AJANS ÜNİVERSİTE
Trakya Üniversitesi Radyo – TV Yayımcılığı programı ve İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümünü tamamlayan, Romanlarla ilgili çektiği “Buçuk” belgeseliyle adını duyuran Arus, yaptığı açıklamada, toplumda, “öğretilmiş bir Roman imgesi” olduğunu söyledi.
Arus, “Romanların kötü olduklarına dair hikâyeler var. Biz, bu hikâyeleri bozuyoruz. Pek çok alanda başarılı olmuş Romanlar var ama toplumda yaşayacakları ayrımcılık nedeniyle kimliklerini çok ortaya koyamıyorlar” diye konuştu.
Bu imgenin genellikle olumsuzluklar içerdiğini belirten Arus, şöyle konuştu:
“Sık sık öğrencilerle, sivil toplum kuruluşları üyeleriyle buluşuyorum. Buluşmalarda öğretilmiş Roman imgesi, yani ezber bozuluyor. Romanların kötü olduklarına dair hikâyeler var. Biz bu hikâyeleri bozuyoruz. Algıyı değiştirmeye çalışıyorum. Aldığımız pozitif tepkilerle de mutlu oluyoruz ve biliyoruz ki geçmişteki negatiflik tamamen birbirini tanımamaktan kaynaklanıyor. Aileden, geçmişten aktarılan veriler ön yargılı olduğu için kimse Romanlara ön yargısız dokunamıyor.”
“Kimliğimle ortaya çıktım”
Bir Roman yönetmen olarak kendisini ifade etmesinin ukalaca olabileceğini ancak kimliğiyle beraber ortaya çıkan bir yönetmen olarak anılmayı istediğini aktaran Arus, şöyle devam etti:
“Çünkü pek çok alanda başarılı olmuş Romanlar var ama toplumda yaşayacakları ayrımcılık nedeniyle kimliklerini çok ortaya koyamıyorlar ne yazık ki. Bu çok üzücü bir durum. Neden ortaya koyamıyorlar, ön yargıdan çekiniyorlar, etiketi taşımak istemedikleri için ortaya çıkmıyorlar. Bu yüzden ne kadar başarılı Roman olsa da ortaya çıkmadığı sürece daha büyük problem. Asıl biz bunların neden ortaya çıkmadıklarını, çıkarılmadıklarını tartışmalıyız. İnsanlar tırnaklarıyla yoksulluk zincirini kırarak, geldikleri yerden kopmak istemiyorlar, dışlanmak istemiyorlar.”
Arus, Roman açılımı ve yapılan farklı çalışmaların Romanların kimliğine sahip çıkmasında etkili olduğunu vurguladı.
Dezavantajları ortadan kaldırmak için sadece Romanların kimliğine sahip çıkmasının yeterli olmadığını dile getiren Arus, “Bu durumun ortadan kalkması için politik söylemlerle desteklenmesi gerekiyor, sosyal politikalarla desteklenmesi gerekiyor. Yoksa bir iki sene kimliğinin farkında olsan da yoksullukla, dezavantajlıklıkla sonra yine içine kapanırsın, kimliğini reddetme eğilimine de girebilirsin” diye konuştu.
“Roman açılımını önemsiyorum”
Arus, Roman meselesinin sadece Romanların değil tüm toplumun meselesi olduğunun altını çizdi. Romanlarla ilgili çalışmaların tamamını çok önemsediklerini aktaran Arus, şunları söyledi:
“Çözüm önerimiz de Romanlarla ilgili uygulanabilir bir strateji belgesi ortaya konmalı, barakalarda oturanlar için. Romanların kırılganlığı giderek artıyor. Bu kırılganlığın önüne geçmek için acil önlem planı gibi… Roman meselesi sadece siyaset malzemesi olmamalı, Roman meselesi sosyal bir mesele ve tüm toplumun meselesidir.”
Arus, Romanları konu alan dizilerde Romanların ayrımcılığını, yoksulluğunu hikayeleştirerek para kazananların toplumda farklı bir algı oluşturduğunu, bunun hoş olmayan sonuçlara neden olabileceğini kaydetti.
Kaynak: AA