AJANS ÜNİVERSİTE- Gözde AVCI
İstanbul Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği “Engelsiz Üniversite Forumu”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Foruma Prof. Dr. Resa Aydın, Prof. Dr. Neşe Kars, Yard. Doç. Dr. Zerrin AyvazReis, Uzman Songül Altınsaçlı’nın yanı sıra rektör yardımcısı Prof. Dr. Recep Güloğlu ve merkez çalışanları katıldı.
Forum, Prof. Dr. Resa Aydın’ın moderatörlüğünde İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Sezer açılış konuşmasıyla başladı. Sezer, şunları söyledi: “Kimi zaman engelli yakınlarımla, arkadaşlarımla empatik iletişim kurmaya çalışırım. O süreci yaşarken kendimi onların yerine koyarak; kimi zaman gözlerimi bağlarım kızımı görmeye çalışırım, kimi zaman elimi kolumu kullanmadan yemek yemeye çalışırım eşimden bana yemek yedirmesini su içirmesini rica ederim, kimi zaman kulaklarımı tıkarım kuş seslerini duymaya çalışırım. Siz de deneyin, ne kadar zor olduğunu göreceksiniz. İşte bu nedenle yaşamda engel tanımayan, azmiyle yaşama sıkı sıkı tutunan engelli vatandaşlarımıza hayranlık duymamak elde değil hepsini gönülden yürekten alkışlıyorum. Özürlülük demiyorum çünkü özürlü sözcüğü bana incitici bir kavram terim olarak geliyor. Engelli vatandaşların yaşadığı sorunlar insanlığın, toplumun ortak sorunu olduğunu düşünüyorum. Engelli vatandaşlarımız hakkında yürütülecek tüm siyasalar yalnızca engellilerin insani haklarını ve sosyal güvencelerini sağlamakla sınırlı olmamalı, engelliliğe neden olan etmenlerin de çözümünün aranması gerekiyor.”
20 gönüllü personelinin işaret dili kursu aldığı İstanbul Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, 10 yıllık bir geçmişi olduğunu ve son iki yıldır da gönüllü Engelsiz Bilinç Eğitimi (EBE) verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Resa Aydın; engelsiz bir çevre için öncelikle engelsiz bir bilinçle düşünen bir toplumun olması gerektiğini belirtti.
Radyo işitsel, televizyon mutlaka görülmesi gereken bir araç olduğunu, bölümlerinde görme engelli öğrencilerinin olduğunu belirten radyo televizyon ve sinema bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Neşe Kars, ürettiklerini göremeyen öğrencilerinin olduğunu ve çabasının bu arkadaşların özel ihtiyaçlarını temin edebilme olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Sınavlarımızın çoğu yazılı ve tüm öğrencilerden önce soruların soruları kağıtlara yazmaları sonra da cevapları yazmaları istendiği için görme engelli bir arkadaşımızın yazamaması dolayısıyla yardımcı olunması gerekiyor. mesela Amerika’da otelin oda numarası bile Braille alfabesi.”
Uzman Songül Altınsaçlı, bu yıl ilk kez bir öğrencimize uyum oryantasyon yaptıklarını, bir öğrenciye ses kayıt cihazı temin ettiklerini belirtti. Yard. Doç. Dr. Zerrin AyvazReis ise öğrenci otomasyon sistemiyle ilgili eksiklerin memnuniyet anketi ile giderileceğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı’nda kütüphaneci olarak çalışan Mustafa Özyürek, 23 ayda 22 bine kitap hazırladıklarını, gönüllü arkadaşların hazırladığı 180 sesli kitap ve 24 bin beş yüz tezin hizmette olduğunu söyledi.
Forum, engelli vatandaşlarımızın sorunları, istekleri ve görüşleri karşılıklı olarak tartışılarak devam etti ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
