AJANS ÜNİVERSİTE – Erhan ERKİP
Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi ile sanatçının diğer koleksiyonlarından toplam 997 eserin bulunduğu sergide; tablodan minyatüre, hattan tezhibe, koltuktan kavukluğa ve Kütahya seramiklere kadar birçok farklı eser bulunuyor. Aynı zamanda Feyhaman Duran’ın evi, ölçüleri birebir alınarak, bu sergide yeniden hayat buldu.
Feyhaman Duran Kimdir?
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak öncelikle Feyhaman Duran’a dair şu önemli ayrıntıları aktardı: “Feyhaman Duran, Galatasaray Lisesi’nden öğretmeni Şevket Dağ’ın yüreklendirmesiyle başladığı ‘Genç Yaşta’ portresiyle ödül aldığı batılı tarzda portreler yanında; natürmortlar, peyzajlar da yapmıştır. Paris’ten ülkesine döndüğünde, arkadaşı Süheyl Ündar Hoca’nın da etkisiyle, hat ve minyatür sanatından Karagöz-Hacivat yapımına kadar birçok alanda geleneksel Türk sanatlarına önem vererek, şevkle çalışmıştır. Güzin Duran ile evlendikten sonra eşinin hattat olan dedesinin Süleymaniye’deki evine taşınmıştır. Hattat bir ailenin ressam bireyleriyle devam eden bu ev, Osmanlı ile Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk dönemini yaşamış ve o zamanın kültür hayatından kesitleri önümüze sermiştir. İstanbul Üniversitesi’ne 1962 yılında eşiyle birlikte bağışlamış oluğu ev, Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi olarak İstanbul Üniversitesi Müzeleri’nden biri olarak ziyarete açıktır. Tabloları yanı sıra iki odasıyla sergide yer alan sanat evi, dönemin mütevazı ama bir o kadar sanatla, kültürle iç içe yer alan Türk aile yapısına ışık tutmaktadır”.
Prof. Dr. Ak, sergiye dair düşüncelerini “Üniversitenin birçok yoğun işi arasında en güzel olanını sizinle paylaşmaktan gurur duyuyorum. 2017 yılını güzel bir projeyle açıyoruz” diyerek aktardı ve “Feyhaman Duran İki Dünya Arasında” isimli sergi; Sabancı Üniversitesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin, İÜ Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi ile koleksiyonunu temel aldığı farklı ve önemli bir projedir. Nazan Hanım’ın bahsettiği gibi proje kısmıyla birlikteyiz ama bu eserlerin korunması ve sanatseverlerle buluşturulması en büyük amaçtır. Feyhaman Duran, değişen dünyanın iki yüzünü göstermekte ve esasında önümüzdeki yıllar için de bize bir ufuk çizmektedir” dedi.
“Bir Üniversite Müzesine Yakışan Bilgi Üretiminin Olduğu Bir Sergi”
Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı bu işbirliği ve sergi için şunları söyledi: “Sakıp Sabancı Müzesi, Feyhaman Duran ile yeni yıla giriyor. Sakıp Sabancı Müzesi’ni kurarken Sakıp Bey’in kendi koleksiyonlarıyla başladık. Ana esas koleksiyonumuzu, müzemizin temelini iki koleksiyon oluşturur. Bunlardan birincisi hat koleksiyonu, bir diğeri de 19. ve 20. yüzyıla ait yerli sanatçılara ait resim koleksiyonudur. Feyhaman Duran da hem hat sanatçısı hem resim sanatçısı, hem 19. yüzyıla hem 20. yüzyıla ait. Sabancı Holding’in değerlerine de çok uygun olan bu projeye ev sahipliği yapmak bizi çok gururlandırıyor. Bir üniversite müzesine yakışan bu sergide başlıca bir bilgi üretimi var. Bununla birlikte İstanbul Üniversitesi’ne ve sayın rektörümüze katkılarından dolayı sonsuz teşekkürlerimiz var. Sabancı Üniversitesi gibi henüz genç bir üniversitenin, İstanbul Üniversitesi gibi bir üniversitenin değerleri ile beraber bir şey üretmesi bana büyük bir mutluluk verdi. Bu, çok olan bir şey değil; iki üniversitenin beraber bir şey üretmesi, İstanbul Üniversitesi’nin, Sabancı Üniversitesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin bilgisine ve birikimine güvenmesi ve eserlerin burada sergilenmelerine izin vermesi bizim için onur kaynağı. Bunu başarmamızda büyük katkısı olan başta Nazan Hanım’a ve Sakıp Sabancı Müzesi ekibine de teşekkür ediyorum”.
“Türkiye’nin İki Dönemine de Şahit Olacaksınız”
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Öçer ise sergi ile ilgili düşüncelerini şu şekilde açıkladı: “Sergiyi gezerken zor bir iş yaptığımızı sizler de göreceksiniz. Bu güzel sergiyi bu işbirliğine borçluyuz. Bildiğiniz gibi bu müzenin koleksiyonları, hem geleneksel sanatlarımızı hem de modernizmin başlangıcından beri Türk resminin büyük ustalarını kapsıyor. İşinin ehli bir ekiple tüm eserleri çok sağlıklı bir şekilde transfer ettik. Bu sergi neden önemli? Feyhaman Duran eşiyle birlikte bu tipik Osmanlı evini, içindeki atölyesi dahil her şeyiyle birlikte İstanbul Üniversitesi’ne bağışlıyor. Siz bu sergide belki sadece eşiyle paylaştığı şeyleri dahi göreceksiniz. Bu sergide Türkiye’nin önemli dönüm noktaları ve iki dönemine şahit olmuş ve bunları eserlerine yansıtmış Feyhaman’ın yaşamını adım adım izleyeceksiniz”.