değil güvenlik açığıdır. Güvenlik harici her şeyin teferruat olduğu mesajı verilmesini sağladı” diye ekledi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Karşılaştırılmalı Edebiyat Bölümü Öğretim Görevlisi Bülent Somay, “Kıyamet” (“Apocalypse Now”) filminden yola çıkarak sunumu gerçekleştirdi. Sunumda Somay, film üzerinden konuşurken diğer konuşmacılara uyarak evrensel konulara değindi. Somay, Kongoluların filler ile ilgili yaklaşımlarının beyaz adamlarınki ile olan farkı ve bu konuyla paralel giden “Kıyamet” filmini anlattı. Somay konuşmasının sonuda “İnsanlığın yıkıcılığını anlamak için aynaya bakmalıyız” şeklinde konuştu.
Oturumun sonunda, konuşmacılar konukların sorularını cevaplandırdı.