Hulusi Tunca: “Hey, Bir Fenomendi”

AJANS ÜNİVERSİTE – Alparslan ÇAKIR

Yıllarca çalıştığınız Hey Dergisi’ndeki maceranıza nasıl başladınız? Bu maceranın sizin için bu kadar uzun soluklu olacağını tahmin eder miydiniz?

Radyoda rahmetli Orhan Boran’ın sunduğu ‘İpana 11 Soru Bilgi Yarışması’ vardı. Pop müzik dalında katıldım. Jüride rahmetli Yener Süsoy (o zaman Hey’in yazı işleri müdürü idi), rahmetli Şenay Yüzbaşıoğlu ve rahmetli Erol Büyükburç vardı. İlk soruda elendim. Yener Abi, ertesi gün beni Hey’e davet etti. Hey’i dünyaya getiren, derginin babası, Doğan Abi (Doğan Şener) ile tanıştım. Zaten üniversite kursuna vereceğim parayı çıkartmak için iş arıyordum. Doğan Abi’ye plakçılardan bana bir iş bulup bulamayacağını soracaktım ki Doğan Abi, “Gel, bizimle çalış” dedi.İlk gün hissetmiştim Hey’de kalıcı olacağımı.

Hey’in yerini doldurabileceğini düşündüğünüz bir dergi var mı Türk basınında?

Hey, bir fenomendi, bir ilkti. Benzeri yapılamadı. Hey çıktığında bir tek TRT Televizyonu vardı siyah beyaz yayın yapan, bir de TRT radyoları. Plaklar vardı. Daktilomuz. Neler mi yoktu? İnternet, bilgisayar, cep telefonu, akıllı telefon. Şimdi her şey çok rahatladı ama bu imkânlara rağmen piyasada zaten dergi kalmadı.

‘Hulusi Tunca ile Yetmişlerde’ okuyucunun karşısına müziğe dair neler çıkıyor?

Adından da anlaşılacağı gibi benim 70’li yıllarda yaptığım ve Hey’de yayınlanan röportajlar yer alıyor kitabımda. Barış Manço, Cem Karaca, Moğollar, Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, Ersen, İlhan İrem, Erkin Koray aklıma ilk gelen şarkıcı ve topluluklar. Onları ve onların müziğini tanıtmaya çalıştım okurlarıma.

Yetmişlerin Hulusi Tunca ile Seksenlerden içerik olarak farkı ne?

Tek farkı; bu kitapta da 80’li yıllarda yaptığım röportajlarımın yer alması. Sanatçıların, görüşlerin, yapılan müziklerin ilerleyen zaman nedeniyle değişmesi yer alıyor bu kitabımda.

Her iki kitapla ilgili olarak okuyuculardan nasıl yorumlar aldınız?

 

Çok olumlu tepkiler geldi. Özellikle genç kuşaktan. 70’leri ve 80’leri bilemeyen kuşak, “Bu kitaplar sayesinde o dönemi ve o dönemin sanatçılarını tanımış olduk’ dedi.

Hey’den ayrıldıktan sonra ne gibi işlerle uğraştınız/uğraşıyorsunuz?

Hey’den ayrılmadım, Hey kapandı. Bunun üzerine genç kız dergisi Hey Girl’ü çıkardım. Ardından 25 yıl aralıksız çalıştığım Milliyet’ten emekli olup Sabah, Habertürk, Akşam, Hürriyet gazetelerinde çalıştım.

 

“Barış Manço: Uzun Saçlı Dev Adam – O Bir Masaldı” diye bir kitabınız yayınlandı 2005’te. Sizce Manço’nun bu farklılığı nereden geliyordu?

Barış Manço; kişiliği ve müziği ile zaten başlı başına farklı bir yaradılışta idi. Ne Türkiye’ye ne dünyaya onun gibisi ne geldi ne de gelebilir.

 

Beğendiğiniz müzik yazarları/eleştirmenleri var mı?

Sevgili Naim Dilmener ile benim ‘talebelerden’ Tolga Akyıldız’ı keyifle takip ediyorum.

Son olarak, müzik yazarı/eleştirmeni olmak isteyen gençlere önerileriniz nelerdir?

Bol bol müzik dinleyin. Tür ayırımı yapmadan. Sonra bol bol eleştiri okuyun. Dinlemenin ve okumanın sonu yoktur.