AJANS ÜNİVERSİTE-Elif BURHAN
“Tutkumuz Futbol” ile ekranların yakından tanıdığı, İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunu Burcu Kapu ile hayatın içinden bir sohbet gerçekleştirdik.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Nerelisiniz, nerede büyüdünüz, hangi okullara gittiniz?
İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde ortaöğretim eğitimimi tamamladım. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında eğitim aldım. Son olarak da yurt içinde uluslararası pazarlama MBA eğitimimi tamamladım. Daha sonra özel sektöre atıldım ve ilaç sektöründe yabancı firmalarda marka yöneticiliği yaptım.
Üniversite yıllarınız ve sonrası nasıldı? Bölümünüz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üniversiteye ve bölüme çok isteyerek geldim. Tabi ki bölümde zorlandığım derslerim olmuştu fakat hiçbir zaman burayı tercih ettiğim için pişman olmadım. Aslında pişmanlığım değil de bölüm sonrası yeterli imkanlar olmaması neticesinde çok az da olsa hayal kırıklığım oldu. Yine de genetik ile ilgilenmek harika.
Günlük hayatınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Koşmayı seviyorum, haftada 3-4 defa mutlaka koşarım. Koşmak gerçekten dinlendiriyor beni. Aslında spor hayatımın her anlamda, içinde sayılır. Spor izlemeyi de yapmayı da severim.
Futbola ilginiz ne zaman başladı ve özel sebebi var mı?
Özel, belirleyici bir sebebi yoktu. Genel olarak ailemin içinde spora bir ilgi mevcuttu. Özellikle de futbola karşı. Bir de o zamanlar Galatasaray’ın Neuchatel Xamax maçları efsaneydi. Türkiye’nin genelinde futbola olan ilgi bambaşkaydı. Siz de şu an bu tek kanal olayı yok, şanslısınız. Biz o zamanlar kanalda ne varsa onu izlerdik. Yani anneannemle oturup atletizm izlediğim zamanları hatırlıyorum. Ülkemizde buz pateni yapılmaz ama hepimiz Katarina Witt çıkacağı zaman heyecanlanırdık. Belki de bunlar sebep oldu.
“Hiç Pas Vermiyorsun” kitabının çıkış hikayesi nedir?
Aslında tam olarak bir hikayeden söz edemeyiz. Ama kitap, “Kadınlar neden bu oyuna bu kadar uzaklar ve neden ilgilenmiyorlar?” soruları üzerine yazıldı diyebilirim. Bence kadınlar anlamadıkları için değil, ilgilenmedikleri için futboldan bu kadar uzaklar. Bende ilgilerini çekebilecek neler yapabilirim diye düşündüm. Kadınlar her şeyi en güzel şekilde yapıyorlar. Buna da kafa yorabilirler diye böyle bir şeye atıldım.
Yeteneksizim dediğiniz bir konu var mı?
Kayak, yani genelleme yaparsam kış sporlarından korkarım ve yapmaya cesaret edemem.
Bundan sonrası için yapmak istedikleriniz ve hayalleriniz neler?
Kafamda bir hayal belirlemiyorum. Belirli projeler ve hedeflerim doğrultusunda ilerliyorum ve gerçekleştiriyorum. Ben hayallerimi kuracak ve hayata geçirecek algımın açıklığının hep olmasını isterim çünkü bu gaye olmadığı zaman hayal kuramam ve ilerleyemem. Yani hayalden öte, mesele algı açıklığı benim için.