Giderek Yaygınlaşan Bir Beslenme Şekli: Vegan-Vejetaryen Beslenme

AJANS ÜNİVERSİTE-Esra MUTLU

Alışılmış beslenme şeklinden çok farklı olan ve farklı ideolojilerden temel alarak hayvansal ürünleri reddeden vegan ve vejetaryen beslenme şeklinde bireyler, bitki ağırlıklı olarak beslenmeyi tercih ediyor. Bu beslenme şeklinin genel olarak hayvanların özgürlüğünü savunmadan kaynaklı olduğu bilinse de bazı ülkelerde hayvan etinin yasak olmasından kaynaklanabiliyor.

İÜ Veteriner Fakültesi Besin Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özge Özgen Arun, vegan ve vejetaryen beslenme şekline dair açıklamalarda bulundu. Veganlık ve vejetaryenliğin temel olarak hangi noktada ayrıldığını açıklayan Prof. Dr. Özgen Arun, “Vejetaryen beslenme, herhangi bir hayvanın et ya da kesim ile elde edilen yan ürünün günlük beslenme programına dahil edilmemesi akımıyken, vegan beslenme bal, süt, yumurta gibi tüm hayvansal ürünlerin tüketimini reddeden felsefedir. Veganlar, beslenme dışında birçok hayvansal kökenli ürünün kullanımı da reddederler” dedi.

Vegan ve Vejetaryenliğin Farklı Türleri Var

Vejetaryen beslenme uygulayan bireylerin bu kararlarının altında farklı felsefe ve inançlar yattığı biliniyor. Bireyler, bu felsefe ve inançlar doğrultusunda farklı ürünlerin tüketimini reddederler. Uygulanan vejetaryen diyetleri de böylece farklılık gösteriyor. Ovo-vejetaryenler yumurta yerken, süt ve süt ürünlerini tüketmezler; lacto- vejetaryenler, süt ve ürünleri tüketir ama yumurta tüketmezler; ovo-lacto vejetaryenler hem yumurta hem de süt ve ürünlerini tüketirler; semi-vejetaryenler balık ya da kanatlı etini tüketirler ya da et tüketimini belli periyotlarla gerçekleştirirler. Vegan diyetinde çiğ veganizm alt türü mevcut. Bu diyette ürünler çiğ ve doğal halleri ile, bazı sebzeler ise belli ısılarda pişirilerek tüketilir.

M.Ö. 5. Yüzyıldan 20. Yüzyıla Uzanıyor

Temeli M.Ö.’ye kadar dayanan bu beslenme şekillerinden lakto vejetaryenliğe ait kayıtlar M.Ö. 5. yüzyılda antik Yunan ve Hindistan’a kadar dayanıyor. Bu yıllarda Asya’da hayvanların zarar görmediği beslenme türlerine yatkınlığın söz konusu olduğu, Roma İmparatorluğu’nun Hristiyanlaşmasını takip eden yıllarda hayvan eti tüketiminde artış yaşandığı biliniyor. Rönesans döneminde tekrar görülmeye başlanan vejetaryen beslenmenin, 19. yüzyılda yükselişe geçtiği belirtiliyor. 20. yüzyılda ise oldukça yaygın bir felsefe olarak varlığını sürdürüyor.

Önceki dönemlere göre günümüz vegan ve vejetaryen beslenme şeklini kıyaslayan Prof. Dr. Özgen Arun, “Günümüzde beslenme biliminin gelişimi ve yapılan birçok araştırma, günümüz vejetaryenlerinin diyetlerinden hayvansal ürün kaldırmaları ile hangi besin unsurlarının eksikliğine maruz kalacağını ek olarak bu eksikliği hangi gıdalar ile giderebilecekleri bilgisini açıkça sunmaktadır. Ek olarak gıda teknoloji bilimi de büyük bir hızla gelişmekte ve alternatif çok sayıda dengeleyici gıda ürünü market raflarına sunmaktadır. Ancak vejetaryenlerin sağlıklı beslenme durumları da kökenlerine göre farklılık göstermekte. Gelişmiş ülkelerdeki entelektüel sebeplerle bu diyeti tercih etmiş olan vejetaryenler beslenme dengesine dikkat edip eksik kalan besin unsurlarını tamamlayan özel diyetler uygulayan kişilerdir. Ancak geleneksel Hindistan vejetaryenleri bu derece sağlıklı beslenememektedir” dedi.

IMG_0301

Vegan ve Vejetaryenlerde Vitamin Eksikliğine Dikkat

“Vegan ve vejetaryenler farklı seviyede olmakla beraber genel olarak en temelde Kalsiyum, Demir, B12 vitamini ve D vitamini eksikliği yaşarlar. Bunları takviye etmek için beslenme uzmanlarının vejetaryen için hazırladığı beslenme piramidi yol göstericidir” diyen Prof. Dr. Özgen Arun, bireylerin kalsiyum eksikliği için takviye edilmiş soya ya da pirinç sütü, kalsiyum takviyeli içecek, kalsiyum içeren tofu, yapraklı yeşil sebzeler; demir eksikliği için takviyeli kahvaltılık gevrek, soya fasulyesi; B12 eksikliği için takviyeli gıdalar, maya, soya sütü; D vitamini için takviyeli soya sütü ve meyve suyu tüketmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Üniversitesi’nde Vegan Menü

İstanbul Üniversitesi de sayıları hızla artan vegan ve vejetaryen bireyleri görmezden gelmedi ve bir öğrencinin başlattığı imza kampanyasına sessiz kalmayarak yemekhane menüsüne vegan menüyü de dâhil etti.

Vegan menünün dâhil edilişine dair konuşan İÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Öğrenci Yemekhaneleri Müdürü İlhan Yenigün, “Edebiyat Fakültesi’nden vegan bir öğrencimiz sözlü müracatta bulundu. Ben de imza toplamaları halinde konunun üzerinde duracağımızı söyledim. Öğrencilerimizden gelen talep üzerine pilot bölge olarak ilk defa Beyazıt Turan Emeksiz Yemekhanesi’nde vegan menü çıkardık” dedi.

Öğrencilerin ilgisini yoğun olduğunu söyleyen Yenigün, “Her geçen gün sayı artıyor. Bir önceki sayının üstüne katarak arttırıyoruz. Öğrencilerimizin haricinde akademisyenlerimiz ve memurlarımız vegan menüye ilgi gösteriyor. İleriki zamanda memur yemek salonlarında da çıkarmayı düşünüyoruz. Çalışmalarız devam ediyor” şeklinde konuştu. Vegan menünü üniversiteler bünyesinde bir ilk olduğunu vurgulayan ve öncü olarak İstanbul Üniversitesi’nde başlatıldığını belirten Yenigün, öğrencilerin vegan menü için önerilerde bulunabileceğini ekledi.

Yaklaşık 6 ay önce başlatılan vegan menünün ilgi görmesiyle birlikte, önce Çapa’da, ardından da Avcılar yerleşkesinde vegan menü çıkarıldı. Yenigün, yakın zamanda Cerrahpaşa’da da vegan menünün çıkarılacağının müjdesini verdi.