AJANS ÜNİVERSİTE – Dilagah METECAN
Naci Yenier, 24 Kasım 1963 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde bir köyde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra ortaokulu okumak için abisi ile Adana’nın Ceyhan ilçesine geldi. Ceyhan’da tanıdıklarının yanında kalarak hem çalışıp hem okudu. Yazın tarlada çalışan Yenier, talihsiz bir kaza sonucu kolunu iş makinesine sıkıştırdı. Kol kemikleri paramparça olan Yenier gittiği her hastanede aynı cevabı aldı, kolu kesilecekti. Buna razı olmayan annesi, onu köylerinde ki bir çıkıkçıya götürdü şans eseri kemikleri kaynamış, yerine oturmuştu. Geçirdiği talihsiz olay yüzünden eğitim hayatı biten Yenier, askere giderek askerlik vazifesini tamamladı. Askerden geldikten sonra Adana’da çalışmaya başlayan Yenier, bir akrabasının düğününe giderken trafik kazası geçirdi. Ambulans gelmemişti, apar topar bir arabanın bagajına koyuldu. Doktorların yaşamaz dediği Yenier, omurilik felci geçirmişti.
”Yaşamaz Dediler Ama Yaşadım”
1993 yılındaki bu trafik kazası sonucu omurilik felci geçiren Naci Yenier, 15 yıl boyunca köyde annesi ile yaşadı. Küçüklüğünden beri resme meraklı olan Yenier, internette bir sayfa açtı ve bu sayfadan yaptığı resimleri paylaştı. İnternet üzerinden resimlerini beğenen sevgili eşi Serap Yenier ile tanıştı. Dostlukları başlamış oldu. “Geçirdiğim kaza hayatımın ikinci dönümü oldu” diyen Yenier, eşiyle tanışmasını da hayatının üçüncü dönümü olarak adlandırıyor.
”Hayatım Mutlu Bir Rotaya Çevrildi”
Yenier, eşi ve en büyük destekçisi Serap Yenier ile tanıştıktan sonra İstanbul’a geldi. Yarım kalan eğitimine devam eden Yenier, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’ne birincilikle girdi. Şu an Kartal Anadolu Adalet Sarayı’nda çalışan Naci Yenier aynı zamanda adliyede antrenmanlarına devam ediyor.
Bir tatil köyünde yapılan animasyon sırasında ilk okunu atan Yenier, tekerlekli sandalye kullanması nedeniyle bir süre kendine uygun bir okçuluk kulübü aradı. Marmara Okçuluk Kulübü’nde Serdar Şatır ile antrenmanlara başlayan Yenier, ilk yarışmasında aldığı birincilikle milli takıma girdi. Dört Türkiye birinciliği, bir Türkiye ikinciliği, bir Dünya sıralama yarışması ikinciliği, bir Olimpiyat kota birinciliği, gözüne yabancı cisim girmesine rağmen Rio 2016 Olimpiyatı’nda beşincilik ve son olarak Çin’in başkenti Pekin’de W1 erkek takımı olarak ve iki rekor kırarak Dünya Şampiyonu unvanıyla birçok başarı elde etti. Şu an Okçular Vakfı’nda çalışmalarını sürdürüyor.
Kadınıyla erkeğiyle yaşlısıyla genciyle bedensel engellisiyle sağlıklısıyla yapılan tek sporun okçuluk sporu olduğunu vurgulayan Yenier, ”Okçuluğa başlamam ile birlikte sağlığımda büyük düzelmeler oldu. Kol kaslarım daha da güçlendi. Kendime güvenim arttı, sosyalleştim” şeklinde konuştu.
Yenier, ilk insanların savaş ve avlanma aracı olan, günümüze kadar geliştirilen ata sporumuzun sadece ülkemizde değil tüm dünyada layık olduğu değere ulaşamadığını ifade etti. Engellilerin rahatça yaşamalarına olanak sağlayacak çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Yenier, ”Günlük hayatımızda birçok sıkıntı karşımıza çıkıyor, bunlar diğer insanların önümüze koyduğu engeller. Kaldırımlarda ki rampaların önüne araç park edilmesi, engelli vatandaşlara ayrılan otopark alanlarının kullanılması” diye konuştu.
”Çok Çalışmalı ve Asla Vazgeçmemelisiniz”
Bu spora merak duyanlara ve bu sporla ilgilenen sporculara seslenen Yenier, ”Çok çalışmalısınız, asla vazgeçmemelisiniz” diyerek sözlerini sonlandırdı