AJANS ÜNİVERSİTE – İrem KALBİŞEN
İletişim süresince birçok davranışın önemli olduğunu söyleyen Gülseren Bozkurt, özellikle göz teması kurmanın iletişimdeki en büyük artı olduğunu belirtti. “İnsanlar ne söylediğimizden ziyade nasıl söylediğimizle ilgileniyor” diyen Bozkurt, iletişimde ses tonunun yüzde otuz, beden dilinin yüzde altmış, kelimelerin ise yüzde onluk bir değeri olduğunu ifade etti.
İnsanlar arasında zaman zaman yaşanan iletişim kopukluğunun sebebi hakkında değerlendirmelerde bulunan Bozkurt, “Karşımızdaki konuşurken dinlemeden önce cevap vermeyi düşünüyoruz. Çünkü insanlar anlamaktan çok önce anlaşılmak istiyor” diye konuştu. “İletişim süresince en çok yapılan hata önyargılı davranmak” ifadelerini kullanan Bozkurt, tahammülsüz bir toplum haline geldiğimizi ve bu önyargıların bizi ele geçirdiğini belirtti. Bozkurt, stresli bir durumla karşı karşıya kalınca nasıl başa çıkılması gerektiği hakkında şu şekilde konuştu: “Hayata daha güzel bakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Yaşadığımız her şeyin bir tecrübe, bir ders olduğunu unutmayıp bu bilinçle yola devam edersek, hayata bakış açımızın değişeceğini düşünüyorum.”
“Stresle Başa Çıkmada En Büyük Destekçimiz Nefes”
Stresli durumlarda göğüs nefesi kullanılmasının insanları daha çok sıkıntıya soktuğunu kaydeden Bozkurt, “Kalbinizin gümbür gümbür çarpmaya başladığı anlarda bilin ki diyafram nefesi kullanmanızın zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu. İletişimde stresi tetikleyen faktörleri anlatan Bozkurt, yaşanan bazı iletişim kazalarını “Birbirimizi dinlememek, empati yapmamak, göz temasından kaçınmak” olarak sıraladı. Bozkurt, iletişim esnasında bu faktörlerin eksik olmasının bizler kadar karşımızdakini de strese soktuğunu vurguladı.
“Sosyal Hayatta İletişime Geçerken Lütfen Telefonları Aranıza Sokmayın”
“Evet, cep telefonlarının birçok yararı var, her an bilgiye ulaşabiliyoruz ama ne yazık ki bu bilgiler geçici oluyor” diyen Bozkurt, etkili iletişim kuramamamızın en büyük sebeplerinden birinin de cep telefonu olduğunu belirtti. Bozkurt, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Radyo Televizyon ve Sinema bölümü mezunu olmam bana insan ilişkilerinde çok büyük katkı sağladı. Radyo, televizyon ve sinema ayrı bir dünya. Her ne kadar bir mesleğiniz olsa da medyayı mutlaka hayatınıza dahil edin. Medya sizi başka bir dünyaya ve başka bakış açılarına sürükleyecektir.”