Haldun Dormen: “Türk Tiyatrosunun Geleceği Çok Parlak”

AJANS ÜNİVERSİTE – Sümeyye YAMAN

FOTOĞRAF – Serhan SEVİN

İÜ Devlet Konservatuvarı’nda ders veren Usta Tiyatrocu Haldun Dormen, İletim’e özel, Türk tiyatrosunun dünyadaki yerini, oyuncusundan seyircisine bugünkü durumunu değerlendirdi

 Tiyatro dünyasının efsane ismi Muhsin Ertuğrul ile çalışan, birçok ülkede ve şehirde oyunlar sergileyip ödüller alan, pek çok oyuncu yetiştiren Haldun Dormen, 60 yıllık sanat hayatında sunuculuk, yazarlık, sinema ve dizi oyunculuğu yaptı. Tiyatrodan kopmadan üretmeye devam eden Türk tiyatrosunun usta ismi, hâlen İÜ Devlet Konservatuvarı Müzikal Bölümü’nde sahne dersleri veriyor.

Türk tiyatrosunun bugünkü ve geçmişteki durumunu verdiği örneklerle kıyaslayan Haldun Dormen, “1955 yılında başladım tiyatroya. Önceden Kenterler Tiyatrosu, Gazanfer Özcan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda belirgin temsiller vardı. Yeni oyun yetişinceye kadar mutlaka dokuz temsilimizi oynardık. Muhsin Bey zamanında ayrı bir değişim yaşandı. Türk tiyatrosu modernleşti; kadınlar sahnede yer almaya başladı. Şimdi işler tamamen değişti. Önceden tiyatroya yoğun merak vardı. Günümüzde seyirci biraz daha seçici olabiliyor. Artık dokuz temsil oynanmıyor. Öyle bir tiyatro yok zaten. 300’e yakın tiyatro var İstanbul’da. Oyuncu, yazar veya yönetmen olsun, yetenekler çıkıyor buralardan. Gençlerdeki ışığı görüyorum ve bu sayede tiyatronun geleceğine daha iyimser bakabiliyorum. 60’lı yıllarda da tiyatrolar vardı fakat sayıları sayılabilecek kadar azdı. Şimdi, alternatif tiyatrolarda kötü rejilere de rastlanıyor; ama şaşırtacak kadar iyi derecede olanlar da var. ‘Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi’ni çok beğendim mesela; sahneleyenleri arayıp tebrik ettim. Yani tiyatronun geleceği çok parlak Türkiye’de” dedi.

“Gençler Geçmiş ile Bağ Kurmuyorlar”

Teknolojiye daha çok faydalı yanlarından baktığını belirten Dormen, konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Çoğu zaman tiyatrodan geçimini sağlayamıyor insanlar. Bu nedenle de televizyon, reklam, dublaj gibi farklı alanlara yöneliyorlar. Elbette burada teknolojinin katkısı büyük. Işığı, dekoru, kostümüyle sahnenin bütününe yeni bir soluk getirdi. Ancak teknolojinin yaşamdaki kullanımı noktasında ciddi korkularım var. Gençler eskiyi öğrenmeye çalışmıyor, eski değerlerle bağlantı kuramıyorlar. Her şeyin parmaklarının ucunda olmasının verdiği bir rahatlık var gençlerde.”

“Tiyatronun En Büyük Katkısı İnsanların Saygısını Kazanmış Olmak”

Hayatta paylaşmayı sevmenin ve işini severek yapmanın getirilerinden söz eden usta tiyatrocu, sözlerine şöyle devam etti: “Hayatımı paylaşmakla geçirdim. Ailemle, dostlarımla, arkadaşlarımla hep bir aradaydım. Kaybettiklerim de oldu kazandıklarım da. Ama hep ileriye baktım. Birçok iş yaptım; böyle olmakla birlikte mesleğe pek çok insan kazandırdım. Örneğin bu dönemde Ayça Bingöl, Halit Ergenç var bunların arasında.

