AJANS ÜNİVERSİTE- Neslihan KALKAN
Plastiklerin termoset ve termoelastik plastik olarak 2 kategoride incelendiğini söyleyen Doç. Dr. Özcan, bu sınıflamanın molekül yapısının bağlarına göre çeşitlilik gösterdiğini belirtti. Doç. Dr. Özcan, termoset özellik gösteren plastiklerin geri dönüşümünün olmadığını ifade ederken, bunların ısıyla birlikte çözündüğünde molekül yapılarının bozulduğunu vurguladı. Termoelastik özellik gösteren plastiklerinse kimyasal olarak tekrar geri dönüşüme tabi tutulabileceklerini aktaran Doç. Dr. Özcan, konuya mavi kapak toplama projesinden örnek vererek devam etti. Termoelastik özellik gösteren mavi kapakların plastik hamuru halini alıp enjeksiyonla başka bir plastik için kullanılabilir hale getirildiğine değindi.
“Geri Dönüştürülebilen Materyaller Kullanılmalı”
Plastiklerin doğada geç çözülmesiyle ilgili konuşan Doç. Dr. Özcan, bu ayrışma işleminin çoğunun canlılar tarafından yürütüldüğünü ifade etti. Çözülmede güneş ışığı, su gibi unsurların da etkili olduğunu söylerken asıl ayrışmanın mikroorganizmalar tarafından yapıldığını aktaran Doç. Dr. Özcan, “Plastik, pet gibi materyaller ise bu yolla parçalanamıyor” şeklinde konuştu. Doğayı korumak için uzun sürede çözülemeyen plastik atıkların üretimi yerine, geri dönüşümü mümkün ürünlerin üretilmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Özcan, “Bu ürünlerin geri dönüşümü sayesinde enerji, yakıt gibi farklı işlemlerde fayda sağlayabiliyoruz” dedi.
“’Kullan At’ Kültüründen Kaçınmalıyız”
Doç. Dr. Özcan atık maddelerin dönüşümünden bahsederken dönüştürülemeyen atık maddelerin çok fazla olmadığını belirterek geri dönüşümü olmayan plastiklerden enerji elde edebileceklerini ifadelerine ekledi. Plastiklerin ham maddesinin petrol olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özcan, “Biz plastiği çöpe attığımız zaman aslında petrolü çöpe atmış oluyoruz. Türkiye’nin petrole bağımlı bir ülke olduğunu ele alırsak, geri dönüşüm sayesinde çok ciddi ekonomik gelir elde edebiliriz” dedi. Konuya pet şişe kullanımı ile ilgili örnek veren Doç. Dr. Özcan, “Markete gittiğimizde reyonlarda bize sunulan ne ise onu alırız. Bu pet şişe olduğu zaman bir ‘kullan at’ kültürünün oluşması da kaçınılmazdır” diye konuştu.
İÜ’de Yapılan Projeler
İÜ Çevre Mühendisliği Bölümü olarak hem akademik anlamda hem de proje anlamında çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Doç. Dr. Özcan, yosunlar üzerine yaptıkları çalışmalarını şöyle anlattı: “Yaz aylarında özellikle coşucu yosun dediğimiz yosunlar toplanır. Biz bu yosunları yakarak termal olarak bir ısı elde etmek üzerine çalıştık.” Bir diğer çalışmalarının ise atık kağıt bardaklardan enerji elde edilmesiyle ilgili olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özcan, “Bunların yakıt olarak kullanılmasıyla değerlendirilebilir bir enerji üretmeye çalışıyoruz” dedi. Atık lastik projelerinden de bahseden Doç. Dr. Özcan, bu lastiklerden biyodizel benzeri, sıvı yakıt, katı ve gaz ürün olmak üzere mekandrojen eldesinin üzerinde de çalıştıklarını belirtti. Hem akademik anlamda hem de firmalara danışmanlık anlamında çeşitli projeler yürüttüklerini de ifadelerine ekledi.
“Çevre Varsa Biz Varız”
Geri dönüşümün bir lüks değil zorunluluk olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özcan, “Kullanılmış bir kağıdın geri dönüştürülerek kağıt haline getirilmesiyle ağacın kesilip kağıt hamurundan tekrar kağıt elde edilmesi arasında hem ekonomik anlamda hem de çevresel anlamda çok büyük farklar vardır” şeklinde konuştu. Ne kadar kaliteli yaşamak istiyorsak çevremize de o kadar önem vermemiz gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Özcan ,”Su, hava, toprak kirliyse biz de yaşayamayız. Çevre varsa biz varız “diyerek sözlerini noktaladı.