AJANS ÜNİVERSİTE – Efe SÖNMEZ
Farklı coğrafyaların kültürlerini ve eşsiz özelliklerini bir araya getiren sergi, Brezilya’dan Afganistan’a geniş bir yelpazede çekilen fotoğrafları barındırıyor.
Fransız fotoğraf sanatçısı Stephane Herbert’ın, dünyanın farklı bölgelerindeki kültürleri yansıtan fotoğraflarından oluşan “Imaginals” adlı sergisi, İstanbul Fotoğraf Müzesi’nde 22 Haziran’a kadar görülebilecek.
Fatih Kadırga’daki müzede düzenlenen törenle izlenime sunulan sergi, dünyanın çeşitli coğrafyalarında yer alan birçok ülkeden etkileyici ve belgesel niteliği taşıyan 55 fotoğraftan oluşuyor. Yaklaşık 25 yıldır dünya halklarını, yaşamlarını ve kültürlerini fotoğraflayan Herbert, “Imaginals” sergisinde, Doğu ve Batı ülkelerindeki yolculuklarından derlenen fotoğraflarını meraklılarıyla buluşturuyor. Kadırga semtinin duvarlarını da süsleyecek olan fotoğraflarda, Tacikistan’ın Pamir dağlarından Guetemala’nın Atitlan Gölü’ne, Maya uygarlığının kendine has desenli dokumalarından Doğu’nun İslami kültürünü yansıtan mozaiklerine kadar birçok kültür ögesi yer alıyor. Brezilya, Hindistan, Macaristan, Özbekistan, Filistin, Umman, Afganistan ve Hindistan’dan fotoğrafların yanı sıra sergide Türkiye’nin Edirne şehrindeki bir camide çekilmiş fotoğraf da yer alıyor. “Imaginals”ta üç fotoğraf hariç, tüm çalışmalarda film kullanıldı.
Tören öncesinde, fotoğrafçı Herbert, Başkan Demir’le birlikte fotoğrafları inceleyerek, kısa bilgiler verdi. Açılışa mahalle muhtarları ve vatandaşlar da katıldı.
“Dünya Kültürleri Bir Arada”
Sergi açılışında konuşma yapan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Fransız fotoğrafçının 25 yıl sonra yeniden İstanbul’a geldiğini belirterek, serginin tüm dünya kültürlerini bir araya getiren bir mozaik olduğunu söyledi.
Böyle bir sergi açılmasının kendileri için memnuniyet verici bir gelişme olduğunu vurgulayan Demir, “Buradaki fotoğraflar, belki de binlerce karenin içinden seçilmiş çalışmalar. Orta Asya’dan Güney Amerika’ya kadar her taraf dolaşılmış. Buradan sonra, bu serginin değişik ülkelerde sergileneceğini sanıyorum. İstanbul açısından iyi bir sergi” diye konuştu.
Serginin açık kalacağı 3 ay boyunca tüm sanatseverleri buraya gelmeye çağıran Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Tarihi Yarımada, medeniyetlerin buluşma noktası. Roma’ya Bizans’a Osmanlı’ya ait en güzel eserlerin bulunduğu yer… Burası tarih boyunca, dinlerin, dillerin, ırkların, renklerin huzur içerisinde, barış içerisinde yaşadıkları yer. Yüzyıllar boyunca farklı renklerin bir arada barış içerisinde yaşadığı bir yerde, dünyanın tüm renklerini içine alan böylesine bir serginin burada olması, bizim açımızdan gerçekten anlamlı.”
“Fotoğraflar, Dünyanın Matematiksel Yansıması”
Fotoğraf sanatçısı Stephane Herbert ise, Fatih’i çok sevdiğini ve ilçeyi Türkiye’nin “gerçekliği” olarak tanımladığına dikkati çekerek, serginin burada açılmasından gurur duyduğunu aktardı.
Herbert, yaklaşık 25 yıldır bu tür çalışmalar için uğraştığını ve İstanbul’un bu bağlamda kendisine güç verdiğini ifade ederek, Çin’den Hindistan’a Kazakistan’dan Tacikistan’a birçok yeri gezdiğini, aynı zamanda Batı’yı da gezerek fotoğrafları çekmeye devam ettiğini anlattı.
“Belki herkesin batısı bir Londra, bir Paris’tir ama benim için batı Güney Amerika’dır” diyen, Fransız fotoğrafçı, serginin Semerkant’tan başlayan Doğu ile Batı’daki Brezilya’ya ulaşan bir seçkiden oluştuğunun altını çizdi.
Stephane Herbert, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüm fotoğraflar, birbirleriyle bağlantılıdır. Türkiye, hem politik hem de ticari açıdan dünyanın merkezi gibi bir yerde. Bizim Doğu ile Batı arasında çektiğimiz fotoğraflarda da Türkiye’nin ortak paydası çok fazladır. “Imaginals”, bize bir kavramı, bir bilgiyi açıklıyor. Bu fotoğraflar, dünyanın matematiksel olarak bir yansımasını oluşturuyor. Resim ile gerçeklik arasındaki bağlantıyı vurguluyor. Tarihi yerleri gezmeye gelen insanlar, buraya da uğrayacaklardır.”
“Hepimiz İnsanız, Hiç Farkımız Yok…”
Törenin ardından Ajans Üniversite muhabirine açıklamalarda bulunan Herbert, gazeteciler gibi ülke ülke gezmediğini, kendisini cezbeden şeylere göre dolaşarak fotoğraf çektiğini anlattı.
Herbert , birçok kültür gördüğünü, Türkiye’nin kendisi için önem arz ettiğini ifade ederek, en fazla etkilendiği ülkenin savaşın içinde olması nedeniyle Afganistan olduğunu söyledi.
Afganistan’da da Herat şehrine hayran kaldığını aktaran fotoğrafçı, burada çektiği alim fotoğrafını çok fazla beğendiği kaydetti.
Stephane Herbert, kendisinin bir Batılı olarak Ortadoğu ve Orta Asya’ya seyahati öncesi bir ön yargısının olup olmadığına ilişkin soruya ise “Umarım yoktur… Seyahat bir insanı değiştirir. Ben de bu seyahatlerim sonucunda bir değişime uğradım. Fotoğraflarda bir denge oluşturdum. Ne Brezilya ne de Afganistan, kimse kimseden daha iyi değildir. Kültürler çok farklı. Din ya da ırk bakımından çok fazla farklılıklar var. Ama önce şunu anlamalıyız: Bizler birer insanız” cevabını verdi.
Herbert, Filistin’deki olaylar sırasında fotoğraf çekerken fazlasıyla gergin olduğunu söyledi.