Eğitimsizliği engel görmedim hiçbir zaman. Adile Naşit, Münir Özkul, Nevra-Metin Serezli, Erol Günaydın gibi birçok ünlü tiyatrocu bu açıdan iyi örnekler. ‘Dadı’ projesini severek yaptım. Hayatımın önemli bir parçasıydı. Sunuculuk, yönetmenlik de yaptım fakat herkes beni ‘Dadı’nın Pertev’i, Tiyatrocu Haldun Dormen olarak tanıdı. Meslek hayatımın en büyük katkısı, insanların saygısını kazanmış olmak. Bugün Anadolu’nun hangi köşesine gitsem, insanlar bana bunu hissettiriyorlar. Hatta bu yıl 19 Mayıs’ta, Muş’ta, Yaşam Boyu Başarı Ödülü alacağım. Haber geldiğinde yeni bir heyecan yaşadım. Bu nedenle keyif adamıyım. Yaptığım işten, izlediğim filmden-diziden, dinlediğim müzikten keyif alıyorum. Sabah pop, akşam klasik müzik dinliyorum mesela. Sıla, Teoman, Emre Aydın gibi isimleri takip ediyorum.”

DSC_9491

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Rotayı İnsan Değiştirir

Türk tiyatrosunun dünyada değer görmesinin insana bağlı olduğunu vurgulayan Dormen, bu bağlamda, “Tiyatro, genelde dil farklılığı konusunda bir adım geride kalıyor. Türk tiyatrosu dünyanın her tarafında rahatça ilerleyebilir ve ödül kazanabilir. Ancak belirli sınırlar olması gerekir. Mesleği yurt dışında yapmak gibi bir heves oluyor çoğu zaman. İnsanlar problemleri orada da yaşıyorlar aslında. Yetenekten önce fiziki kriterlere bakılıyor; bir elemeden geçiyorsun. Burada da bir düzen olmalı; ama yetenekler göz ardı edilmeden. İnsanlar, yurt dışı konusunda, önce bir karşılaştırma yaparak düşünmeliler.” dedi.

 “Olmak ya da Olmak”

Oyunculuğu veya yönetmenliği hayatlarının temeline oturtmak isteyen gençlere, Usta Tiyatrocu Haldun Dormen şu mesajı verdi: “Gerçekten azmederseniz her işi başarabilirsiniz bu hayatta. Yeter ki işinizi keyifle yapın. Bazı şeyleri göze almak gerekiyor. Şanssızlıklar olabilir, meslekte zorluklar yaşayabilirsiniz ve para kaybedebilirsiniz; pes etmeyin. Hayat bana bunu öğretti. Kitabımdaki gibi diyorum: Olmak ya da Olmak!”

“Bilgi paylaşılmalı. Bunun için İstanbul Üniversitesi’nde ders veriyorum”

“Dikkatimi çeken bir konu: Çoğu insan meslekte bilgilerini bir aşçı titizliğiyle saklıyor. Bunu doğru bulmuyorum.  Ben her zaman en iyisini isterim; benden sonra gelecek yönetmenin daha iyi olması için elimden geleni yaparım. Eğitmenliğe bu yüzden bu kadar düşkünüm sanırım. İstanbul Belediye Konservatuvarı’ndaydım. Emekli olmuştum. Yıldız Kenter’in ricasıyla geri döndüm. Yaklaşık 40 yıl oluyor. İstanbul Belediye Konservatuvar’ının, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı olduğu yıl teklif geldi ve eğitmenliğe başladım. Şimdi müzikal dersi veriyorum. Çok yetenekli talebelerim var. Maddi imkânı olmayanlara da yardımcı olmaya çalışıyorum. Haldun Dormen Konservatuvarı açma fikrim var; ama henüz düşünme aşamasındayım. İyi bir teklif olursa değerlendireceğim.”

DSC_9417

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Türk Tiyatrosunun Duayen İsmi

Haldun Dormen, bulvar komedisi ve vodvil türünde uzmanlaşmış bir tiyatro yönetmenidir. 1997’den beri verilmekte olan tiyatromuzun en prestiji ödüllerinden bir olan  Afife Jale Ödülleri’nin gerçekleştirilmesine de ön ayak olmuştur. 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını layık görülen Dormen, anılarını “Sürç-ü Lisan Ettikse”, “Antrakt”, “İkinci Perde” adlı kitaplarında toplamıştır.